Hatimoğulları: Türkiye'de Kürt sorunu bu kadar canlıyken hangi barıştan, hangi garantörlükten bahsedeceksiniz?

Hatimoğulları: Türkiye'de Kürt sorunu bu kadar canlıyken hangi barıştan, hangi garantörlükten bahsedeceksiniz?
İsrail-Filistin çatışmasında acil ateşkes çağrısında bulunan HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, AKP’nin “garantörlük” formülünü ise “Siz kaç savaşın ya da kaç çatışmanın çözümünde rol aldınız? Türkiye'de Kürt sorunu bu kadar capcanlıyken, barış yanlısı insanların barış çağrılarına kulak vermezken hangi barıştan, hangi garantörlükten bahsedeceksiniz?” sözleriyle değerlendirdi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, haftalık Meclis Grup Toplantısı’nda gündemdeki konuları değerlendirdi.

Hatimoğulları, Ekim Devrimi’nin 106’ncı yıl dönümüne işaret ederek, "Özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde yitirdiğimiz bütün yoldaşlarımızı, canlarımızı saygıyla anıyorum. Onların bayraklarını asla yerde bırakmayacağız. Ekim Devrimi’nin hayalleri gerçek olana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.

Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş yıl dönümüne değinen Hatimoğulları, "Bu kurum ne yazık ki AKP iktidarda değilken çokça eleştirdiği bir kurumdu. Ancak AKP iktidara geldikten sonra YÖK’ü kendi kurmuşçasına sahiplendi ve üniversiteler üzerinde YÖK ile birlikte terör estirmeye devam etti. Bakın gençler diyor ki; 'barınamıyoruz, yoksullaştık.' Yoksulluktan dolayı intihar eden genç sayısı artıyor. Gençler KYK yurtlarında bozuk asansörlerde canlarını kaybediyor ama bu iktidar ve YÖK buna tamamen seyirci kalıyor” diye konuştu.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, asansörler nedeniyle yaşanan ölümlerin kaza olmadığını, “katliam” olduğunu savunan Hatimoğulları, "Darbe kurumu YÖK’ün devam eden zihniyetine karşı gençlik meclisimiz ile birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Üniversiteler, gençler, akademisyenler, ihraç akademisyenler özgürleşene ve görevlerini özgürce icra edene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Anadilde bilimsel, eşit ve parasız eğitim en önemli sözlerimizden biridir. Demokratik bir toplum için bunlar olmazsa olmazlarımızdır" dedi.

“Timsah gözyaşı döküyorlar”

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını değerlendiren Hatimoğulları, bütün dünyanın izleyici konumunda olduğunu ifade etti.

Filistin halkının yanında olduklarının altını çizen Hatimoğulları, şöyle konuştu: “Her an büyük bir insanlık dramı yaşanıyor, bir tek devletin doğru düzgün kılı kıpırdamıyor. AKP, Filistin halkıyla dayanışma mitingi yaptı. Adeta yerel seçimlere hazırlanmak üzere yapılmış bir miting gibiydi. Gerçekten Filistin halkı için ağlayan yok. Ağlamıyorlar, doğru söylemiyorlar, timsah gözyaşı döküyorlar. İsrail ile ticari ve askeri anlaşmalarınızı devam ettirdiğiniz sürece siz Filistin halkının yanında olamazsınız.”

“Ortadoğu’da firavun olarak anıtınız dikilecek”

