Fincancı'dan iddialara yanıt: Keşke raporlarımız o kadar etkili olsaydı

Fincancı'dan iddialara yanıt: Keşke raporlarımız o kadar etkili olsaydı
140journos'un, 'Adnan' belgeselinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında bazı iddialar ortaya atması sonrası hedef haline gelen Fincancı, iddialara ilişkin konuştu.

140journos'un Adnan Oktar ve örgütünü ele alan ‘Adnan’ belgeselinde Şebnem Korur Fincancı hakkındaki, örgüt üyelerinin Fincancı’ya işkence raporu hazırlattığı ve soruşturmanın bu raporla 'çöpe gittiği' iddiasına ilişkin tartışmalar sürerken Fincancı'dan açıklama geldi.

İddianın ardından, sosyal medyada bir linç kampanyasının ortasında kalan Fincancı KRT TV yayında konuştu.

"Keşke raporlarımız o kadar etkili olsaydı "

Gökhan Kayış'ın sorularını yanıtlayan Fincancı, söz konusu rapor ile Adnan Oktar'ın işini kolaylaştırdığı iddiasını sormasına şu yanıtı verdi: "Keşke raporlarımız o kadar etkili olsaydı derim. Çünkü ne yazık ki işkence ile ilgili biz belgeleme yapıyoruz ama yargının bunları göz ardı ettiğini, dikkate almadığını da çok iyi biliyoruz. Üstelik tanık bilirkişi olarak mahkeme tarafından davet edildim ben, bu değerlendirmelerle ilgili ve orada da tıbbi değerlendirmemle ilgili sorular soruldu ve yanıtladım. Ama bununla ilgili herhangi bir adım atıldığını düşünmüyorum yani daha doğrusu atılmamış olsa gerek. Yani yargılama süreçleri itibariyle raporlar dikkate alınmamıştı. Pek çok işkence olgusunda raporlar hiç dikkate alınmadan, işkence yapılarak elde edilmiş bir takım deliller delil olarak sunulup kişilerin tutuklanması ya da hatta hüküm giymesine neden oluyor. Oysa biliyoruz ki normal koşullarda adil yargılama ilkelerinin işlediği, hukuk üstünlüğü olan bir ülkede işkence altında elde edilen deliller geçerli olmamalı."

Sunucu Kayış'ın "Peki Adnan Oktar özelinde buna sığınmış olabilirler mi?" diye sorması üzerine Fincancı şunları söyledi: "İşkence görenlerin buna sığınmış olup olmayacağı soruları aslında hem başka işkence görenlere de zarar verebilecek hem de işkencenin meşrulaştırılmasına yol açabilecek bir süreci tetikliyor ne yazık ki. Bizim insan hakları alanında çalışanların en büyük kaygımız bu. Farklı gerekçelerle insanlar işkence gördüğü ile ilgili iddia ile başvuru yapabilir ama işkence gördüyse bunun belgelenmesi ne olduğundan ne düşündüğünden, nasıl dehşet verici bir suç işlemiş olduğundan bağımsız olarak; işkence görmüşse bunun belgelenmesi gerekir ki işkence devam etmesin. Çünkü işkence devam ettiğinde hepimizin tehdit altındayız bunu da unutmamak gerekir."

Meltem Arıkan'ın erkek kardeşi ile kızının evli olduğu ve Arıkan ile akrabalık ilişkisi sorulan Fincanca "Akrabalık ilişkisi değil hısımlık ilişkisi çünkü Meltem Arıkan'ın erkek kardeşiyle evli benim kızım, 2016 yılında evlendiler. Bildiğim kadarıyla kendileri kardeşiyle görüşmüyorlar. Bu olaydan beri ne yazık ki bu yapıyla görüşleri kesmişler" diye cevap verdi.

Fincancı Meltem Arıkan ile kızının eşi arasındaki akrabalığı Bakırköy Cezaevi'nde kaldığı dönem bir infaz koruma memurunun "Dünürün de burada" demesi üzerine öğrendiğini kaydetti.

Mail attık açıklamasına cevap

Fincancı, 140Journo's ekibinin mail atarak kendisine alaştığını söylemesine ise "Her türlü kanaldan ulaşmaya çalıştık demeleri üzerine ben e-posta adresimi kontrol ettim" diyerek söz konusu e-posta adresini çok sık kullanmadığını arada kontrol ettiğini bildirdi. Bir diğer mailin ise emekli olduğu İstanbul Üniversitesi'nde çalıştığı döneme ait olan bir adres olduğunu bildirdi.

Fincancı ayrıca mailin geldiği tarihte 6 Şubat depremi ile ilgili olarak deprem bölgesine gitmek üzere yola çıkmış olduğunu bildirdi. KRT Tv'nin kendisine telefonla ulaştığını anımsatan Fincancı, telefon kanalının denenmediğini söyledi. (Kısa Dalga)

Gündem