Fincancı’dan Erdoğan, Soylu, Bahçeli ve TEM hakkında suç duyurusu
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında suç duyurusunda bulundu.
27 Ekim’den beri cezaevinde tutulan ve bugünkü duruşmada da tahliye edilmeyen Fincancı, yaptığı konuşmadan tutuklanma sürecine kadar hedef haline getirilmesiyle ilgili söz konusu isimlerden şikâyetçi oldu.
“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, hakaret, iftira”
MLSA’dan Sibel Yükler’in haberine göre, Fincancı’nın avukatları tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde, “Siyasi iktidar ve hükümet yetkilileri tarafından art arda yapılan açıklamalar ile müvekkil geniş kalabalıklara hedef gösterilmiş, kişiliğine ve kimliğine yönelik ağır hakaret ve isnatlarda bulunulmuş, yargılama başlamadan infaz edilmiş ve tüm bu açıklamalarla yargı mercileri baskı altına alınmıştır” denildi.
Suç duyurusunda, şüpheliler Erdoğan, Soylu, Bozdağ, Akar ve Bahçeli hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa sevk”, “hakaret ve iftira” gibi suçlardan soruşturma yapılarak iddianame düzenlenmesi ve dokunulmazlıklarının kaldırılması talepli fezleke hazırlanarak Meclis’e gönderilmesi talep edildi.
"Suçlu ilan edildi, hedef gösterildi, en ağır cezayı alması istendi"
Dilekçede, Fincancı’nın hem yargılanmadan “suçlu” ilan edildiği hem de hedef haline getirildiği belirtilerek, “Dahası yargıya verilen ‘gereğinin yapılması’, ‘en ağır cezaların uygulanması’ gibi mesaj ve talimatlarla da yargı mensuplarının bağımsız ve tarafsız karar verme süreçlerine müdahale edilmiştir” denildi.
Dilekçede, şu ifadeler yer aldı:
“TCK’nın 288. maddesi düzenlemesine rağmen, Devlet Bahçeli’nin ‘TTB’nin başkan ve yöneticileri, hakkında en ağır cezai işlemlerin temin edilerek bu birliğin kapısına kilit vurulması’ gibi açıklamaları, Milli Savunma Bakanının ‘Anayasal kurumların açık ve net şekilde tavrını göstermesi, tarafını belli etmesi’ çağrısı, keza Adalet Bakanının ‘Terör örgütünün ağzıyla konuşuyorlar’ gibi açıklamaları, yargı kurumlarına müdahale etme amaçlı açıklamalardır. Olaylar alt alta sıralandığında, müvekkilin tüm temel hakları çiğnenerek linç edilmesi için kamuoyu önüne atılması ve tutuklanmasıyla biten toplam süreç ile siyasi iktidarın açıklamaları arasındaki bağlantı kolayca görülebilir.”
“Ev aramasına katılan polisler de soruşturulsun”
Fincancı, İstanbul’daki evinde aramaya katılan Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube amiri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube amiri ve polis memurlarından da şikâyetçi oldu.
Dilekçede, Fincancı’nın evinin arandığı saatlerde, henüz tutanak dahi tutulmamışken TRT, Sabah, A Haber, Anadolu Ajansı ve benzeri medya kuruluşlarına ev araması ve gözaltına alındığı sıradaki görüntülerin servis edildiği belirtilerek, tespit edilecek şüpheliler hakkında “Görevi kötüye kullanmak”, “Özel hayatın gizliliğinin ihlali” ve “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlarından soruşturma yapılması istendi.
