Emin Alper: Tüm zorluklara, engellemelere rağmen filmlerimizle konuşmaya devam edeceğiz

33. Ankara Film Festivali dün akşam Cermodern’de düzenlenen ödül töreniyle sona erdi.

Festivale, Vakıf Başkanı İrfan Demirkol, Ulusal Uzun Yarışması Jüri Üyeleri, SİYAD üyeleri, çok sayıda oyuncu, yönetmen ve Ankaralı sinemaseverler katıldı. Festivalin sunuculuğunu ise gazeteci Ünsal Ünlü yaptı.

Festivale 6 ödülle yönetmenliğini Emin Alper’in yaptığı ‘Kurak Günler’ damga vurdu. Özcan Alper’in yönetmenliğini yaptığı ‘Karanlık Gece’ ve Maryna Er Gorbach’in yönetmenliğini yaptığı ‘Klondike’ filmleri üç ödülle festivalden ayrıldı. En İyi Kadın Oyuncu ödülü ‘Ela ile Hilmi ve Ali’ filmiyle Ece Yüksel alırken, En İyi Erkek Oyuncu ödülünü ‘Kurak Günler’ filmiyle Selahattin Paşalı aldı.

GAZETECİ NUH KÖKLÜ ANILDI

Yazar ve sinema eleştirmeni Murat Özer anısına verilen SİYAD En İyi Film Ödülünün sahibi ise Özcan Alper’in yönetmenliğini yaptığı ‘Karanlık Gece’ filmi oldu. Alper’in filminde yer alan ‘Gazeteci Nuh Köklü’nün anısına’ kısmına değinen Ünsal Ünlü, yedi yıl önce kartopu oynadığı sırada kartopunun bir dükkânın camına isabet etmesinin ardından bıçaklanarak öldürülen gazeteci Nuh Köklü’yü hatırlattı. Özcan Alper ise “Sadece kartopu oynadığı için insanlar öldürülmesin” dedi.

En İyi Yönetmen, SİYAD En İyi Film ve Jüri Özel ödüllerini alan yönetmen Özcan Alper şöyle konuştu:

“SİNEMACILARIMIZIN HER DAİM YAN YANA ‘BURADAYIZ, BERABERİZ’ DEME CESARETİ BANA ÇOK DAHA İYİ GELDİ”

“Ağır bir pandemi döneminden sonra her şeye rağmen film yapmaya devam eden film ekipleri var. Festivaldeki bütün yönetmen arkadaşlarımı, film ekiplerini kutlamak istiyorum. Onun dışında, hepimiz çok fazla kaygılı ve başka ruh hallerinden geçiyoruz. Tıpkı filmlerimizdeki gibi. Emin’in (Emin Alper) söylediği gibi ama her şeye rağmen beni de mutlu, iyi kılan yine de sözümüzün arkasında durmamız gerektiğini hissettiren en güzel şey; son zamanlarda dostlarımızın, yönetmen arkadaşlarımızın, sinemacılarımızın her daim yan yana ‘Buradayız, beraberiz’ deme cesareti bana çok daha iyi geldi.

“SANAT VE FİLMLER POLİTİKTİR, NORMAL. BUNU TARTIŞMAK BENCE ABSÜRT OLAN”

Her zaman sanat-siyaset ilişkisine dair şu, bu deniyor. Tabii ki sanat ve filmler politiktir, normal. Bunu tartışmak bence absürt olan. Biz filmlerimizde her zaman güçlülerin, iktidarların, çoğunlukların yanında değil, her zaman ezilenlerin, adalet arayanların, sesi duyulmayanların ve ötekilerin yanında olduk. Filmlerimizle bunu yaptık. Filmlerimizle yapmaya devam edeceğiz. Buradayız, bu ülkedeyiz. Sinema yapmaya devam edeceğiz.”

‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Senaryo’ da dahil olmak üzere filmi 6 ödülle ayrılan yönetmen Emin Alper ise şunları söyledi:

“BAKIRKÖY’DEN BİZİ TAKİP EDEN SEVGİLİ ÇİĞDEM MATER’E ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM”

“Ankara seyircisine çok teşekkür ediyorum. Gerçekten muazzam, heyecanlı, tutkulu ve genç bir izleyiciyle karşılaşmak bize çok moral verdi. Umarım Ankara Film Festivali bu seyirciyle daha da büyür. Daha da çok salonda seyirciye filmlerini sunar. O kadar çok bilet bulamayan insan vardı ki bütün filmler için. Umarım salon sayılarını da arttırarak devam eder festival. Bir parçası arkamda duran müthiş ekibime çok teşekkür ediyorum. Onların fedakârlığı olmasaydı, bu film olmazdı. Toz, çamur, kar demeden son derece ağır koşullarda büyük bir fedakarlıkla çalıştılar. Hepsi birbirinden harika performanslar sergileyen sevgili oyuncularıma çok teşekkür ediyorum. Onların performansı bu filmi gerçekten çok farklı bir yere taşıdı. Bakırköy’den bizi takip eden sevgili Çiğdem Mater’e çok teşekkür ediyorum. Özcan’ın (Özcan Alper) dediği gibi çok fazla konuşmaya gerek yok. Çünkü biz filmlerimizle konuşuyoruz. Tüm zorluklara, engellemelere rağmen filmlerimizle konuşmaya devam edeceğiz.”

“KENDİ OLABİLMEK İÇİN ÇABA İÇİNDE BULUNMAK ZORUNDA KALANLARA ADAMAK İSTİYORUM BU ÖDÜLÜ”

Mansiyon ödülü alan Çilingir Sofrası oyuncularından Ahmet Rıfat Şungar ise “Toksik maskülenliğin bu kadar hakim olduğu bir coğrafyada kendi olabilmek için çaba içinde bulunmak zorunda kalanlara adamak istiyorum bu ödülü” dedi.

“SİNEMAMIZ SİYASETİMİZDEN ÇOK DAHA İYİ DURUMDA. BU DA UMUTLU OLMAMIZ İÇİN BİR SEBEP”

‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ödülünü Kurak Günler Filmiyle kazanan Erdem Şenocak “Filmler belki ‘Kurak Günler’i ‘Karanlık Gece’leri anlatıyor. Umutsuz günleri anlatıyor gibi ama umut bence bu filmlerin estetik gücünde. Sinemamız siyasetimizden çok daha iyi durumda. Bu da umutlu olmamız için bir sebep” diye konuştu.

33. Ankara Film Festivali’nde ödül kazananların listesi şöyle:

“Ulusal Uzun Proje Geliştirme Ödülü: Barış Fert, İpek Erden- Her Şeyi Hatırlarmış Gibi

VEKAM Özel Ödülü: Kadir Uluç- Gordion’un Çobanları

En İyi Kısa Film: Koyun- Benhür Bolhava

En İyi Belgesel Film: Mahmut Fazıl Coşkun- Crossroads

Ulusal Uzun Yarışması:

SİYAD En İyi Film, Murat Özer’in anısına: Özcan Alper- Karanlık Gece

En İyi Kurgu: Özcan Vardar, Eytan İpeker- Kurak Günler

En İyi Özgün Müzik: Klondike - Zviad Mgerby

En İyi Sanat Yönetmeni: Klondike - Maria Denysenko, Andrii Hrechyshkin ve Vitaliy Sudarko

En İyi Görüntü Yönetmeni: Klondike - Sviatoslav Bulakovskyi

Mansiyon Ödülü: Çilingir Sofrası- Ahmet Rıfat Şungar, Barış Gönenen

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Selin Yeninci- Kurak Günler

En İyi Kadın Oyuncu: Ece Yüksel- Ela ile Hilmi ve Ali

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Erdem Şenocak- Kurak Günler

En İyi Erkek Oyuncu: Selahattin Paşalı- Kurak Günler

Onat Kutlar En İyi Senaryo Ödülü: Kurak Günler- Emin Alper

Mahmut Tali Öngören En İyi İlk Film: Ela ile Hilmi ve Ali- Ziya Demirel

En İyi Yönetmen Ödülü: Özcan Alper- Karanlık Gece

Jüri Özel Ödülü: Karanlık Gece- Özcan Alper

En İyi Film: Kurak Günler- Emin Alper” (ANKA)