Emek ve Özgürlük İttifakı'ndan Kılıçdaroğlu yorumu: Desteklenebilir ama...

Emek ve Özgürlük İttifakı'ndan Kılıçdaroğlu yorumu: Desteklenebilir ama...
Millet İttifakı’nda yaşanan son süreci değerlendiren Akdeniz, "Artık top Sayın Kılıçdaroğlu'nda. Şimdi toplumsal mutabakat ve açık müzakere için adım atılmalıdır" derken Öztürk ise "Emek ve Özgürlük İttifakı’yla görüşme sürecinde Kılıçdaroğlu'nu desteklemeye ihtimali doğabilir" dedi. Koca ise "İlk turda ilkeler ile müzakereler doğrultusunda bir zemin oluşturulursa Emek ve Özgürlük İttifakı olarak üzerimize düşen tüm sorumluluğu bu yönde getireceğimizi söyledik. Hala bu noktadayız" dedi.

ESRA TOKAT


İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkıp sert eleştiriler yöneltmesinin ardından Millet İttifakı'nda yaşanan kriz dün çözüme kavuştu. İYİ Parti’nin de yer aldığı Millet İttifakı, dün akşam Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ilan etti.

Muhalefette bir diğer ittifak olan Emek ve Özgürlük İttifakı da yaşanan bu süreci yakından takip etti. Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan Emek Partisi’nin (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Perihan Koca yaşanan son gelişmeleri Kısa Dalga için yorumladı.

Akdeniz, "Artık top Sayın Kılıçdaroğlu'nda. Tek adam yönetimi karşısında bir adayın desteklenmesi için şimdi toplumsal mutabakat ve açık müzakere için adım atılmalıdır" derken Öztürk ise "Emek ve Özgürlük İttifakı’yla görüşme sürecinde Kılıçdaroğlu'nu desteklemeye ihtimali doğabilir" dedi. Koca ise "Birinci turda faşizmi defedeceğini ve ilkeler ile müzakereler doğrultusunda bir zemin oluşturulursa Emek ve Özgürlük İttifakı olarak üzerimize düşen tüm sorumluluğu bu yönde getireceğimizi söyledik. Hala bu noktadayız" şeklinde konuştu.

'Halk artık tek adam yönetiminin son bulmasını istiyor'

“Halk artık tek adam yönetiminin son bulmasını istiyor” diyerek sözüne başlayan EMEP Genel Başkanı Akdeniz, “Bunun için de hep tek adamın karşısında tek adayla cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilmesi gerektiğini söyledik. İçinde yer aldığımız Emek ve Özgürlük İttifakı da böyle bir düşünce içerisindeydi. Ama bu süreç yani muhalefetin aday çıkartma süreci fazlasıyla uzayınca biz de inisiyatif almak ve gecikme durumunda bir açık müzakere süreci gelişmezse Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da bir halk seçeneği yaratabileceğini ve buna aday göstermenin de dahil olduğunu ifade etmiştik” dedi.

‘Şimdi toplumsal mutabakat ve açık müzakere için adım atılmalıdır’

Daha önce adaylık hazırlık sürecine başladıklarını ve isim arayışında olduklarını da ifade eden Akdeniz, “Ancak sonrasında 11 ilimizi vuran ülkeyi sarsan depremler nedeniyle ittifak olarak kararımızı gözden geçirelim dedik. 3 Mart’tan itibaren Millet İttifakı içerisinde gelişen siyasal bir çalkantı da oldu. Biz de bu süreci hem EMEP olarak hem de Emek ve Özgürlük İttifakı olarak dikkatli bir şekilde izliyoruz. Sonuç itibariyle burada Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığında bir ortaklaşmanın sağlanmış olması önemli bir gelişmedir. Tek adam yönetimi karşısında bir adayın desteklenmesi için şimdi toplumsal mutabakat ve açık müzakere için adım atılmalıdır” diye konuştu.

‘Dimdik ayaktayız, yolumuza devam ediyoruz’

“Halkımızın da gördüğü gibi Millet İttifakı’nın tersine Emek ve Özgürlük İttifakı’nda bir sarsılma olmadı. Dimdik ayaktayız, yolumuza devam ediyoruz” diyen Akdeniz ittifaklarının halka güven veren bir ittifak rotası izlediğini belirtti ve “Çünkü Emek ve Özgürlük İttifakı burjuva muhalefet anlayışından farklı olarak; halk için demokrasi, halk için ekonomi ve halk egemenliği diyor” ifadelerini kullandı.

‘Artık inisiyatif Sayın Kılıçdaroğlu’ndadır’

Muhalefet içerinde başlıca iki ayrı ittifak blokunun söz konusu olduğunu belirten Akdeniz şöyle konuştu:

“Biri Millet İttifakı biri de Emek ve Özgürlük İttifakı. Programları da birbirinden çok farklı. Ortak payda tek adamın gönderilmesi ve başkanlık sistemine son vermek olmalı. Bunun için ittifakların tek bir ittifakta birleşmesi gerekmiyor. Burada artık inisiyatif Sayın Kılıçdaroğlu’ndadır. Zaten daha önce de ifade etmişti kendileri; çok geniş bir yelpazede partileri ve kurumları ziyaret edeceklerini beyan etmişlerdi. Emek ve Özgürlük İttifakı partilerine de geleceğini belirtmişlerdi.”

