Erdoğan'dan 'veda' tadında miting: Köprü, havalimanı yenir mi? Ama biz onları bay bay Kemal’e bırakıyoruz, Afiyet olsun

Erdoğan'dan 'veda' tadında miting:  Köprü, havalimanı yenir mi? Ama biz onları bay bay Kemal’e bırakıyoruz, Afiyet olsun
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Van’da yurttaşlara seslenirken “Yol yaparız; köprü, tünel, havalimanı, hızlı tren hattı yaparız, ‘Millet bunları mı yiyecek’ derler. Ya köprü yenir mi? Havalimanı yenir mi? Ama biz onları bay bay Kemal’e bırakıyoruz, afiyet olsun” dedi.

Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Van’da miting düzenledi.

Mitinge, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da katıldı. Erdoğan, mitingde özetle şunları söyledi:

'Van Denizi'nin kıyısını yalılarla donattık'

Kardeşlerim; Van depremini hatırlıyorsunuz değil mi? Burada o zaman belediye başkanı kimdi? Malum, HDP’ydi. Van’ı susuzluğa mahkum etti mi? Van depremiyle ilgili bir adım atmadı. Ben, o zaman anında DSİ’yi görevlendirdim ve su olayı büyükşehir belediye başkanının sorunudur, yapmadı. Ne dedi? ‘Gelsin devlet yapsın.’ Değerli kardeşlerim; biz onun bu ifadelerine katılmadık ve Van Büyükşehir’de bu yaptıkları karşısında biz Van’ın susuzluğunu giderdik.

Edremit’i Edremit, biz yaptık. Erciş’i Erciş, biz yaptık. Adeta, Van Gölü demiyorum, Van Denizi’nin kıyısını adeta yalılarla donattık. Öyle mi? Nerede belediye? Belediye başkanı niye görevini yapmadı? Hani bunlar benim Kürt kardeşlerimi seviyordu? Bunlara inanıyor musunuz? Değerli kardeşlerim; Türk’ü ile Kürt’ü ile biz, yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Bizim dinimizde Türk, Kürt, Arap, şu, bu ayrımı yok. Biz, sadece Allah için seviyoruz. Kürt kardeşlerimi de aynı anlayışla seviyoruz.

'Hesap sormak lazım'

Ya şimdi düşünün, CHP gelip de burada miting yapabilir miydi? Kiminle yaptılar? E işte bu hesabı sormak lazım. CHP’ye desteklerini hem de utanmadan, sıkılmadan, ahlaksızca, ne dediler, ‘Dişe diş, kana kan’ diyerek ifade edenlerin derdi Van olabilir mi? Vanlının huzuru, refahı olabilir mi? Bu ülkenin başına bir CHP’li getirmek için sizin karşınıza geldiklerinde onlara bunun hesabını sormayacak mısınız? Ülkemizdeki herkes gibi Kürt kardeşlerimin de hakkını, hukukunu, özgürlüğünü en geniş manada kullanabileceği demokrasi zeminini biz kurduk mu?

Aynı şekilde tüm şehirlerimiz gibi Van’ın da kalkınma eksiklerini yine biz tamamladık mı? Hatırlarsanız, 2011 depreminin ardından Van'ı adeta yeni baştan inşa ettik mi? Bugüne kadar Van'da, TOKİ kanalıyla 24 bin konutu bitirip sahiplerine verdik mi?

Her fırsatta Van’a geldik. Ama öyle elimiz boş gelmedik. Hep eserlerimizle, hizmetlerimizle, yüreğimizdeki muhabbetle, heybemizdeki projelerle geldik. Ya bir de onlara sorun ya. ‘Siz ne ile geldiniz buraya? Ne getirdiniz?’ diye sorun. CHP’sine sorun, HDP’sine sorun. Sorun bunlara. Hiç getirdikleri bir şey yok. Hiçbir zaman da bir şey getirmeyecekler, bunu bilin. Çünkü biz, birileri gibi köken, mezhep ayrımcılığı değil, eser ve hizmet siyaseti yapıyoruz. Çünkü biz, birileri gibi evlatlarımızı PKK veya FETÖ terör örgütlerine, LGBT denilen sapkınlara teslim etmenin hesabını değil, aile yapımızı güçlendirmenin siyasetini yapıyoruz.

