Fransa hızlı moda devlerini yasa ile sınırlandıracak
Lisa Louis
Fransız parlamentosunun alt kanadı olan Ulusal Meclis'te birkaç hafta önce kabul edilen ve hızlı moda (fast fashion) endüstrisinin sınırlandırılmasını öngören yasa tasarısı hararetli tartışmalara yol açtı.
Tasarının hükümetin mutlak çoğunluğa sahip olmadığı ve sık sık sert muhalefetle karşılaştığı Ulusal Meclis'te oy birliği ile kabul edilmiş olması istisnai bir uzlaşıyı yansıtıyor.
Ancak sağlanan siyasi uzlaşı, herkesin hükümetin hızlı üretim ve tüketim döngüsüyle çevreye en fazla zararı veren endüstrilerin başında gelen hızlı modayı sınırlandırmak için izlediği bu yolu doğru bulduğu anlamına gelmiyor. Ayrıca yasa tasarısının yasalaşması için Senato'dan da geçmesi gerekiyor.
Düzenlemeler ne öngörüyor?
Düzenlemeler günde çok yüksek sayıda ürünü piyasaya süren şirketleri etkileyecek. Çok yüksek sayıda ürün ile nasıl bir oranın kastedildiği, yani sayısal eşik daha sonra kararname ile belirlenecek. Çin merkezli moda perakendecileri Shein ve online platform Temu, hedefteki moda devlerinden sadece bazıları.
Bu tür şirketler, internet sitelerinde ürünlerinin çevresel etkilerini belirten ve müşterileri ürünleri geri dönüştürmeye teşvik eden mesajları açıkça görünebilir şekilde yayınlamak zorunda olacaklar. Aksi takdirde 15 bin euroya varan para cezalarıyla karşı karşıya kalacaklar.
Moda şirketleri, yeni bir eko-puan sistemiyle değerlendirmeye tabii tutulacak. Kötü performans gösterenler ilk etapta ürün başına 5 euro ceza ödemek zorunda kalacak. 2030 yılına kadar ürün başına ceza tutarı kademeli olarak 10 euroya kadar yükselecek.
Hükümet 2025 yılından itibaren hızlı moda şirketlerinin ve ürünlerinin reklamını yasaklayabilecek. Bu yasağı ihlal edenler de 100 bin euro ceza ödemek zorunda kalacak.
"Bir kültür savaşını kazandık"
Fransız moda tasarımcısı Julia Faure, tasarının Ulusal Meclis'te oybirliği ile kabul edilmesini "Harika bir gelişme" sözleriyle değerlendirdi.
Aynı zamanda sürdürülebilir moda üreticisi yaklaşık 600 şirketi bünyesinde barındıran En Mode Climat grubunun başkanı olan Faure, yaşanan süreçle ilgili olarak DW'ye şunları aktardı:
"Bir kültür savaşını kazandık. Çünkü hızlı moda, pazarda lüks sektör dışında önüne gelen her şeyi yıkan, silip süpüren çevresel, sosyal ve kültürel bir felakettir."
Faure, eko-puan sistemiyle de hükümetin önemli bir adım attığı görüşünde. Bu düzenleme sayesinde pamuktan yapılan ve yerel olarak üretilen modanın iyi bir eko-puan alacağını, uzakta ve sentetik kumaşlardan üretilen ürünlerin ise kötü bir şekilde işaretleneceğine dikkat çeken Julia Faure, "Yine de tetikte olmalı ve hızlı moda şirketlerinin tanımlandığı günlük üretim eşiğinin çok yüksek tutulmayacağından da emin olmalıyız" diye konuştu.
"Toplumun belirli kesimleri damgalanmamalı"
Ekonomi Profesörü ve Paris merkezli pazar araştırmaları şirketi ObSoCo'nun kurucusu Philippe Moati ise farklı görüşte.
Moati, hızlı moda şirketi kapsamına alınacak şirketlerin belirlenmesinde dikkate alınacak günlük üretim eşiğinin çok da düşük tutulmaması, Fransız markalarını etkilememesi gerektiği görüşünde.
DW'nin sorularını yanıtlayan ekonomist, hükümetin izlediği stratejinin toplumun belirli kesimlerini damgalayıp küçük düşürebileceğine de işaret ediyor.
