Hâkimin, HSK’ya isyan gibi “deprem” kararı: Bu ortamda sağlıklı duruşma yapılamaz
KEMAL GÖKTAŞ
İstanbul 30. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi Ali Kemal Akan, depremin yarattığı ortamda duruşmaların sağlıklı bir şekilde yapılmasının mümkün olmadığını belirterek mahkemesindeki duruşmaları tarafların mazeretine bakmaksızın ileri bir tarihe erteledi.
Hakim, savcı ve avukatlar 6 Şubat Maraş depreminden sonra duruşmaların mazeretsiz olarak ertelenmesini ve sürelerin işlememesini talep ediyordu. Ancak Hakimler ve Savcılar Kurulu, yargıdan gelen bu talebe kulaklarını tıkayarak sadece “mazeretlerin hakimler tarafından dikkate alınmasını” tavsiye eden bir karar aldı.
HSK taleplere kulaklarını tıkadı
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), mahkeme başkanlıkları ve cumhuriyet başsavcılıklarına gönderdiği yazıda, hangi baroya kayıtlı olduğuna bakılmaksızın, depremden olumsuz etkilendiğini belgeleyen tüm avukatların "eski hale getirme" ve "mazeret dilekçesi" başvurularının değerlendirilmesinde gerekli hassasiyetin gösterilmesini istemekle yetindi.
Sürelerin işlemesini durdurmayan ve mazeretin kabul edilmesini mahkemenin takdirine bırakan bu karar nedeniyle özellikle yakınları deprem bölgesinde olan yargı mensupları büyük bir sıkıntı yaşamaya başladı.
İstanbul 30. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi Akan ise Anayasa’nın yargıya verdiği Türk milleti adına karar verme yetkisine dayanarak radikal bir karar aldı. Akan, depremin yarattığı ortamda sağlıklı duruşma yapılamayacağını belirterek mahkemesindeki dosyaları, tarafların mazereti olmasa bile ileri tarihe erteledi. Akan, konuya ilişkin kararlarında, her ne kadar ulusal düzeyde bir karar alınmasa da Anayasa’nın 9. Maddesindeki yetkisine dayanarak duruşma yapmadan erteleme kararı verilmesine hükmettiğini bildirdi.
Hakim Ali Kemal Akan’ın söz konusu kararı şöyle:
“Her ne kadar dosya kapsamındaki duruşma 08/02/2023 tarihine bırakılmış ise de 6/02/2023 tarihinde meydana gelen merkez üssü Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi olan ülkemizin Doğu, Güneydoğu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerini etkileyen, özellikle Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya, Kilis ve Adana illerinde can kayıpları, yaralanmalar ve maddi hasarlara sebebiyet veren bir deprem meydana gelmiştir.
Milli yas vurgusu
Meydana gelen deprem mahkememizin yargı çevresine fiziksel anlamda etki etmemiş ise de depremin ülkemiz nezdinde yarattığı acının büyüklüğü gözetildiğinde, meydana gelen deprem tüm ülkemizi derinden üzmüş, manevi olarak ülkemizin her bir bölgesinde hissedilmiştir.
Meydana gelen deprem neticesinde yedi gün milli yas ilan edilmiş, devletimizin tüm kurumları deprem bölgesindeki enkaz altında kalanları kurtarmak, depremden etkilenen vatandaşlarımızın acılarını dindirmek maksadıyla seferber olmuştur.
Bu itibarla, kamuoyunda yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen söz konusu depremin yarattığı acılar henüz taze iken, enkaz altında kurtarılmaya çalışılan onlarca vatandaşımız söz konusu iken, yine deprem bölgesinde ailesi, akrabası, arkadaşı bulunan yargı çevremizde yer alan vatandaşlarımızın deprem bölgesinden gelecek sevindirici bir haberi beklediği bu ortamda duruşmaların sağlıklı bir şekilde icra edilmesi mümkün değildir.
“Anayasa’ya göre Türk milleti adına bağımsız karar verme yetkim var”
Meydana gelen tüm bu olumsuzluklar karşısında her ne kadar bu hususta ulusal düzeyde henüz bir karar alınmamış ise de Anayasa’nın 9. Maddesi gereğince Türk milleti adına bağımsız karar verme yetkisi bulunan Mahkememizce yapılan takdirde, bağımsız karar verme yetkisini kullandığı Türk milletinin derin acılar yaşadığı bu ortamda duruşmaların ertelenmesinin taraf ve vekilleri yönünden en doğru karar olacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Hak kaybı olmayacak şekilde erteleme kararı
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, duruşmaların ertelenmesine karar verilirken; s özlü yargılama ve hüküm duruşması icra edilecek dosyalar haricinde tahkikat aşaması devam eden dosyalar kapmasında yapılan incelemeler neticesinde, taraflara hak kaybı yaşatmayacak yargılamanın uzamasını engelleyecek (delillerin celbi gibi) iş ve işlemlerin yapılmasına yönelik ara kararların tesis edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmış, bu kapsamda gerekli ara kararlar da aşağıdaki şekilde kurulmuştur. Bu itibarla yapılan değerlendirme gereğince somut dosya kapsamında 7 Şubat 2023 tarihinde resen açılan celse neticesinde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir:
Gereği Düşünüldü:
- 06/02/2023 tarihinde meydana gelen merkez üssü Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi olan ülkemizin Doğu, Güneydoğu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerini etkileyen, özellikle Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya, Kilis ve Adana illerinde can kayıpları, yaralanmalar ve maddi hasarlara sebebiyet veren depremin ülkemiz ve milletimizde yarattığı etki ve yukarda belirtilen hususlar dikkate alınarak duruşmanın ertelenmesine
- Duruşmanın tarafların yokluğunda icra edilmesi nedeniyle tarafların resen mazeretli sayılmalarına, taraflara duruşma gün ve saatini bildirir işbu duruşma tutanağı ekli davetiye çıkarılmasına,
- Dosya kapsamında taraflara hak kaybı yaşamayacak dosya kapsamında yargılamanın uzamasını engelleyecek (delillerin celbi gibi) iş ve işlemlerin icra edilmesine, bu kapsamda aşağıda belirtilen ara kararlar gereğince işlem yapılmasına,
- Bilirkişi raporunun ibrazının beklenmesine, rapor ibraz edildiğinde taraflara tebliğine, bu nedenle duruşmanın 15/03/2023 günü saat 11.00’a bırakılmasına karar verildi."
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.