Firari Levent Göktaş ile ilgili yeni iddia: Adının geçtiği iki faili meçhul cinayetle ilgili olarak sorgulanmamış

Firari Levent Göktaş ile ilgili yeni iddia: Adının geçtiği iki faili meçhul cinayetle ilgili olarak sorgulanmamış
Necip Hablemitoğlu cinayetinden aranan emekli albay Levent Göktaş'ın adının geçtiği iki faili meçhul cinayet Halil Birlik ve Mehmet Bilgiç ile ilgili olarak hiç sorgulanmadığı ortaya çıktı.

Necip Hablemitoğlu suikastının planlayıcısı olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan ancak bulunamayan emekli Albay Levent Göktaş'ın Kürt iş insanları Halil Birlik ve Mehmet Bilgiç'in faili meçhul cinayetlerine ilişkin ifadesinin alınmadığı öğrenildi.

T24'te yazarı Candan Yıldız, yazısında "Cumartesi Anneleri, 26 yıl önce (7.11.1996) Habur Sınır Kapısı’ndan giriş yaptıktan sonra pasaport kontrolü gerekçesiyle bindikleri taksiden indirilip jandarma karakoluna götürülen, AKP Şırnak Milletvekili Rizgin Birlik’in babası Halil Birlik ve dayısı Mehmet Bilgiç’in kaybedilmesiyle ilgili Göktaş’ın fail olabileceğine işaret ettiler" dedi.

Yıldız'ın yazısında ilgili bölüm şöyle:

"Zira resmi görevi TSK’ya Kürtçe tercümanlık olan, aslında JİTEM’e çalışan, Habur Sınır Kapısı’nda 47 ve 48 numaralı kapılarda (Görgü tanığı taksi şoförünün de araçtan indirilmenin 48 numaralı kapıda olduğu yönünde beyanı var) görev yapan, Irak Türkmenlerinden, 'Brüsk-Şimşek' kod adlı, Yıldırım Beğler 2009’da Sabah gazetesinden (Haberin orjinaline Sabah gazetesi arşivinden ulaşılamıyor) Ertuğrul Erbaş’ın 'HADEP'li iki kayıp daha vardı. Hatta Meclis'te soru önergesine konu oldu. Halil Birlik ve Mehmet Bilgiç. Bunları sizin aldığınız iddia ediliyor' sorusuna şu yanıtı verdi:

Evet ben aldım o ikisini. Sene 1996. Halil Birlik ve Mehmet Bilgiç. 2 Kürt işadamı. Bana bunların PKK'ya yardım yataklık ettiği söylendi. Bunları alın emri verildi. Kapıda ikisini de aldım. Sonra götürdüm Levent Göktaş'a teslim ettim. 2006'da cezaevine girdiğimde savcı bana 'Cesetleri ver yoksa seni PKK'nın avlusuna koyarım' dedi. Cesetler dediği Halil Birlik ve Mehmet Bilgiç. Dedim ki 'Haberim yok.' İnanmadı. Beni PKK'nın avlusuna koydular. 6 tane PKK'lı üzerime yürüdü. Yemek tavasıyla hepsini indirdim. O zamanlar şoförüm Ömer Öktem benim adımı vermiş. Savcı yine çağırdı. Dedi ki 'Telefonda Bakan Cemil Çiçek var. Seninle görüşmek istiyor.' Telefondaki 'Ben Cemil Çiçek' dedi. Sahiden o muydu bilmiyorum. 'Yıldırım şu cesetler nerede? Bak cesetleri bize ver. Başbakan söz verdi. Seni pişmanlık yasasından faydalandıracağız. Sana koruma vereceğiz, iş vereceğiz' dedi. Söylemedim. Evet ben aldım ama Levent Göktaş'a teslim ettim. O ikisinin de nerede olduğunu ben sonra söyleyeceğim.

Dönemin Diyarbakır askeri savcılığı ile cumhuriyet savcılığı arasında “yetkisizlik” gerekçesiyle gidip geldi dosya… Sonunda Ergenekon davası sürecinden de bir şey çıkmadı. Zira o dönem Ergenekon’dan yargılanan Levent Göktaş’ın ifadesi bu olayla ilgili olarak hiç alınmamış ya da resmi belgelere yansımamış. Anayasa Mahkemesi Kararı’ndan anlıyoruz ki, 'Cumhuriyet Başsavcılığınca adı geçenin ifadesinin alındığı yönünde dosya kapsamında herhangi bir bilgi ya da belgeye ulaşılamamış.'”

Gündem