Acil ateşkes çağrısında bulunan Hatimoğulları, AKP’nin “garantörlük” formülünü ise şöyle değerlendirdi: “Siz kaç savaşın ya da kaç çatışmanın çözümünde rol aldınız? Hiç. Hangi barışı sağlamak için elinizi taşın altına koydunuz? Hiç. Neyin garantörü olacaksınız? Türkiye'de Kürt sorunu bu kadar capcanlıyken, barış yanlısı insanların barış çağrılarına kulak vermezken hangi barıştan, hangi garantörlükten bahsedeceksiniz? Erdoğan, İsrail-Filistin savaşı için ‘savaşı halkların vicdanı sonlandırır’ diyor. ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ diyen, gece gündüz Kürtlerin başına bomba yağdıran iktidarın cumhurbaşkanı, vicdan sahibi olmuş da bu sözleri sarf ediyor. Sizlerin yüreğiniz kaskatı kesilmiş. Yüreğiniz o kadar katılaşmış ki Ortadoğu’da firavun olarak anıtınız dikilecek. Sizin yüreğiniz işte bu kadar kaskatı olmuştur. Erdoğan bu kadar vicdanlıysa çıksın kürsüden 'Filistin sorununu çözmek için yola çıkacağımız gibi Kürt sorunu da çözmek istiyorum’ desin. Ama bunu söyleyecek ne bilinç ne yürek ne de anlayış var. Ortadoğu halklarının savaşsız, sınırsız, sömürüsüz, bir arada yaşamaya ihtiyacı var. Türkiye ve bölge halklarının tamamının yığınaklarını buraya yapması lazım.”

“Bu zalim rejimlerden bizlere hayır gelmez” diyen Hatimoğulları, “Savaşa karşı barış savunmak bizim sorumluluğumuzdadır. Ortadoğu halklarının acılarını yüreğimizin en derinlerinde hisseden bizler, halkların demokratik zeminde kurtuluşu için ölüm kusan silahlara karşı yaşamı, kan dolu ideoloji ve sistemlere karşı barışın erdemini, hakkaniyetini, adaletini sonuna kadar savunacağız. Acılarımızı hep beraber dayanışarak, örgütlenerek, mücadele ederek dindireceğiz” ifadelerini kullandı.

“Alevilerin kültürünü, kimliğini, inancını yok saydılar”

100 yıllık Cumhuriyet’te iktidarlar değişse de Kürt sorunu ve Alevi sorununun değişmediğini kaydeden Hatimoğulları, “Türk, Kürt, Arap fark etmeksizin Alevilerin kültürünü, kimliğini, inancını yok saydılar. Alevi toplumu süreklileştirilmiş katliam politikalarına maruz kaldı. Yaşadıkları yerlerden zorla göç ettirildi, göç ettikleri yerde kimliklerini inkar etmek zorunda kaldı. Fakat Aleviler dişleriyle, tırnaklarıyla direndi. İktidarın 'cümbüş evi' diyerek hakaret ettiği cemevlerine sahip çıktılar. Yaşadıkları her türlü mezalime karşı tıpkı Seyit Rıza gibi başı eğmediler, diz çökmediler. Aleviler ve halklar ne zaman asıl haklarına kavuşurlar? Demokratik bir cumhuriyeti inşa ettiğimiz zaman” diye konuştu.

“28 Şubat’ta size yapılanları şimdi muhaliflere yapıyorsunuz”

Eski HDP milletvekili Hüda Kaya’nın Kobane davası kapsamında tutuklandığını anımsatan Hatimoğulları, “28 Şubat mağduru bir mütedeyyin kadını gözaltına aldınız ve tutukladınız. Sonra ‘28 Şubat Darbesi’yle hesaplaşıyoruz’ diyorsunuz. Hadi oradan. Siz hiçbir şeyle hesaplaşamazsınız. 28 Şubat’ta size yapılanın aynısını şimdi sizden olmayan, muhaliflere yapıyorsunuz. Siz 'vesayet rejimini kaldırdık' diyorsunuz, tam tersi onun şu anda sürdürücüsüsünüz. Gültan Kışanak’ın tutukluluk süresi dolmuş durumda ve şu an yasaya aykırı bir şekilde keyfi bir biçimde hala alıkonuluyor” dedi.

