Faili meçhuller davasında 9 yıldır sorgulanmayan sanığa “gelmezseniz de yargılama sürecek” bildirimi

Türkiye’de 1990’lı yıllardaki “derin cinayetler”in sorgulandığı Faili Meçhul Cinayetler Davası, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamaları ile yeniden gündeme gelmişti. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 kişinin katledildiği davada, Mehmet Ağar ve Korkut Eken başta olmak üzere çoğunluğu özel harekat polisi tüm sanıklar hakkında beraat kararı vermişti.
Beraat kararının, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nce bozulduğu günler, Peker’in bu davanın konusu olan cinayetlerin Mehmet Ağar ve ekibi tarafından işlendiği yönündeki açıklamalarını yaptığı günlere denk düştü. Bu nedenle İstinaf Mahkemesi’nin bozma kararı, öldürülenlerin ailelerinin yeniden umutlanmasına neden oldu. Bozma kararından sonra; aileler ve avukatları ile davayı takip eden çevrelerde şu sorular sorulmaya başlandı: Bu kez olaylar tüm yönleriyle araştırılacak mıydı? Birçoğu duruşmalara getirilmeyip talimatla ifadeleri alınan özel harekatçılar veya Mehmet Ağar gibi özel celse açılan sanıklar hukuka uygun sorgulanabilecek miydi? Hatta “Mehmet Ağar tutuklanabilir mi?” soruları bile gündeme geldi. Özellikle son soru belki yargıdan “çok şey beklemek”ti ama Ağar, nihayetinde 19 cinayetten ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanan bir sanıktı.
TENSİP ZAPTINDA SADECE “BİLDİRİM” VAR
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, verilen kararların bozulmasından sonra ne zaman ne gibi işlemler yapılacağının “yol haritası” niteliği taşıyan “tensip zaptı”nı düzenleyerek, duruşma gününü taraflara bildirdi: Davanın görülmesine 15 Ekim saat 14:00’te yeniden başlanacak.
Mahkeme tensip zaptında, daha önce beraat kararı verdiği 16 sanığa duruşma gününün bildirilmesi ile yetindi, “gelmediğiniz taktirde duruşma yokluğunuzda yapılacaktır” şerhi düştü. Mahkeme sanıklara İstinaf Mahkemesi’nin bozma ilamını da gönderdi.
Mahkeme’nin kararına göre sanıklara tebligat, “MERNİS adresleri olanlara MERNİS adreslerine, olmayanlara diğer adreslerine yapılacak. Buna göre Mehmet Ağar’a tebligat, Ankara – Ümitköy’deki, Korkut Eken’e de Ankara – Sancak Mahallesi’ndeki adresine yapılacak.
ENVER ULU YİNE “UNUTULDU”
Ankara İstinaf Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat kararını bozarken Özel Harekatçı Enver Ulu’nun 9 yıl süren yargılama boyunca hiç sorgulanmamış olmasını bozma nedenlerinden biri olarak göstermişti. Bu nedenle 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin en azından bu sanık için “zorla getirme” kararı vermesi bekleniyordu ki olmadı. Mahkeme Ulu’ya da diğer tüm sanıklar gibi, “gelmezseniz yargılama yokluğunuzda devam edecek” bildiriminde bulunmakla yetindi.
