Eski İstihbarat Daire Başkanı Akyürek: İstanbul Emniyeti görevini ihmal etmeseydi Hrant Dink hayatta olabilirdi

19 Ocak 2007'de genel yayın yönetmeni olduğu Agos Gazetesi'nin önünde katledilen Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin açılan yeni davanın ikinci duruşmasında, tutuklu yargılanan Adem Sağlam'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bu davanın tutuklu sanığı Adem Sağlam ile başka dosyadan tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ahmet İskender ve Zeynel Abidin Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Dink ailesinin avukatları ve sanık avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada cinayetin işlendiği sırada Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek savunmasını yaptı. Kamu görevlilerinin ihmaline ilişkin ana davada 26 Mart 2021'de "Başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme", "Resmi belgede sahtecilik" ve "Resmi belgeyi yok etme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Ramazan Akyürek, cinayete yönelik istihbari bilgiyi olaydan 11 ay önce paylaştığını belirterek görevinin gereğini yerine getirdiğini söyledi.

Eski İstihbarat Daire Başkanı Akyürek: İstanbul Emniyeti, görevlerini ihmal etmeselerdi Dink hayatta olabilirdi

Ramazan Akyürek, "Çalıştığım zamanlarda bana iletilen tüm istihbari bilgileri aynı gün ilgili yerlere ilettim. Bununla ilgili belgeler dosyada mevcuttur. İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü, benden sonra görev alan Trabzon emniyet görevlileri ve Trabzon jandarmasının görevlerini ihmal ettikleri çok açıktır" dedi.

İstihbarat Daire Başkanı olduğu dönemde, Ermeni yurttaşlarla ilgili önlem alınması için Trabzon ve İstanbul da dahil olmak üzere 81 ile resmi yazı yazıldığını söyleyen Akyürek, "Mülkiye müfettişleri de İstanbul istihbaratıyla ilgili olarak Yasin Hayal’ın Ümraniye’de kaldığı yerle ilgili sahte rapor hazırladıklarını tespit etmiştir. İstanbul’un Anadolu yakasına hiç uğramadıkları, sistemde böyle bir rapor olmadığı polislerin cep telefonu sinyalleriyle ortaya çıkmıştır. İstanbul emniyetinin ihmali davranışları ortadadır, görevlerini ihmal etmeselerdi Dink hayatta olabilirdi" diye konuştu.

AİHM'in cinayetin gerçek sorumlularını gördüğünü, ancak mahkemede bu sanıkların beraat ettirildiğini veya hiç yargılanmadığını savunan Akyürek, "AİHM İstanbul emniyeti, İstanbul jandarması ve Trabzon jandarmasının rolüne işaret etmiştir" şeklinde konuştu. Akyürek, "Trabzon jandarma da Dink’in öldürüleceği bilgisine sahip olmayan yoktur. Cinayet tarihine kadar bu durumu adli ve idari makamlara iletmemişlerdir" dedi.

"Onların yapmadıkları benim suçum gibi yansıtılmıştır"

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Trabzon jandarmasının, İstanbul emniyetinin bizimle ne alakası var? Onlar zaten yargılandılar. Siz kendinize yönelik iddiaya cevap verin" şeklindeki uyarısı üzerine Akyürek, "Ben İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün ve Trabzon Jandarmasının yapmadıkları yüzünden suçlanıyorum. Onların yapmadıkları benim suçum gibi yansıtılmıştır" dedi. 9 yıldır cezaevinde olduğunu belirten sanık Ramazan Akyürek, "Hiçbir zaman darbeyle işim olmadı" diyerek beraatını talep etti.

Sanık Ahmet İskender de "İddianamede benim FETÖ ile bir bağlantım tespit edilmemiş, bu davaya nasıl girdim onu da bilemiyorum. Yasin Hayal'in çocukluk ve mahalle arkadaşıyım. Tek ilişkim budur" dedi. Sanık Adem Sağlam ise bu davadan 41 aydır tutuklu olduğunu, kaçma şüphesi bulunmadığını belirterek tahliyesini talep etti.

Diğer sanıkların savunması 6 Aralık'ta alınacak, firari sanıklar aranıyor

Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmasının bir sonraki duruşma alınmasına karar verdi.

Firari emniyet görevlileri Faruk Sarı ve Yahya Öztürk hakkındaki yakalama kararlarının devamına hükmeden heyet, tutuklu sanık Adem Sağlam’ın yurt dışı çıkış yasağı ve karakola imza şartıyla tahliyesine karar verdi. Duruşma 6 Aralık saat 10.00'a ertelendi. (DHA)