Fatih Altaylı: Kamu kurumlarının kamuya ait paraları kamuya bağışlamaları ne kadar yasal?

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen depremzedeler için bazı TV kanalları ile radyolar 'Türkiye Tek Yürek' ortak yayınıyla bağış topladı.

Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Azerbaycan'dan 213 televizyon ve 562 radyonun katılımıyla yapılan yayında sanat, iş ve spor dünyasından isimler ile vatandaşların yanı sıra siyasiler, resmi kurum temsilcileri, bankalar da çeşitli miktarlarda bağışta bulunacaklarını açıkladı.

Yayın sonunda toplam 115 milyar 146 milyon 528 bin TL bağış toplandı. SMS ile yapılan bağışlarda ise 9 milyonun üzerinde SMS ile milyonlarca lira toplandı.

"Türkiye Tek Yürek" Kampanyası'nda toplanan 115 milyar TL'nin yarısından fazlası kamu kurumlarından

Bağışların vergi matrahından düşülmesi ve kamu kurumlarının yaptığı bağışlar gecenin tartışma konusu oldu.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, kampanyaya kamuya ait kurum ve bankaların bağış yapmasına ilişkin olarak, "Depremzedelerin derdine bir nebze derman olmak için bağış toplamak da bağış yapmak da saygıdeğer ve şahane bir iş ama zaten kamuya ait olan kurumların ve bankaların kamuya ait paraları bir televizyon kampanyası aracılığı ile yine kamuya bağışlamaları ne kadar makul ya da yasal?" ifadelerini kullandı.

Nasıl muhasebeleştirdi?

Merkez Bankası'nın eski başkanlarından Durmuş Yılmaz ise şunları yazdı: "MB depreme 30 milyar tl bağışta bulundu. Kardan mı, para basarak mı , nasıl muhasebeleştiriliğini görünce anlayacağız. Kardan ise bu zaten kurumlar vergisi ödendikten sonra Hazineye transfer edilecek bir tutar."

"Usulsüzlük yapılıyor"

Ekonomi yazarı Uğur Gürses'in yorumu da şöyle: Kamu kurum ve bankalarının Hazine kesesinden bağış yapmaları tuhaf değil mi?
Aralık ayında Hazine'den 20'şer milyar, toplam 60 milyar TL sermaye konan kamu bankaları, 7, 12 ve 20 milyar TL, toplam 39 milyar TL bağış yapıyor.
Bütçeden yapılmasının ne sakıncası var? Merkez Bankası da 30 milyar TL'yi karşılıksız basacak. TBMM'de ek bütçe çıkararak yapılacak işler yan yollarla yapılıyor, usulsüz yapılıyor..."