Gülşen hakim karşısındaydı: İmza verme şartı kaldırıldı, yurtdışına çıkış yasağı sürüyor
Gülşen, bir arkadaşına hitaben "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor" demesinin ardından 26 Ağustos'ta tutuklanmış, 30 Ağustos'ta tahliye edilmişti.
Gülşen'e 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek' suçundan dava açılmıştı.
İstanbul 11'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada şarkıcı hazır bulundu. Taraf avukatları da duruşma salonunda yerini aldı.
Mahkeme, şarkıcının karakola giderek imza verme şartını kaldırırken, Türkiye'den çıkış yasağının sürmesine karar verdi. Beraat kararını reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
'ŞAKALAŞMADAN İBARET'
Gülşen, savunmasında şunları söyledi:
* Suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmamdan ibaretti.
* Sahnedeyken dinleyicilerimin arasına karışmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmayacağı için sahnedeki arkadaşlarımın birinden beni seyircilerin arasına taşımasını rica ettim. Sahnedeki başka bir arkadaşım şakalaşma niyetiyle ‘Seni imam taşısın’ dedi.
'SEYİRCİYE DÖNÜP SÖYLEMEDİM'
* İmam da aramızda bu lakabı taşıyan arkadaşımızdı. Bunun üzerine plansız ve hesapsız şakayla yanıt verdim. Sahne üzerinde iki kişi arasında geçen bir diyalog. Bunu söylerken bir sosyal sınıf ya da bir kesimi hedeflemedim. Bunu seyirciye dönüp söylemedim.
* Dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek suç işlemedim. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum. Sadece iki kişi arasında geçen bu diyalog sebebiyle hedefe oturtuldum. Ben yine de değerlerini incitmiş olabileceğini düşündüğüm herkesten özür diledim.
* Kadınlığım, bedenim, eşliğim ve giyimim kuşamım yüzünden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım. Hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi özgürce ifade etmekten çekinmedim. Toplumsal duyarlılığımın bir uzantısı, bir tezahürü değildi sahnedeki şaka.
'ZAMANLAMASI MANİDAR'
* Bir açıklama demeç ya da görüş bildirme amacı yokken öyleymiş gibi gösterildi. Zamanlaması ve yayılması benim nezdimde manipülatif ve manidardır. Manidar çünkü söz konusu konser tarihi 30 Nisan videonun yayılma tarihi ise 24 Ağustos.
* Videonun dört ay sonra ortaya çıkarılıp yayılması ve ertesi gün cezaevine konulmam sadece 1 gün sürdü. Hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum tüm bunları.
* Maddi kısmını geçtim manevi olarak da orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün cezaevi, 15 gün ev hapsinde toplam 20 gün hapis cezası aldım. Asıl tutsaklık çocuğuma kavuşamamak. Çocuğum İspanya’da okula gidiyor 3 yıldır ve ben anne çocuk ilişkisi yaşayamıyorum.
'ÇOCUĞUMDAN MAHRUM KALDIM'
* 5 yaşında çocuğum benden ben ondan mahrumum. Sürecin belirsizliği nedeniyle 50 küsur konserim iptal edildi. Yurt dışı yasağım nedeniyle yurt dışında konser yapamıyorum. Bu mağduriyetin sona ermesini ailem, iş arkadaşlarım ve adalet isteyen herkes için istiyorum. (Kısa Dalga)
Gülşen'in ev hapsi kaldırıldı, yurtdışına çıkış yasağı getirildi
