Gazeteci Uğur Mumcu’nun aracına bomba koyan Oğuz Demir nihayet ‘kaçak’

Gazeteci Uğur Mumcu’nun aracına bomba koyan Oğuz Demir nihayet ‘kaçak’
Gazeteci Uğur Mumcu’nun aracına bombayı koyduğu mahkeme kararıyla saptanan Oğuz Demir için, mahkeme ‘kaçak’ kararı aldı. Böylece Demir’e ulaşılamaması, davanın kapanmasını engelleyecek.

Gazeteci Uğur Mumcu’nun aracına bombayı yerleştirdiği mahkeme kararıyla sabitlenen Oğuz Demir için Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘kaçak’ kararı verdi. Mahkeme MİT ve emniyete, Demir için ne yaptıklarını sordu.

24 Ocak 1993 tarihinde evinin önünde uğradığı bombalı saldırı ile yaşamını yitiren Gazeteci Uğur Mumcu’ya yönelik suikastın üzerindeki sis perdesi hâlâ varlığını koruyor.

Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi, kasım ayında Mumcu suikastı başta olmak üzere Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok suikastı dosyalarının da yer aldığı Umut davasında, kararını vermiş; sanıklara indirimli cezalar uygulamıştı. Suikastların kilit ismi olan sanık Oğuz Demir’in dosyası ise 2005 yılında, ana davadan ayrılmıştı. Firari sanık Oğuz Demir hakkındaki yargılama geçen hafta Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Ankara'da polisten kaçtı

Mumcu suikastının kilit ismi olan Oğuz Demir, yıllardır İçişleri Bakanlığının arananlar listesinin ilk sırasında olmasına rağmen bir defa Ankara’da polisin elinden kurtuldu, bir defa da hakkında Türkiye’ye giriş çıkış yaptığı iddiası gündeme geldi. Oğuz Demir, 14 Mayıs 2000 tarihinde Sincan’da kullandığı otomobil ile polislerin elinden kaçtı. Önce İran’a ardından Hollanda’ya gittiği iddia edildi. Dava dosyasına giren bir ihbara göre ise 2021 yılında sahte kimlikle Türkiye’yi giriş çıkış bile yaptı. Dosyaya giren bilgilere göre Demir’in son adresi ise Avustralya.

5 suikastta kilit isim

Oğuz Demir hâlâ İçişleri Bakanlığının ‘arananlar’ listesinde. İsmi ‘terör’ bölümündeki kırmızı listede yer alan Demir, “Tevhid Selam Kudüs Ordusu Terör Örgütü” üyesi olarak aranıyor. 1971 doğumlu Demir, yüksek mühendis. Bomba yapımında uzman olduğu belirtiliyor. Adı sadece Uğur Mumcu suikastında değil, Ahmet Taner Kışlalı ve Muammer Aksoy cinayetinde de geçiyor.

O artık 'kaçak'

Evrensel'den Sibel Hürtaş'ın haberine göre; bugüne kadar “firari” sanık olarak aranan Oğuz Demir hakkındaki davaya bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen duruşmada Demir hakkında “kaçak” kararı verdi. Ceza Muhakemeleri Kanunu, “Hakkındaki soruşturmanın veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle kendisine ulaşılamayan kişi” için “kaçak” tanımı yapıyor. Mahkemenin bu kararı alması da beraberinde “kaçak sanık” hakkında kovuşturma yapılabilmesinin önünü açmış oldu.

Mahkeme MİT'e sordu: Bombacı için ne yaptınız?

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Mumcu ailesinin avukatlarının talebi üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve MİT’e müzekkere yazılarak, sanık Oğuz Demir ile ilgili yeni bir bilgi olup olmadığının sorulmasına da karar verdi.