Phillipe Moati, "Yürüttüğümüz bir araştırmaya göre bu markaların müşterileri daha az eğitimli ve refah düzeyleri de daha düşük. Yasa tasarısı ise bu kesimleri stigmatize ediyor. Bu kesimlerin mevcut maddi imkanlarıyla modaya uygun giyinebilme imkanına sahip olmaları, toplumun bir parçası olduklarını hissetmeleri bakımında önem taşıyor" dedi.
Fransız ekonomistin tahminine göre "ultra hızlı moda" olarak adlandırdığı bu sektör Fransa moda pazarının yaklaşık yüzde 3'ünü oluşturuyor. Kesin rakamların mevcut olmadığını söyleyen Moati, aslında hükümetin hızlı moda pazarını mevcut yasalarla düzenlemesi gerektiği görüşünde.
"Hükümet, moda ürünleri için iki yıllık garanti, maliyetin altında satış yasağı ve indirimlerin gerçekçi referans fiyatlar kullanılarak hesaplanması zorunluluğu gibi düzenlemeler öngören Fransız yasalarını uygulamalıdır" diyen Philippe Moati, ayrıca Fransa'nın tüm tekstil ithalatına ithalat vergisi uygulaması gerektiğini de sözlerine ekledi.
"Modanın anavatanı Fransa liderlik etmeli"
Paris merkezli moda okulu Institut Francais de la Mode'un Ekonomik Gözlemevi Direktörü Gildas Minvielle'e göre hükümetin yaklaşımının doğru olup olmadığını zaman gösterecek.
DW'nin sorularını yanıtlana Minvielle, tüketicilere hızlı modanın çevre üzerindeki yıkıcı etkisini hatırlatmanın çok önemli olduğunu, Fransız politikacıların tasarıyı Ulusal Meclis'te oybirliği ile kabul ederek bu konuyla ilgili olarak harekete geçmenin aciliyetini de anladıklarını gösterdiklerini söyledi.
"Yasa tasarısı, hazır giyim (pret-a-porter) sektörünü 2022'den bu yana yaşadığı ve çok sayıda markanın iflas başvurusunda bulunduğu derin krize bir tepkidir" gözlemini aktaran Gildas Minvielle ayrıca, "Modanın anavatanı olan Fransa artık bu konuda öncülük edebilir. Moda pazarı bir Avrupa pazarı olduğu için bu kurallar tüm Avrupa'yı kapsayacak şekilde genişletilmelidir" görüşünü kaydetti.
Çevre örgütleri düzenlemeyi yeterli bulmuyor
Fransa'da hızlı moda endüstrisinin sınırlandırılmasına yönelik atılan adımları yeterli bulmayanlar da var.
Çevrenin korunması için mücadele eden çok sayıda STK'yı çatışı altında toplayan Hızlı Modayı Durdurun (Stop Fast Fashion) adlı grubun sözcüsü Pierre Condamine, yeni yasal düzenlemeyle getirilen kuralların yetersiz olduğu görüşünde.
Yasa tasarısında hangi şirketlerin hızlı moda kapsamına alınacağına ilişkin eşiğin belirtilmemesini eleştiren Condamine, DW'ye "Hızlı modayı tanımlayacak eşiğe tasarıda yer verilmeliydi ve bu eşik Decathlon gibi Fransız şirketlerini de bu kapsama alınmasını sağlayacak kadar düşük olmalıydı" dedi.
Pierre Condamine ayrıca hızlı moda şirketlerine Fransa'daki satış rakamlarını açıklama yükümlülüğü getirilmesi gerektiğini söylerken, "Ancak bu şekilde neyle karşı karşıya olduğumuzu anlayabilir ve Paris İklim Anlaşmasını yerine getirmek için çalışabiliriz" değerlendirmesini aktardı.
Hızlı Modayı Durdurun Grubu'nun Sözcüsü Condamine ayrıca tüketicilere, "Yılda şu anda olduğu gibi 50 moda ürünü almayın, yılda beşten fazla ürün almayın" çağrısını da yaptı.
Bu arada Fransa'daki yeni yasal düzenleme hakkında hızlı moda şirketlerinden de görüş almak istedik. Ancak Shein, Temu, Zara ve H&M gibi şirketler DW'nin röportaj taleplerini ya geri çevirdi ya da yanıt vermedi.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.