Kardeşlerim; CHP LGBT’ci mi? İYİ Parti LGBT’ci mi? HDP LGBT’ci mi? O, yanlarında yavrucuklar var. Onlar da ‘Biz LGBT’ci değiliz’ diyebiliyorlar mı? Fakat AK Parti’nin kitabında LGBT yok, MHP’de yok. Cumhur İttifakı’nda asla böyle bir şey yok.

'Ya köprü yenir mi?'

Şu anda 50 bin Vanlı kardeşim alanda. Yol boyunca gelenler hariç. Bu bir şeyi gösteriyor. Demek ki 9 gün sonra sandıkları benim Vanlı kardeşlerim patlatacak. İşte bu başarılar birilerinin kâbusu oldu. Okul yaparız, üniversite açarız, ‘Eğitimi ayağa düşürdünüz’ derler. Hastane yaparız, kaliteli sağlık hizmeti veririz, Covid salgını gibi bir krizin üstesinden geliriz, ‘Milleti hasta ettiniz’ derler. Yol yaparız; köprü, tünel, havalimanı, hızlı tren hattı yaparız, ‘Millet bunları mı yiyecek’ derler. Ya köprü yenir mi? Havalimanı yenir mi? Ama biz onları bay bay Kemal’e bırakıyoruz, afiyet olsun.

Uçak yaparız, helikopter yaparız, yüksek teknoloji ürünü nice projeyi gerçekleştiririz, ‘Ne gerek vardı’ derler. Konut yaparız, baraj yaparız, sulama tesisi yaparız, her birine takmadık kulp bırakmazlar. İstihdamda, üretimde, ihracatta rekorlar kırarız, sevinecekleri yerde karalamaya çalışırlar. Sosyal yardımlarla devletimizi kimsesizlerin kimsesi hâline getirdik, yardım alan insanları ‘Makarnacı, kömürcü’ diye aşağılarlar. Dış politikada onurlu bir duruşla ülkemize güç, milletimize gurur kazandırırız, gidip bizi yabancılara şikayet ederler.

Şayet 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı hayalimize sahip çıkmazsak daha onlarca, yüzlerce örneğini verebileceğimiz işte bu zihniyet, ülkenin tepesine bir kara bulut gibi çökecek. Sanmayın ki afaki bir tablodan söz ediyorum. Türkiye, bizden önceki 70 yıl boyunca bunların hepsini de bu CHP ile yaşadı. Tabii geçmişleri bu olduğu hâlde bugün başka şeyler söylüyorlar. Her seçim dönemi olduğu gibi 14 Mayıs öncesi de değer istismarcıları, vaat bohçacıları, kıyafetsiz muhterisler ortalığı dumana katıyorlar. Aman Allah’ım, atıyorlar, tutuyorlar, kırıyorlar, kapatıyorlar, tehdit ediyorlar. Dillerinin ucuna ne gelirse söylüyorlar.

'Vanlı kardeşim LGBT'ci olur mu?'

Biz, ülkemizi 81 vilayetiyle, kadınından gencinden tüm insanlarıyla geleceğe hazırlamanın peşindeyiz. Bunu da eserle, hizmetle, yatırımla yapacağız. Ülkemizi yeniden eski yokluk ve zulüm günlerine döndürmek isteyenlere bu meydanı bırakmayacağız. Şimdi bir şeye geliyorum. Teröründen LGBT’sine nice sinsi niyetle evlatlarımızın geleceğine gözlerini dikenlere fırsat vermeyeceğiz. Benim Vanlı Kürt kardeşlerimden LGBT’ci olur mu? Soruyorum, olur mu? Çünkü benim Vanlı Kürt kardeşim, ailenin kutsiyetine ne yapar, inanır. Bizde aile kutsaldır.

Politika