Gaziantepli depremzede: Devlet bize düzenli yemek veremez miydi, bundan aciz mi?

Gaziantepli depremzede: Devlet bize düzenli yemek veremez miydi, bundan aciz mi?
Gaziantep’in İslahiye ilçesinde bir depremzede, "Biz, devlet yanımızda olsun, bunu istiyoruz. Devlet, şuraya 200 kişilik bir çadır kurup bize düzenli yemek veremez miydi? Bundan aciz miydi devlet?" diye tepki gösterdi.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya ile birlikte deprem bölgesi Gaziantep’in İslahiye ilçesinde depremzedeleri ziyaret etti. İlçedeki TOKİ sitesinde ev sahibi olan depremzedeler, evlerinin hasar tespitinin hâlâ yapılmadığını belirtti.

Yaşadıkları mağduriyeti anlatan bir depremzede, “Kimsenin girme şansı yok, resmen sallanıyor. Bize hiçbir yetkili demedi ki yani ağır hasar, orta hasar... Bize bir imkan tanıyan yok. 16-20 gündür çadırda oturuyoruz. Elektriğimiz bile yok. Elektrik olsa onu istemiyoruz zaten, yani onlardan vazgeçmişiz. Sadece akşamdan akşama bir hayırsever, İslahiye’de getirirse bir yemek getiriyor. Komşularımın hepsi burada, çadırdayız. 16-17 gün oldu” dedi.

Evinin hasar tespiti için e-Devlet’ten başvuruda bulunduğunu belirten depremzede, “İkinci günü müracaat ettik. İlk önce bir arkadaş geldi, orta hasar diye görünmüştü. Orta hasarı sonra kaldırdılar. Şimdi nereye müracaat etsek, diyorlar ‘Senin evin hiçbir şekilde görünmüyor. Orta hasar, ağır hasar, yıkım; hiçbir şey görünmüyor.’ Hiçbir haktan faydalanamıyorum. Şu anda mağdur, ortadayız. Konteynere dün gittim, dediler ‘Listede isminiz yok.’ Çoluk çocuklarım hep dışarıdalar. Ben, yalnız buradayım. Komşum da aynı şekilde, bu arkadaşın daha çadır eline geçmedi” diye konuştu.

Bir diğer depremzede ise çadır bulmakta zorlandığını anlattı.

Aylin Nazlıaka’nın İslahiye’de kurulan çadırkentte konuştuğu başka bir depremzede ise şunları söyledi:

"Biz devlet yanımızda olsun, bunu istiyoruz"

"Durumumuz içler acısı. Çadırda aydınlatma yok, ışık yok, bir şey yok. Telefonlarımızı şarj edecek hiçbir şey yok. Zaten kimseye ulaşamıyoruz yetkililerden. Durum bu. Yerde yatıyoruz. Battaniyeleri seriyoruz altımıza, yatıyoruz. Üstümüze de çekiyoruz iki battaniye. Toz, toprak bizim için önemli değil, önemli olan can yani.

Yemek çok düzensiz geliyor. Günde bir veya iki defa geliyor. O da saati belli değil. Biz, devleti görmek istiyoruz. Biz, devlet yanımızda olsun, bunu istiyoruz. Devlet, şuraya 200 kişilik bir çadır kurup bize düzenli yemek veremez miydi? Bundan aciz miydi devlet? Biz, bunu istiyoruz. Bir duş, bir çadır kurup duşumuzu alsak, temizliğimizi yapsak bu olmaz mıydı? 16-17 gündür banyo yapmayan arkadaşımız var burada ya. Yani depremle beraber salgın hastalık da baş gösterebilir. Devlet bu imkanları yapamaz mıydı?

Gelen yardımlar, geliyor minibüs, herkes gidiyor, güçlü olan alıyor, güçsüz olan alamıyor. Yardım öyle dağıtılıyor. Organize sıfır. Yok organize, yok. Vatandaş birbirine kenetlendi. Bizim, vatandaşla hiçbir problemimiz yok. Vatandaşı rahat bıraksınlar, biz kardeş oluruz herkesle. Bizim, vatandaşla sıkıntımız yok." (ANKA)

Gündem