Eski başhekim anlatıyor: Hastaneyi ‘Ödenek yok’ diye kapatmadılar, yıkıldı

Eski başhekim anlatıyor: Hastaneyi ‘Ödenek yok’ diye kapatmadılar, yıkıldı
Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yıkılan ek binasının “ödenek” olmadığı için yıkılıp yenisinin yapılmadığı ortaya çıktı. Hastanenin yoğun bakım ünitesinde yaşamını yitirenler de yine “ödeneksizlikten” can vermiş.

Depremde ağır hasar gören Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin eski başhekimi Prof. Dr. Yunus Doğramacı, 72 kişiye mezar olan ek bina için beş yazı yazdığını ancak bir sonuç alamadığını belirtti.

Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 6 Şubat depreminde ağır hasar görmüş, elektriğinin kesilmesi nedeniyle, oksijen sistemi çalışmadığı için yoğun bakımdaki en az 80 hasta yaşamını yitirmişti. Bu hastanenin ek binası olarak kullanılan eski Antakya Devlet Hastanesi ise yıkılmış ve sekizi hemşire olmak üzere 72 kişi hayatını kaybetmişti.

Hastanenin 2012 yılında güçlendirme kararı olduğu ortaya çıkmıştı.

Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Eylül 2021-Ekim 2022 arasında başhekimlik yapmış Prof. Dr. Yunus Doğramacı, göz göre göre gelen yıkımı anlattı.

Halk Tv yazarı İsmail Saymaz’a konuşan Doğramacı, şunları söyledi:

“Ek binada bazı duvarların eğildiğini gördüm. Fotoğraf çekip İl Sağlık Müdürlüğü’ne attım. Biz hastanede her cuma toplantı yapardık. Orada dedim ki: ‘Duvarlarda bombeleşme var, istinat duvarları eğilmiş. Depreme dayanıksız. Yazalım, depremle ilgili uzmanlar gelip değerlendirsin. Benim görüşüm, burayı kapatıp depreme dayanıklı yeni bir hastane yapmak.’ Yazı yazdım İl Sağlık Müdürlüğü’ne. Cevap gelmeyince tekrar yazdık. Üç-dört defa tekrarladık. İl Sağlık Müdürü Hambolat, ‘Yunus hocam, bu sizin göreviniz değil. Tepki çeker. Burada esnaf var. Siyasetçiler var. Kapatırsak sıkıntı olur’ dedi. Dedim, ‘Vicdan azabı çekerim birisi ölürse. Burayı bir uzman değerlendirsin. Yazımı çekmeyeceğim.’ Beşinci yazımdan sonra bakanlığa yazıyor. Onlar diyor ki ‘Bütçemiz yok.’”

“Orası yıkılacaktı belliydi”

Hastanenin fiziki şartlarının çok kötü olduğunu, 2012’de güçlendirme istendiğini ancak yapılmadığını belirten Doğramacı, “Bütçe ayarlamamışlar. Biraz da bana tepki gösterdiler. ‘Bu şeyleri niye yazıyorsunuz, sıkıntı yaratıyor’ dediler. Orası yıkılacaktı, belliydi. Fay hattının, altından geçtiğini ve dayanıksız olduğunu herkes söylüyordu. Binaya girince anlarsınız, dayanıklı mı, değil mi” diye konuştu.

500 bin liralık bütçe ayrılmamış

Yoğun bakımdaki 80 hastanın ölümüne dair ise Doğramacı, şöyle konuştu:

“Onunla ilgili şöyle yazdım: ‘Burası sel bölgesi. Burada bus-bar diye bir elektrik sistemi var. Sel basar, jeneratör devre dışı kalırsa millet yoğun bakımda ölür. Sorumlusu da ben olurum.’ Dediler ki, ‘Önlem aldık, dalgıç pompaları.’ Dedim ki ‘Yetmez.’ Dediler ki, ‘Bus-bar’ı değiştirmek için 500 bin TL gerekir, bütçe yok.’”

Bunları Sağlık Müdürünün söylediğini aktaran Doğramacı, “Dediğimiz çıktı. Kırılmış bus-bar. Sağlık Müdürü söyledi. Bir hasta için şehir hastanesine gittim, tesadüf karşılaştık, orada anlattı. Dedi ki, ‘Bus-bar kırıldı, jeneratör devre dışı kaldı.’ Dedim, ‘Bunları söylemiştim.’ Dedi ki, ‘Kurtarabildiğiniz kadar insanı kurtardık ama ölenler de oldu’” diye konuştu.

Doğramacı, “Hastane kapatılsaydı, depreme dayanıklı yapılsaydı bu insanlar ölmezdi. Herkes biliyor. Yeni hastanede bus-bar sisteminde bakır kablolar değiştirilseydi kırılmazdı. Göçmeler olduğu için bus-bar kılıyor ve jeneratör devreye girmiyor. Jeneratörler devreye girse hastalar kurtulurdu” ifadelerini kullandı. (Kısa Dalga)

Gündem