Gözaltına alınan 126 kişi Diyarbakır’a getirildi

Gözaltına alınan 126 kişi Diyarbakır’a getirildi
Diyarbakır merkezli 21 ilde dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan gazeteci, siyasetçi, hukukçu, sendikacı, sanatçı ve sivil toplum örgütü üyelerinin avukat görüş kısıtlaması sona ererken, dosya için getirilen gizlilik kararı ise sürüyor.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dün Diyarbakır merkezli başlatılan soruşturma kapsamında 21 ilde yapılan ev baskınlarında aralarında gazeteci, siyasetçi, hukukçu, sendika yöneticisi ve sanatçıların da bulunduğu en az 126 kişi gözaltına alındı. Soruşturma dosyası için getirilen 24 saatlik avukat görüş kısıtlaması sona ererken, dosya için getirilen gizlilik kararı ise sürüyor.

20 kentte gözaltına alınanlar Diyarbakır’a getirildi.

Gözaltına alınlardan en az 25’i avukat. Tutuklu gazetecilerin avukatlığını yapan Resul Temur da gözaltına alınanlar arasında.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, Av. Resul Temur’un odasındaki tüm materyallere ve savunma dosyalarına el konuldu. Temur’un bürosunda yapılan 5 saatlik arama sonrası savcı, tutuklu gazetecilerle ilgili kendisinin hazırlamış olduğu iddianameye de suç delili olarak el koydu.

“Savcı suç işliyor”

Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, bu durumun keyfi tutuma bir örnek olduğunu ifade etti.

Avukatların dava dosyaları ve savunma notlarına el koyulmasının mesleki faaliyetleri engelleme olduğunu hatırlatan Özdemir, “Meslektaşlarımıza ilişkin soruşturma kapsamında, takip ettikleri dava dosyasının suçlama konusu yapılarak, delil mahiyetinde el konulması, avukatlık mesleki faaliyetinin açıkça engellenmesidir. Kaldı ki el konulan dava dosyalarından birisinin iddianamesinin aramayı gerçekleştiren savcı tarafından hazırlanması ve el konulması, keyfiyeti bizlere göstermekte, açıkça savcı suç işlemektedir” dedi.

Hak savunucularına yönelik baskıların ciddi bir şekilde arttığını belirten Özdemir, şunları söyledi: “Sivil alanı kısıtlayan baskı rejiminden en çok etkilenen gruplar arasında yer alan hak savunucularına yönelik müdahalelerin olağanüstü bir biçimde sertleştiği ve yaygınlaştığı gözlenmektedir. Yasal ve meşru savunuculuk faaliyetleri nedeniyle şiddet, taciz, tehdit, müdahale gibi çok çeşitli hak ihlallerine maruz bırakılan hak savunucularını engellemek amaçlanmaktadır. Bu baskı rejimi, hak aramanın önünü kesmek, toplumu korkutmak ve sindirmek amacıyla hak savunucularını hedef haline getirmektedir.” (Kısa Dalga)

Gündem