Bahçeli’ye yanıt: Demirtaş onurumuzdur

Hatimoğulları, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarına ise şöyle yanıt verdi:

“Bu iktidarın bir de küçük ortağı var. Küçük ortak sabah bir grup toplantısı yaptı. Yemezler, içmezler HEDEP hakkında konuşmaya bayılırlar. MHP Genel Başkanı, Selahattin Demirtaş için ‘teröristir, HEDEP için bölücü’ dedi. Demirtaş, bu coğrafyanın onurudur. Demirtaş, onurumuz ve gururumuzdur. Partimize 'bölücü' diyenler dönüp kendilerine bakacaklar. HEDEP Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında bütün hakların bir arada bulabildiği tek model partidir. HEDEP, bütün farklı halklara ve inançlara kapısını açmıştır. Irkçı ve tekçi anlayışa sahip olan bu siyasi partilerden ders alacak halimiz yok. Onlar, yurttaşa hesap vermek zorundalar. Bunu onlar anlasın diye demiyoruz çünkü aslında bölücü olanlar onlardır. Onlar Kürde düşmandır. Ellerinden gelse kendilerinden olmayanları kuyulara atacak ve üzerlerine kireç dökecekler.

“Bu kadir zalimler. Ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, bir siyaseti meslek edinmişler. Siyaset etiğinden uzak, küfürlü bir dil, zehirli bir dil. Biz olmasak Bahçeli grup toplantısında ne konuşacaktı? Siz hiç Bahçeli’nin ülkede yaşanan yoksullukla ilgi bir söz kurduğunu duydunuz mu? Uluslararası siyasette hamaset yapmak ve ilkel milliyetçilik yapmak dışında bir sözünü duydunuz mu? Hayır. Ama her grup toplantısında bize hakaret etmeyi görev edinmiş olan Bahçeli'ye diyoruz ki; bu kürsü başka bir siyasi partiye hakaret edeceğiniz bir kürsü değil. Bu kürsü halkın kürsüsüdür. Halkların oylarıyla seçilmiş insanlara, partilere, milletvekillerine 'terörist' diyemezsiniz. Bunu diyorsanız misli ile size iade ediyoruz.”

İmralı’daki tecrite de değinen Hatimoğulları, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) “görevinizi yapın, adaya gidin ve milyonların talebi olan Sayın Öcalan’ın sağlığı başta olmak üzere adadaki durumu kamuoyu ile paylaşın” çağrısı yaptı.

“Susma, izleme zamanı değil konuşma ve cüret etme zamanı”

Hatimoğulları, “Kürt sorunu barışçıl ve eşitlikçi bir anlayış ile demokratik bir zeminde çözeceğiz. Hiç kimse aç ve açıkta kalmayacak. Herkes akşam evine sıcacık bir ekmek götürebilecek. Evinde sevdikleriyle yarının kaygısını duymadan mutlu bir şekilde yemeğini yiyebilecek. Susma, izleme zamanı değil değerli halkımız. Konuşma ve cüret etme, toplumsal kurtuluşumuz için çalışmanın zamanıdır” diye konuştu.

“Kayyımlara feleğin tokadını vuracağız”

Hatimoğulları, yerel seçimlere dair de açıklamalarda bulundu. Adaylarını “sandık kurarak halkın iradesiyle” belirleyeceklerini söyleyen Hatimoğulları, ayrıca 11-12 Kasım’da Ankara’da yerel yönetimler konferansı yapacaklarını duyurdu.

Hatimoğulları, “Kayyımlara feleğin tokadını vuracağız. Bunun için gece gündüz demeden çalışmak zorundayız. Halkımızın iradesini gasp edenlere karşı bunu bir onur mücadelesi ve yaşam hakkı mücadelesi olarak göreceğiz. Belediyeler memleketi soyup soğana çeviren kayyımların değil, halkındır. Bizim evimizdir, sizin evinizdir. Biz evimize sahip çıkacağız. Evimize gelen hırsız ve gaspçıyı evimizden kovacağız. Kayyım icraatlarını dört kelime ile anlatacak olursak; gasp, yolsuzluk, borç ve asimilasyon çıkar. Kayyım bir darbe rejimidir. Bu nedenle bu sürece büyük bir mücadele ruhu ile hazırlanacağız. Halkın iradesi gaspçılara karşı mutlaka kazanacak. Yerel yönetimlerdeki işgalci kayyımlar ve patronlar kaybedecek" dedi. (Kısa Dalga)

Politika