‘Kapımız açık’

“Cumhurbaşkanlığı adaylığının netleşmesiyle birlikte kapımız açıktır, bu ziyaretler neticesinde toplumsal mütabakat alanı ve destek için önemli bir aşamaya da geçilmiş olur. Bu görüşmelerin ve ziyaretlerin neticesinde EMEK Partisi Genel Yönetim Kurulu oturur, değerlendirmesini yapar ve kararını verir. Nihai sözümüzü de Emek ve Özgürlük İttifakı’nın başkanlar toplantısında netleştirmiş oluruz. Şu an yapılması gereken şey bu ziyaretlerin gerçekleşmesidir.”

Kılıçdaroğlu desteklenebilir ama bir şartla…

Kılıçdaroğlu’nun adaylığını da yorumlayan Akdeniz, “Biz isimlerden çok, sistem değişikliği üzerinde duruyoruz. Burada önemli olan Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendisini destekleyen tüm toplumsal kesimleri ziyaret ederek onlarla birlikte bu tek adam yönetim sistemine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne son verecek bir iradeyle hareket etmesi. Bu durumunda tabii ki kendisi desteklenebilir” dedi.

EMEP ‘Ortak aday çıkarmak daha elzem’ görüşünde

4 Mart’ta yaptıkları EMEP Merkez Yönetim Kurulu toplantısında özellikle depremin ağır yıkımı ve acıları nedeniyle hem de seçim sürecinin kısalması nedeniyle birinci turda mümkünse tek aday yönetiminin karşısına ortak adayla çıkmanın daha elzem olduğunu konuştukları bilgisini de paylaştı.

‘Akşener başarılı olamamış ve geri dönmek zorunda kalmıştır’

Akşener’in masadan kalkıp geri dönmesini de değerlendiren Akdeniz, “Ortada yaşanan tutarsızlıklar bir güven sarsıntısına yol açmıştır. Bunu tespit etmek lazım. Ama buna rağmen toplumsal baskı ve dinamikler muhalefetin en azından cumhurbaşkanlığı seçimleri için birlikte hareket etmesini zorlamıştır. Akşener hareketini durduran da budur. Ekonomik krizin ağır yükü ve depremlerin yıkıcı etkisiyle birlikte toplumsal baskı ciddi boyutlarda olduğu için Akşener başarılı olamamış ve geri dönmek zorunda kalmıştır” dedi.

Kalan 70 günde tek adam karşısında güçlü bir sonuç elde etmek için siyasal demokrasiyi savunan bütün kesimlere açılacak bir değişim iradesine dikkat çeken Akdeniz, “Ancak her şeyi 6’lı masadan ibaret gören bir yaklaşımla hareket edilirse bu güven sarsıntısı giderilemez" dedi.

‘Ortak adayın iyi bir sonuç alacağını düşünüyoruz’

EHP Genel Başkanı Öztürk ise en son aşamada bir ayrılık gayrılık olmamasını, masanın dağılmama durumunda kalmasını olumlu bulduklarını ifade etti ve “Çünkü ortak adayın iyi bir sonuç alacağını düşünüyoruz. O anlamıyla zaten diyalog kurabildiğimiz, önümüzdeki dönemdeki politikaları birlikte konuşabildiğimiz bir ortak adaya biz de destek vereceğimizi daha önceki aşamalarda söyledik ama tabii ki bir diyalog halinde olarak bu olmalıdır. Ortak adayın desteklenmesinin koşulunun bu olduğunu söylüyoruz” dedi.

‘Masadan kalkması yanlıştı’

Akşener’in tutumunu çok aykırı ve yanlış bulduklarını ifade eden Öztürk, “Demokrasi mücadelesine çok zarar verir nitelikte bir tutumdu. Ayrıca deprem sonrasında muhalefet Cumhurbaşkanı seçimini, cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmaya artık çok yaklaşmış durumdaydı. Bu koşullarda böyle bir üstünlük varken masadan kalkması yanlıştı” diye konuştu.

‘Halkın sudan sebeplerle böyle bir fırsatı kaçırabilecek hali yok’

Toplumun AKP iktidarının gitmesini istediğini kaydeden Öztürk, “Halkın sudan sebeplerle böyle bir fırsatı kaçırabilecek hali yok. O açıdan halk her yönden çok büyük baskı yaptı. O toplanamaz denilen farklı farklı partilerden denilen insanlar bir araya geldiler ve bu işin sonuçlanması için harekete geçtiler ve İYİ Parti'yi eleştirdiler. Sonuçta da iyi bir noktaya bağlandı. Biz böyle devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

‘Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Kılıçdaroğlu'nu destekleme ihtimali doğabilir’

“Emek ve Özgürlük İttifakı’yla görüşme sürecinde Kılıçdaroğlu'nu desteklemeye ihtimali doğabilir” diyen Öztürk şunları söyledi:

“Zaten Kemal Kılıçdaroğlu bizim içimizde olan partilerin bir kısmıyla görüşmüş durumda. Belki önümüzdeki günlerde Emek ve Özgürlük İttifakı ile de böyle bir görüşme söz konusu olabilir. Bu yönde adım atmaları bekleniyor. Çünkü biz de demokrasi mücadelesi veren bir kesimiz ve önemli bir kuvvetiz.”

