Faik Öztrak: TSK ve MSB çözüm ortağı değil ama İletişim Başkanlığı ana çözüm ortağı

Faik Öztrak: TSK ve MSB çözüm ortağı değil ama İletişim Başkanlığı ana çözüm ortağı
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Afetle mücadelede tüm Bakanlıklar, ana çözüm ortağı olarak belirlenmiş. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı, ana çözüm ortakları arasında yok. Trol ordularına sahip, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ise afetlerde ana çözüm ortağı" diye konuştu.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Türkiye Afet Müdahale Planı… Yaşadığımız felakete doğru dürüst müdahale edilememesinin sorumlusu, bu plana imza atan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Afetle mücadelede tüm Bakanlıklar, ana çözüm ortağı olarak belirlenmiş. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı, ana çözüm ortakları arasında yok. Trol ordularına sahip, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı afetlerde ana çözüm ortağı. Ama Peygamber ocağı ordumuz olağanüstü durumlar için afet için yetiştirilmiş Mehmetçiğimiz, afet operasyonunun içerisinde hiç konumlandırılmamış. Afette destekleyici tali çözüm ortağı yapılmış” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün toplanan MYK gündemine ilişkin parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı yaptı. Öztrak, şunları söyledi:

'Cenazeler yok, çadır yok'

Memleketimizde; aklı, ahlakı bitiren, liyakati öldüren, adaleti katleden, devletimizin dirliğine, milletimizin birliğine kasteden, çürümüş, yozlaşmış bir yönetimi, milletimizin göndermesine, artık sayılı günler kaldı. Deprem felaketinin üzerinden 1 ay 3 gün geçti. 46 bin 104 yurttaşımızı kaybettik. Bazı yurttaşlarımızın cenazeleri bile enkazdan çıkmadı. Cenazeler yok. Çadır yok. Konteyner yok. Hijyen yok. İçmeye su yok ve ar edip de istifa eden tek bir yönetici yok.

'Saray, beslemelerini Kızılay'a doldurmuş'

Milletin göz bebeği Kızılay’ı ‘Hayır kurumu’ olmaktan çıkarmışlar. Yandaşlarının kesesini doldurmak için, arpalığa çevirmişler. Saray; ‘Hayırı’, ‘Kayır’ anlayıp yanaşmalarını, beslemelerini Kızılay’a doldurmuş. Eski Kızılay mensuplarından öğreniyoruz ki mevcut Kızılay Başkanı 12 ayrı şirketten 36 asgari ücret tutarında maaşı, ‘Huzur hakkı’ diyerek her ay cebine atıyormuş. Biz; ‘Saray ve şürekâsı, 3-5 ayrı yerden maaş alıyor’ diye, eleştiriyorduk. Meğer rekor, bir düzine şirketten maaş alan Kızılay Başkanı’ndaymış. İşte kavga bundan çıkar. Kızılay, artık bildiğimiz Kızılay değil… Kızılay artık milletin bağışladığı paralarla afetzedeler için ürettiği çadırları, konserveleri afette ücretsiz dağıtmayan diğer hayır kurumlarına satan, bir ticarethane… Bunun adı deprem fırsatçılığıdır. Bunun adı ölü soyuculuğudur. Türkiye, böyle bir çürümüşlüğü böyle bir yozlaşmayı tarihinin hiçbir döneminde görmedi, yaşamadı…

'TSK tali ortak yapılmış'

Daha öncede bu resmi dokümanı gösterdim. Türkiye Afet Müdahale Planı… Yaşadığımız felakete doğru dürüst müdahale edilememesinin sorumlusu, bu plana imza atan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Afetle mücadelede tüm Bakanlıklar, ana çözüm ortağı olarak belirlenmiş. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı, ana çözüm ortakları arasında yok. Trol ordularına sahip, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı afetlerde ana çözüm ortağı. Ama Peygamber ocağı ordumuz olağanüstü durumlar için afet için yetiştirilmiş Mehmetçiğimiz, afet operasyonunun içerisinde hiç konumlandırılmamış. Afette destekleyici tali çözüm ortağı yapılmış. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır. Erdoğan’ın vehimleri, korkuları, ideolojik körlüğü bu plana yansımış. Sonuç: Enkaz altında on binlerce yurttaşımız bağıra, bağıra donarak öldü. Bunu biz unutmayacağız. Milletimiz de unutmayacak. Bu yönetim sadece algı operasyonu yapar. Sadece ihale peşinde koşar.

'Küfür yiyoruz, hakaret yiyoruz, not ediliyoruz, tehdit ediliyoruz'

‘Akletmeyen, zillete düşer.’ Bugün akıldan ve liyakatten nasiplenmemiş bu yönetim elinde millet olarak zilletin ve zulmün en ağırını yaşıyoruz. Topkapı Sarayı Bab-ı Hümayun kapısındaki kitabede ifade edildiği şekliyle; Murad’ın oğlu, iki kıtanın hükümranı, iki denizin hâkimi, Doğu ve batı arasında Allah’ın yardımcısı, denizin ve karanın kahramanı, İstanbul’un fatihi Sultan Mehmet Han ne güzel söylemiş: ‘Aklı öldürürsen, ahlak ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde, millet bölünür. Kadıyı satın aldığın gün, adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün, devlet de ölür.’ Ama bugünün Türkiye’sinde akletmeyen, ahlakı öldüren, adaleti katleden, liyakatsiz yönetim yüzünden; maden kazalarında, orman yangınlarında, hain darbe teşebbüslerinde, taşkın ve sellerde, depremlerde, türlü türlü felaketlerde, canımızla, kanımızla, malımızla sınanıyoruz. Ve tüm bunların üstüne; millet olarak; kibirli, yozlaşmış bu yönetimden fırça yiyoruz. Küfür yiyoruz. Hakaret yiyoruz. Not ediliyoruz. Tehdit ediliyoruz. Oysa bir hükümetin asli görevi ülkede huzur ve refahı sağlamaktır. Yurttaşlarına mutlu güçlü bir yaşam sunmaktır. Ucube Erdoğan Şahsım rejimi ise milletimizi eziyor. Limon gibi sıkıyor. Milletimizin posasını çıkarıp atıyor.

'Büyükşehirlerde kiralar aldı başını gitti'

Ev kiraları derseniz aldı başını gitti. Faiz sebep, enflasyon netice safsatasıyla konut piyasasında büyük bir yıkıma sebep olmuşlardı. Şimdi bu yıkımın üstüne bir de deprem eklendi. Büyükşehirlerde kiralar aldı başını gitti. Depremde ihale yapmak dışında her şeye geciken kifayetsizler arşa çıkan kiralara tedbir almakta da gecikti. İstanbul’da kiralar aylık olarak yüzde 7, yıllık yüzde 137; Ankara’da kiralar aylık yüzde 18 yıllık yüzde 150; Konya’da kiralar aylık yüzde 8 yıllık yüzde 167 arttı. Ne dedilerse ne vadettilerse ülkede tam tersi oldu. Ama diyoruz ya bunların ne Allah’tan korkuları var. Ne de kuldan utanmaları. ‘Utancı gidenin, kalbi de ölürmüş.’ (ANKA)

Politika