“BU ZABIT SANIKLARA ‘GELMEYİN’ DEMEKTİR”
En azından davayı takip eden kamuoyunda, yargılamanın bundan sonraki aşamasının yol haritası niteliğinde olacak olan “Tensip Zaptı”ndan “daha fazlası” bekleniyordu ancak sadece sanıklara davetiye çıkarılmış olması dikkat çekti. Davanın avukatlarından Murat Yılmaz bu durumu şöyle değerlendirdi:
“Kamuoyunda Sedat Peker’in açıklamaları bir bütün olarak değerlendirildiği zaman, mahkemenin tensip zaptıyla sanıkları huzura getirip tekrar bir sorgu yapması gerekir. Bir bütünlüklü olarak bir duruşma yapıp buna göre bir sonuca ulaşması gerekirdi. Yargılamanın önceki aşamasındaki ‘sanığa soru sordurmama’ anlayışı bu tensip zaptı ile devam ettirilmiş. Bu tensip zaptında ‘gelmezseniz yokluğunuzda duruşmaya devam edeceğiz’ demek, sanıklara ‘gelmeyin, gelmenize gerek yok, ben kararımı değiştirmeyeceğim’ demektir. Çünkü İstinaf kararı aleyhe bir bozmadır. Beraat kararı sanıklar aleyhine bozulduğuna göre sanıkların mutlak suretle duruşmaya getirilip savunmalarının alınması lazım. Bizim katılanlar vekili olarak soru sormamız lazım. Tüm kamuoyundaki tartışmaların da tekrar masaya yatırılması gerekir. Ama mahkeme açıkça, ‘gelmeyin gelmenize gerek yok, ben aynı kararımı verip göndereceğim’ demek istemiş. Çok basit dosyalarda bile davetiyenin altına, ‘gelmediğiniz taktirde hakkınızda yakalama kararı çıkarılacaktır’ notu düşülüyor.”
Avukat Murat Yılmaz, şimdiye kadar hiç dinlenmeyen Özel Harekatçı Enver Ulu’ya da sadece duruşma gününün bildirilmiş olmasının ayrıca altını çizdi ve “Yargılamanın önceki aşamasında hiç dinlenmeyen Enver Ulu’ya da sadece davetiye çıkartıyor. Belki sonra gelmezse zorla getirme kararı verecektir ama bu bile bir ‘zamana yayma’ tavrıdır” değerlendirmesini yaptı.
Davanın avukatlarından Leven Kanat da tensip zaptındaki en temel eksikliği şöyle değerlendirdi:
“İddianame ile 19 kişinin ölümünden sorumlu tutulan sanıklara, yapılan tebligatın sadece duruşmaya davetle sınırlı kalması, ‘gelmedikleri taktirde haklarında yakalama kararı çıkarılacağı veya zorla getirilme kararı çıkarılacağının yapılmamış olması dikkat çekicidir.”
NEDEN BOZULMUŞTU?
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat kararını bozarken, “delillerin yeterince değerlendirilmemiş olması” başta olmak üzere birden çok gerekçeye dayanmıştı. İşte o gerekçeler ve yargılamadaki etkileri:
* MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür, soruşturma ve yargılama aşamasındaki ifadelerde sanıkların içerisinde bulunduğu yasadışı yapıdan haberdar olduğunu, cenayetlerden devletin yüksek makamlarının haberdar olduğunu ifade etti. İstinaf Mahkemesi, bu ifadenin değerlendirilmemiş olmasını bozma nedeni yaptı.
*Yine bozma nedenleri arasında Yaman Namlı isimli tanığın anlatımlarının eksik araştırılmış olması vardı. Tanık Namlı, cinayetlerin bir kısmının aralarında Tarık Ümit’in bulunduğu ekip tarafından işlendiğini ifade etmişdi.
*İstinaf Mahkemesi’nin “incelenmemiş” dediği bir diğer kritik belge tanık olarak soruşturma kapsamında dinlenen Doğan Özkan’ın anlatımlarıydı. Doğan Özkan, sanıklar Nurettin Güven, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ömür Çelik’in Tarık Ümit’in organizasyonu ile Behçet Cantürk’ü öldürdüklerini açıklıyordu. Özkan, aynı şekilde Savaş Buldan cinayetinin de sanıklar tarafından işlendiğini söylüyordu.
* Davanın konusu olan cinayetlerden en az dördü, İsrail’den Hospro firması tarafından alınan Uzi marka özel mavi çekirdekli silahlarla gerçekleştirilmişti. Bu marka silahlar yalnızca Özel Harekat Daire Başkanlığı’na bağlı birimlerde bulunuyordu. İstinaf Mahkemesi, bu mermilerin yeterince araştırılmamış olmasını bozma nedeni saydı.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.