Ertuğrul Özkök, programın perde arkasını yazdı: Nagehan, 'Çok üstüne geliyor' dedi, o an tanıdığımız Rasim Ozan meydana çıktı

Ertuğrul Özkök, programın perde arkasını yazdı: Nagehan, 'Çok üstüne geliyor' dedi, o an tanıdığımız Rasim Ozan meydana çıktı
Ali Koç'un Beyaz TV'de katıldığı programın perde arkasını yazan Ertuğrul Özkök, Rasim Ozan Kütahyal'nın eşi Nagehan Alçı'dan gelen mesaj üzerine tansiyonu yükselttiğini yazdı.

Gazeteci Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan 'Tansu'ya Mektuplar' başlığıyla kaleme aldığı yazılarında bugün Ali Koç ile Rasim Ozan Kütahyalı'nın tartıştığı Beyaz TV'deki programı anlattı. Özkök, Ali Koç'un makyaj odasında karşılaştığı Rasim Ozan Kütahyalı'ya "Ooo Rasim hoş geldin. Bu gece seni fena terleteceğim hazır ol” dediğini, Kütahyalı'nın Ali Koç'a Vehbi Koç kitabı hediye ettiğini aktardı.

Özkök'ün yazısı şöyle:

Hiç kuşkusuz dün gece televizyon ekranlarına damgasını vuran olay Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un, Osman Gökçek’in televizyonunda Rasim Ozan Kütahyalı’nın da bulunduğu spor programına çıkması oldu.

Önce bu programa çıktığı için Ali Koç’u gönülden kutladığımı söylemek istiyorum. Nedenini de yazının sonunda anlatacağım.
Ama son bölümünde neredeyse bir savaşa dönen bu programın, önce sahne arkasını anlatacağım ki, yazımın sonunda anlatacaklarımın da bir anlamı olsun.
Olayın iki ana kahramanı Ali Koç ve Rasim Ozan Kütahyalı olduğu için onların ilişkisine odaklanacağım daha çok.

Makyaj odasında ilk temasta konuşulanlar

Ali Koç televizyon binasına Rasim Ozan’dan önce geldi.
ROK binaya geldiğinde Ali Koç makyaj odasındaydı.
Hemen söyleyeyim, ilk karşılaşma anı çok sıcaktı.
Ali Koç, “OO Rasim hoş geldin. Bu gece seni fena terleteceğim hazır ol” dedi.
Ali Koç’un yanında kızı Leyla ile oğlu Kerim de vardı.

Leyla'nın yaş günü şarkısı ne etki yaptı?

Rasim Ozan, 15 Mayıs’taki programında bir şarkı ile Leyla’nın yaşgünü kutlamıştı.
Ali Koç, “O akşam Leyla’ya birçok hediye almıştık ama senin şarkılı kutlaman daha fazla konuşuldu” dedi.
Daha sonra ilginç bir şey oldu.

Leyla, dedenin en güzel kitabını bir solcu yazdı

Rasim Ozan, Vehbi Koç’un hayatını anlatan kitabı Ali Koç’a hediye etti ve imzalamasını istedi.
Ali Koç kitabı incelerken Leyla, “Ne oldu Rasim Abi” diye sordu.
ROK da, “Türkiye’nin en solcu yazarlarından biri dedenin kitabını yazmıştı onu babana hediye ettim. Deden hakkında yazılmış en güzel kitaplardan biridir” dedi.
Sonra da Koç’un iki çocuğu Rasim Ozan’la birlikte fotoğraf çektirdi.

Tartışma sürerken, Nagehan'dan gelen mesaj

Programın ilk bölümünde Rasim Ozan daha sakindi. Ancak Ali Koç bulduğu her fırsatta, ona söylemek istediği bir şeyi kendi üslubunca söyledi.
Tabii ki programın en dikkatli izleyicilerinden biri de Nagehan Alçı’ydı... Nagehan’ın programları sırasında Rasim Ozan ona sık sık mesaj atıp izlenimini söylerdi. Bazen de bu izlenimler kışkırtıcı olurdu.
Bu defa aynı şeyi Nagehan yaptı. Ve attığı mesajlardan biri “Çok üstüne geliyor, cevap vermen lazım” anlamına gelen bir cümleydi.

Saat 01'de öyle bir cümle geliyor ki, ortalık karışıyor

Program saat 01.10’a kadar böyle devam etti. Ancak işte o an, tanıdığımız Rasim Ozan meydana çıktı.
Kavgayı başlatan ise onun, 17-25 Aralık olayını hatırlatarak, söylediği şu cümle oldu:
“FETÖ Erdoğan’ın kellesini istiyordu. Burjuvazi de ona destek verdi…”
İşte o andan itibaren tartışma tam anlamıyla bir kavgaya dönüştü.