Ailenin avukatlarından İlhan Cihaner, bu taleple ilgili olarak, “Oğuz Demir’in aradan geçen bu kadar uzun sürede bulunamamasını eleştiriyoruz. Mumcu suikastı, Türkiye’nin yakın tarihinin en önemli olaylarından biriydi. O gün devlet erkanı bu suikast için ‘Namus borcudur’ dedi ama 30 yıldır sanık yakalanamadı. Bugün emniyetin kapasitesi göz önünde bulundurulduğunda, sanığın bulunması için gerekli önemin verilmediği anlaşılıyor” diye konuştu.

İran'la ortak çalışma yapıldı mı?

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, son duruşmada, yine avukatların talepleri üzerine, TBMM’nin Uğur Mumcu hakkındaki araştırma komisyonunun raporunun da mahkemeye getirilmesini istedi. Avukat İlhan Cihaner, komisyon raporunda, Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in Mumcu suikastı ile ilgili İran Cumhurbaşkanından yardım istediği, dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin’in de İran’a dosya sunarak, ortak komisyon kurulmasına ilişkin girişimlerine dair bilgilerin yer aldığına dikkat çekti. Cihaner, mahkemeden bu nedenle komisyon raporunu istediklerini söyledi. Komisyon raporunda, Mumcu hakkında çarpıcı ifadeler de yer alıyordu. Cihaner, “Ana davada bazı kararlar verildi ama bu suikastların arkasındaki dinamik ortaya çıkarılamadı. Oğuz Demir’in yakalanmamasının nedeni de bu” dedi.

Şimdi ne olacak?

Davaya bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, aldığı karar uyarınca bundan böyle Oğuz Demir hakkında “kaçak” usulü uygulayacak, yani kovuşturma devam edecek. Demir’e ulaşılamaması, davanın kapanmasını engelleyecek. Oğuz Demir hakkında çıkarılan yakalama emrinin beklenmesine karar veren mahkeme, emniyet, MİT ve jandarmadan Oğuz Demir ile ilgili gelecek olan yeni belgelere göre hareket edecek.

Önderoğlu: Usandırıcı cezasızlık geçmişiyle hesaplaşılsın

RSF Türkiye Temsilcisi Ve Bianet Medya Özgürlüğü Raportörü Erol Önderoğlu: “Kamuoyu vicdanını yaralayan dosyalarda sorumluları 30 yıl sonra dahi yakalayamıyoruz, Ankara’da elimizden kaçırabiliyoruz ancak bir yazı yazanın peşine Avrupa’da İnterpol’ü takmayı iyi biliyoruz. Abdi İpekçi, Uğur Mumcu ve Musa Anter gibi pek çok dosyada gazeteci katillerinin nasıl, kimlerin desteğiyle kaçabildiklerini herhalde Türkiye’de kurumsallaşmış cezasızlık sorununa dürüstçe bakanların oluşturacağı bir Meclis araştırma komisyonu ortaya koyabilir. Karanlık dönemlerden ders çıkarılmadığı müddetçe ve makul sürece cinayetlerin azmettiricilerinin de rahatsız edilmediği sürece kamuoyunun bu dönemlerin iktidar güçlerini sorumlu tuttuğunu hepimiz görüyoruz. Bu usandırıcı cezasızlık geçmişiyle hesaplaşılsın attık.”

Durmuş: Tuğlayı çekeceğiz, duvar yıkılsın

Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş: “Suikast sadece bir ay sonra 30. yılına girecek ve hâlâ aydınlatılmadı. Bu cinayetin aydınlatılmaması her gün gazeteci katillerini daha da cesaretlendirdi. Oğuz Demir bu cesaretin önemli örneklerinden biridir. Bu ülke tüm yetkinliğine rağmen tam otuz yıl bu katili yakalayamadı. Bu süre içinde Oğuz Demir ile ilgili Türkiye’ye elini kolunu sallayarak girdiğine ilişkin çok sayıda iddia gündeme geldi ama sessiz kalındı. Biz Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak bu davanın takipçisiyiz, TGS Ankara Şubemiz duruşmaları takip etti. O zaman ‘Tuğla çekilirse duvar yıkılır’ dediler. Tuğlayı çekeceğiz, duvar yıkılsın.”

Gündem