“Bu memlekette demokrasi adına bir şey savunulacaksa onun yükünü asıl sırtlananlar zaten Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan partilerdir diyebiliriz. O açıdan bu ilişkilerin kurulması gerekiyor. Bu ilişkiler kurulduğu takdirde genel bir demokrasi programını savunan bir cumhurbaşkanı profili ortaya konulduğu takdirde biz de elbette ki destekleyeceğiz.”

‘Hiç tartışmasız bu hükümetin kesinlikle gönderilmesi gerekiyor’

“Çünkü bu iktidar görülmemiş derecede tehlikeli, görülmemiş derecede karanlık ve görülmemiş derecede antidemokratik. Halkına verebilecek hiçbir şey yok. Tek derdi kendisinin sürekliliğini sağlamak. O yüzden hiç tartışmasız bu hükümetin kesinlikle gönderilmesi gerekiyor.”

Emekçi Hareket Partisi olarak Kılıçdaroğlu'nun mevcut adaylar arasında demokrasiyi en çok ileri süren aday olarak gördüklerini belirten Öztürk, “Bu yüzden bir diyalog kapısı açıldığı takdirde bütün bunları değerlendirebilir ve olumlu bakabiliriz. Çünkü bu tehlikeli süreçten, bu antidemokratik süreçten ve bu baskıcı hükümetten kurtulmak zorundayız. O nedenle biz Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir aday olarak değerlendirebiliriz” dedi.

‘Akşener’in kişisel hırslarıyla açıklanabilecek bir durum değil’

Son derece kaotik bir dönemden geçildiğini vurgulayarak sözlerine başlayan TÖP Sözcüsü Koca ise “Bu kaotik dönemi çoklu krizlerle birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla böylesine fırtınalı ve krizli bir zeminde bu tartışmalara şaşırmıyoruz. Kendi iç çelişkilerinin artarak derinleştiği ve ama o iç çelişkilerinde bir uzlaşıya dönüştüğü bir durum söz konusu Millet İttifakı açısından” dedi.

Akşener’in 6’lı masaya yaklaşımını değerlendiren Koca, “Meral Akşenerin çekilmesi daha sonra geri gelmesi kişisel hırslarıyla açıklanabilecek bir durum değil. Karşımızda egemen güçlerin vücut bulmuş halleri var. Akşener de bunlardan bir tanesi. Dolayısıyla kişisel hırsları ve bireysel yürüyüşü dolayısıyla değil o vücut bulmuş halin zemini üzerinden davranıyorlar” yorumunu yaptı.

‘Olup bitenleri değerlendireceğiz’

Emek ve Özgürlük İttifakı olarak ise yaşanan bu süreci henüz ortak bir değerlendirmeye tabii tutmadıkları bilgisini veren Koca, “Önümüzdeki süreçte elbette olup bitenleri ve olasılıkları değerlendireceğiz ve halkçı olasılığın hayata geçirilmesi bağlamında gündem edeceğiz” dedi.

‘Faşizmi püskürtmek asli sorumluluğumuz, yan yana gelişimizin temeli bu’

6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından ülkenin zaten olağanüstü toplumsal ve siyasal ikliminin artık eskisi gibi olamayacağı bir momentin açılmış olduğunu dile getiren Koca şunları söyledi:

“Karşımızda faşizmin kurumsallaşma hamlelerini her adımında her politikasında daha da güçlendirmeye çalıştığı bir iktidar var. Dolayısıyla faşizmi püskürtmek asli sorumluluğumuz. Yan yana gelişimizin temeli bu. Dolayısıyla birinci turda faşizmi defedeceğini ve ilkeler ile müzakereler doğrultusunda bir zemin oluşturulursa Emek ve Özgürlük İttifakı olarak üzerimize düşen tüm sorumluluğu bu yönde getireceğimizi söyledik. Dolayısıyla ittifak olarak hala buradayız.’

‘Esas güç halktır’

Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinde kişiler ve isimlerin değil neyi temsil ettiklerinin önemli olduğunu ifade den Koca, “Yürüteceğimiz politikalar buradan belirlenecektir. Dolayısıyla yeni bir dönemi kurtarıcı miti ile değil toplumun, halkın özne olacağı ve halkın çıkarlarını savunacak ilkeler bağlamında bir aday ve seçim sürecini istiyoruz. Adaleti, özgürlüğü ve emeği savunan bir aday olmalı. Dolayısıyla bu yeni dönemde masaya yumruğunu vuracak olan esas güç halktır.’

Önümüzdeki hafta Emek ve Özgürlük İttifakı’nın başkan ve sözcüleri olarak bir araya geleceklerini bildiren Koca, yeni dönemde seçimlere dair ittifakın tutumunu tekrardan belirleyeceklerini ifade etti.

Özel Haber