Hasret Gültekin'in annesi Hace Hanım: Gördüğüm acıyı düşman görmesin

Hasret Gültekin'in annesi Hace Hanım: Gördüğüm acıyı düşman görmesin
Hace Hanım Gültekin, oğlunu anlattı. Hasret'in küçük yaşlardan itibaren Koçgiri tarihine, kültürüne ilgi duyduğunu söyleyen Gültekin, "Günahları, suçları neydi ki? Türkü söylediler. Benim gördüğüm derdi, acıyı düşman görmesin. Ciğer acısı öyle bir acı ki…" dedi.

Sivas Madımak’ta 2 Temmuz 1993 günü katledilen sanatçılardan Hasret Gültekin’in annesi Hace Hanım Gültekin, oğluna ilişkin anılarını Pirha'ya anlattı.

22 yaşında hayata veda ettiğinde ardından çok sayıda eser bırakan Hasret Gültekin’in küçük yaşlarından itibaren birçok konuya meraklı olduğunu ve araştırmalar yaparak kayıtlar aldığını söyleyen anne Gültekin, “İsmini keşke Hasret koymasaydım. Belki ona hasret kalmazdım” dedi. Anne Gültekin şunları söyledi:

'HİÇ ÇOCUK OLMADI KI'

"Küçük yaşta sanatçılık yaptı. Fazla da yanımızda durmadı. Hep orada buradaydı. Sanatçılığı olduğu için fazla kalmazdı evde. Ondan sonra da evlendi. Allah’ıma şükür ki evlendi de çocuğu oldu. Roni’m var. Çalardı, söylerdi, meraklıydı. Bizim buralarda bir cenaze merasimi var ise hepsini, ağıtları dinlerdi. Çok meraklıydı öyle şeylere. Hiç çocuk olmadı ki. Yürümeye başladığı zaman sanki 10 yaşındaydı. Öyle laflar, öyle şeyler konuşuyordu ki. Bir yaşlı görürse hemen giderdi. Soru sorardı. Meraklıydı öyle şeylere. Hep yazardı.”

'TEK TELLİ KIRIK BİR BAĞLAMASI VARDI'

Gültekin’in ilk olarak tek telli kırık bir bağlaması olduğunu söyleyen anne Gültekin, şöyle devam etti:

“Bağlama kırılmış ve sadece bir teli kalmıştı. Bir tarafı kalmıştı. Onu baktım ki tutmuş. Gücü de yetmiyor, çekiyor yerde. Odunları indirdim. Dedim “Bırak onu ne yapacaksın?” Ağladı. Ben de dokunmadım. Tek telle öyle uğraşıyordu. Ondan sonra işte altı yaşındayken babası ona küçük bir cura aldı. Onunla başladı. Büyüdükçe büyüdü. Tabii hem hüzünlendim, hem sevindim. Biz, okulu ertelemesin, dedik."

'KOÇGİRİ TARİHİNE DAİR HER ŞEYİ SORUYORDU'

"Kadıköy Anadolu Lisesi’nde okudu. Babası her gün arabayla götürüp getiriyordu. Bahçelievler’den Kadıköy’e. Bir misafir gelseydi ona yanaşırdı. Bir şeyler sorardı. Arada kendisi söyleyeceği türküleri danışıyordu bize. Ben Kürtçe türküleri seviyordum. O da bir, ikisini söyledi ama sonra bıraktı. Arıx’ı söyledi. Bir cenaze oldu mu ağıt söyleniyor. Onlara çok meraklıydı. Çekerdi hemen. Koçgiri tarihine dair her şeyi soruyordu. Arşiv topluyordu. Gider yaşlılara sorardı.”

'GÜNAHLARI NEYDİ? TÜRKÜ SÖYLEDİLER'

Anne Gültekin, son olarak Madımak’ta yaşanan katliama ilişkin şunları ifade etti:

“Allah düşmana vermesin. Öyle kolay değil. Günahları, suçları neydi ki? Türkü söylediler, ne yaptılar ki? Hepsi 15 yaşındaydı. 20 yaşındaydı. Benim gördüğüm derdi, acıyı düşman görmesin. Ciğer acısı öyle bir acı ki… Yapan da benim gibi sızlasın. Başka bir şey demiyorum.”

Gündem