FBI 11 Eylül belgelerini açıkladı, avukatlar "Suudi hükümetin sorumluluğunu gösteriyor" dedi
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) 11 Eylül saldırılarının 20. yıldönümünde ülkede yaşayan Suudi Arabistan vatandaşlarının saldırganlarla olası ilişkisini araştıran bazı gizli belgeleri kamuoyu ile paylaştı. Saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınlarının avukatlarından Jim Kreindler, belgelerin "Suudi hükümetinin saldırılarda sorumluluğu olduğuna ilişkin argümanlarını desteklediğini" söyledi.
BBC Türkçe'nin haberine göre, FBI belgeleri bazı hava saldırganları ile Suudi vatandaşlar arasında irtibat olduğuna işaret etti.
Saldırıda hayatını kaybedenlerin aileleri Suudi yetkililerin saldırının olacağını bilmelerine rağmen harekete geçmediğini öne sürerek uzun süredir bu gizli belgelerin paylaşılması çağrısı yapıyordu.
ABD Başkanı Joe Biden, ailelerin baskısı sonrası belgelerin saldırıların 20. yılında kamuoyuyla paylaşılması emrini vermişti.
11 Eylül 2001 Salı günü, saldırganlar Amerikan yolcu uçaklarını kaçırmış ve New York'taki iki gökdelene çarparak binlerce insanın ölümüne neden olmuştu. İkiz Kuleler ve ardından ABD Savunma Bakanlığı binasını hedef alan saldırılarda, uçakları kaçıran 19 saldırgan hariç toplam 2 bin 977 kişi hayatını kaybetti.
Öte yandan saldırıları düzenleyen 19 hava korsanından 15'i , Suudi vatandaşıydı.
Washington'daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği belgelerin paylaşılacağı haberi sonrası memnuniyetini dile getirmiş, "yanlış ve kötü niyetli" diye nitelediği iddiaları bir kez daha yalanlamıştı.
Belgelerde neler var?
16 sayfadan oluşan FBI belgeleri kimliği gizli tutulan ve PII olarak kayıtlarda yer alan bir kaynak ile yapılan mülakatlara dayanıyor. Kaynak, hava saldırganları Navaf el Hazmi ve Halid el Midhar 'ın bazı Suudi vatandaşları ile irtibatının olduğunu, 2000'de öğrenci gibi davranarak ABD'ye giren bu iki saldırganın daha sonra Ömer el Bayumi isimli bir Suudi vatandaşından lojistik destek aldıklarını anlattı. Belgelere göre tanıklar el Bayumi'nin o dönemde öğrenci statüsünde olmasına rağmen Los Angeles'daki Suudi Konsolosluğu'na sık sık ziyaretler gerçekleştirdiğini öne sürdü.
FBI'a konuşan kaynak, Bayumi'nin konsoloslukta "üst düzey bir konuma" sahip olduğunu iddia etti. FBI kayıtlarında "Bayumi'nin Hamzi ve Midha'ya tercümanlık, seyahat, konaklama ve finansman konusunda destek sağladığı" ifade edildi.
Öte yandan belgede, başka kaynakların "radikal görüşleri olduğunu söylediği" Los Angeles'taki King Fahad Camisi'nin imamı Fahad el Thumairy ile bu iki hava saldırganı arasında da bağlantılar olduğu bilgisi yer aldı.
AP haber ajansının aktardığına göre Bayumi de, Thumairy de, 11 Eylül saldırılarından haftalar önce ABD'yi terk etti.
Ajansa konuşan saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınlarının avukatlarından Jim Kreindler, açıklanan bu belgelerin "Suudi hükümetinin 11 Eylül saldırılarında sorumluluğu olduğuna ilişkin" argümanlarını desteklediğini söyledi.
Geçen ay ailelerin girişimiyle eski Suudi üst düzey yetkililerin sorgulanması için dava açıldı.
ABD'nin eski başkanları George W Bush, Barack Obama ve Donald Trump, ulusal güvenlik için tehlike oluşturabileceği gerekçesiyle bu gizli belgeleri kamuoyu ile paylaşmayı reddetmişti.
Joe Biden ise geçtiğimiz hafta bu soruşturma belgelerinin gözden geçirilerek paylaşılması emrini verdi.
Saldırıları üstlenen El Kaide örgütünün lideri Osama Bin Ladin'in Suudi Arabistan bağlantısı ve çok sayıda Suudi vatandaşının saldırganlar arasında olması nedeniyle Suudi hükümetinin rolü olduğu iddiası uzun süredir tartışılıyordu.
Ancak paylaşılan bu son belgeler, Suudi hükümeti ya da yetkililerin saldırın arkasında olduğuna dair bir kanıt sunmuyor.
ABD ve Suudi Arabistan zaman zaman yaşanan gerginliklere rağmen müttefiklik vurgusu yapmayı sürdürmüştü.
Eski başkan Donald Trump ikili ilişkileri güçlendirmek için bazı adımlar atsa da, 2020 seçimlerinde başkan seçilen Joe Biden, daha önce verdiği bir röportajda Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi başkonsolosluğunda öldürülmesini bir "skandal" olarak niteleyerek, insan hakları ihlalleri nedeniyle Suudi Arabistan'dan hesap soracaklarını söylemişti.
Biden daha sonra ülkenin en güçlü ismi Suudi veliaht prensi Muhammed bin Selman'a karşı duruşunu yumuşatmıştı.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.