Program sonrası Osman Gökçek'in odası

Program sonrasında Osman Gökçek, Ali Koç’u odasına davet ederek bir süre sohbet etti.
Programın son bölümünde tansiyon yükseldiği için Ali Koç da biraz gergindi.
Bir ara Rasim Ozan, “Ben de geleyim mi” diye sordu.
Ancak Osman Gökçek, “Gelmesen daha iyi olur” dedi.
Oysa şakayla başlayan program, sakin bir biçimde son erebilirdi.

Benim çevreme göre tartışmanın galibi "Banko Ali Koç"

Bu kavgada kim galip geldi, kim kimi alt etti diye bir fikrim yok. Çünkü işin o tarafı beni hiç ilgilendirmedi.
Benim çevremde dün Ali Koç kahramandı.
Bizim ev dahil her yede programın bu bölümü Youtube’dan defalarca seyredildi. Herkes birbirine yolladı.
Yani onların gözünde “Ali Koç, ROK’a haddini bildirmişti.”
Başka taraflarda nasıl bir değerlendirme yapıldı bilmiyorum ama eminim aynı şeyleri ROK için de söyleyen, “Ali Koç’a haddini bildirdi” diyen de vardır.

Akreditasyon zincirini kıran üçüncü kişi Ali Koç oldu

Benim için önemli olan ise şuydu.
Ali Koç, kendi camiasının da tepkisini göze alarak çok önemli bir iş yaptı. Bu programa çıktı ve fikirlerini, bildiğimiz dobra üslubu ile çok da güzel anlattı.
Bir Fenerbahçeli olarak futbol ve ligle ilgili söyledikleri benim de çok hoşuma gitti.
Trabzonspor’un çok güzel futbol oynadığını söylemesi de bence taktir edilecek bir fair playdi.

Bence İmamoğlu büyük bir işi başardı

Bu tartışmada beni asıl sevindiren ise şu oldu.
Siyaset ve sporda bazı cesur insanlar artık marazi hale gelen “Akreditasyon” zincirini kırmaya başladılar.
İsteyen istediği tepkiyi versin ama ben İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Trabzon gezisi ile, siyasete bu zinciri kıran çok önemli bir adım attığını düşünüyorum. Daha önce altı partinin ilk platform toplantısında akreditasyon uygulaması kırılmıştı. İmamoğlu özellikle küçük bir sol parti yandaşlarından gelen büyük tepkiyi göze alarak attığı adımın şimdi etkilerini göreceğiz.

Sporda da o adımı Ali Koç attı

Ali Koç, Melih Gökçek ve oğlu Osman Gökçek’in kontrolündeki bir kanala, hem de Rasim Ozan Kütahyalı gibi bir gazetecinin önüne çıkarak sporda da o adımı attı.
Evet görünüşte kavgalı bir programdı.
Normaldir. İlk buluşmalar kavgalı olacak. Herkes kursağındaki öfkeyi, tepkiyi dökecek.
Ama emin olun bir süre sonra bu geniş yelpazeli melez programlarda çok yapıcı tartışmalar göreceğiz.
O akreditasyon zinciri kaçınılmaz biçimde televizyon tartışmalarında da bitecek. Bitirmeyen ayıplanacak.
O nedenle bu yazıda adı geçen herkesi kutluyorum.

Fenerbahçe taraftarına şunu demek isterim

Fenerbahçe taraftarına da şunu söylemek isterim.
Başkan doğru bir şey yaptı. Bana göre bugün artık tartışmasız bir biçimde Süper Lig'in en etkili kulüp başkanıdır.
Veee…
Geliyorum bizim sektörümüz için bu programda yaşanan, spor sunucularının çok sevdiği deyimle, tarihi bir “kırılma anına..”
Bu programda ilk defa “FETÖ, Ergenekon, Balyoz” kumpasları ve Silivri dönemi ile ilgili bir kavram kullanıldı:
Silivri zulüm döneminin “Medya ayağı…”
Bunu da Fenerbahçe kulübü başkanının ağzından işittik.

İktidar yanlısı arkadaşlara yıllarca yalvardım

İktidar yanlısı gazetelerin başındaki kişilere ve köşe yazarlarına yıllarca “Medya ayağı deyip, gazete manşetlerinden, köşe yazılarından suç kategorisi yaratmayın” diye yalvardım.
İşte geldiğimiz son nokta bu…
Medya ayağı….
Ve söz ağızdan çıktı…
İnanın onları savunmak yine adalet isteyen insanlara düşecek…

Gündem