Emekli profesörü dolandıran sahte MİT'çilere ceza yağdı: 18 yıl hapis

Emekli profesörü dolandıran sahte MİT'çilere ceza yağdı: 18 yıl hapis
Bursa'da, "MİT mensubuyum" yalanı ile emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet T.'yi kandırıp, 1979 adet Cumhuriyet altını ile 400 bin Euro'sunu dolandıran 1'i kadın 6 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Tutuksuz sanık Funda G. beraat ederken, tutuklu 5 sanık ise zincirleme şekilde "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 15 yıl 1 ay ile 18 yıl 1 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.

Kocaeli Üniversitesi'nden emekli olup, Bursa'nın Nilüfer ilçesinde bakıcısı ile oturan Prof. Dr. Ahmet T.'yi geçen yıl telefonla arayan kişi, kendisini MİT mensubu Levent Akçay olarak tanıtıp, "Bankalar içinde köstebekler bulunduğu biliniyor. Bunun için 6 aydır takip yapıyoruz. Bunları yakalamamız için bize yardımcı olmanızı isterim. Bu, bir vatandaşlık görevi" dedi.

Prof. Dr. Ahmet T.'den "Tabii ki yardımcı olurum" cevabını alan kişi, mal varlığını kendilerine bildirmesini isteyip, "Mal varlığında sakladığın bir şey çıkarsa; seni de suçlu görürüz" diyerek telefonu kapattı.

'Whatsapp'ın açık kalacak'

Bankadaki 1979 adet Cumhuriyet altınını bir çantaya doldurup, belirtilen çocuk parkında buluştuğu kişiye veren Prof. Dr. Ahmet T., bir kez daha kendisini arayıp, "Kimseye bahsetme, operasyon devam ediyor. En ufak hata kabul edilemez" diyen kişinin isteğini yaptı.

Bu kez banka hesabından 400 bin Euro çekip, arayan kişilerin talebi ile paraların fotoğraflarını da çeken Prof. Dr. Ahmet T., belirtilen parka gitti. Prof. Dr. Ahmet T., burada çektiği paraları gelen kişiye teslim etti. Şüpheliler ayrıca Prof. Dr. Ahmet T.'ye "Operasyonun sonuna yaklaşmak üzereyiz. Paraları ve altınları inceleyeceğiz, sonra sana geri vereceğiz. WhatsApp'ın hep açık kalacak, senin konuşmalarını dinleyeceğiz" diyerek talimat verdi. Prof. Dr. Ahmet T.'nin kardeşlerinin bu talimatı fark edip, durumun polise bildirilmesiyle emekli öğretim üyesinin dolandırıldığı ortaya çıktı.

İstanbul'dan otobüs ve taksiyle gelmişler

Çalışma başlatıp, güvenlik görüntülerini inceleyen polis, şüphelilerin İstanbul'dan farklı zamanlarda taksi ve otobüs ile geldiğini tespit etti. Taksileri araştırıp, şüphelileri belirleyen polis, Ahmet Laçin (38), akrabası Abdulhakim Laçin (23), İlyas Düger (37), Mehmet Emin Kırboğa (34), Mehmet Sinan Güler (34) ile Funda G.'yi yakaladı. 1'i kadın 6 şüpheli, işlemleri sonrası tutuklandı. 6 kişi hakkında 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 ila 15 yıla kadar hapis cezası istemi ile dava açıldı. Sanıklar, duruşmalarda suçlamaları kabul etmedi. Ahmet T. ise şikayetçi olduğunu belirtip, sanıkların cezalandırılmasını istedi. Sanıklardan İlyas Düger kendisinin başka birisi ile karıştırıldığını, olayla ilgisinin bulunmadığını öne sürdü. Funda G. de dolandırıcılıkla alakasının olmadığını belirterek, "Sadece şoför olarak orada bulundum. Beraatimi talep ederim" dedi. Diğer sanıklar da suçlamaları reddetti.

Mağdur soruşturmanın genişletilmesini istedi

Savcının esas hakkındaki mütalaasında, zincirleme şekilde "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 26 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını talep ettiği sanıklar, son kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanıklardan Mehmet Sinan Güler, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılırken, diğer tutuklu sanıklar ile ara kararla tahliye edilen tutuksuz sanık Funda G. ile mağdur Ahmet T. ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.

Ahmet T. şikayetçi olduğunu yineleyerek, soruşturmanın genişletilmesini isterken, suçlamaları reddeden İlyas Düger, olay tarihinde Bursa'ya gelmediğini öne sürdü. Önceki savunmalarını tekrar eden Mehmet Emin Kırboğa beraatini isterken, Mehmet Sinan Güler de ilk celsede müştekinin kendisini tanımadığını beyan ettiğini hatırlatarak, "Diğer sanıkları da ilk defa mahkeme huzurunda gördüm. Çok mağdurum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

'Urfa'ya kadar şoförlük yaptım'

Tutuksuz sanık Funda G. ise sanık İlyas Düger ile 2016 yılından beri çalıştıklarını belirterek, olaydan haberinin olmadığını, Şanlıurfa'ya kadar şoförlük yaptığını öne sürerek, "Benim 2 bin lira aldığım ortadadır. O zaman boşanma aşamasındaydım ve kızımı bırakacak kimsem yoktu. Bu sebeple onu da götürdüm, yoksa bu kadar uzun yola götürmezdim. Kızımı olayı kamufle etme amaçlı götürmem gibi bir durum yok. Biz oraya iş için gittik. Oraya gidince araçtan inenler hususi bir araçla devam etti. Bu araç hiç araştırılmadı" diye konuştu.

Mehmet Emin Kırboğa'nın gerçekleri söylemediğini belirten Ahmet Laçin, "Herkes konuyu kapattı, bu 3-5 kişiyi öne sürdüler. Urfa'ya ben gittim, çantayı ben teslim aldım. Çantada o kadar para olduğunu bilsem teslim etmezdim" diyerek beraatini istedi.

5 sanık ceza aldı, 1 beraat

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Abdulhakim Laçin ile Ahmet Laçin'e, diğer sanıklarla iştirak halinde "zincirleme şekilde kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçundan 18 yıl 1 ay 15'er gün hapis cezası verdi. Takdir indirimi kullanan mahkeme heyeti cezayı, 15 yıl 1 ay 7'şer güne düşürdü. Sanıklara ayrıca, ayrı ayrı 68 milyon 750 bin TL adli para cezası verildi.

Diğer sanıklar Mehmet Sinan Güler, Mehmet Emin Kırboğa ve İlyas Düger de aynı suçtan 18 yıl 1 ay 15'er gün hapis ve 82 milyon 500'er bin TL adli para cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanık Funda G.'nin ise beraatine karar verdi. (DHA)

Gündem