Mithat Sancar ve Pervin Buldan yeniden seçildi

Mithat Sancar ve Pervin Buldan yeniden seçildi
HDP'nin 5. büyük Kongresi'nde Pervin buldan ve Mithat Sancar yeniden eş genel başkan seçildi. "Biz barış istiyoruz" diyen Sancar, hükümete "İmralı adına söz kurmayın, halkı yanıltarak afaki gündemler yaratmayın" diye seslendi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5'inci Olağan Büyük Kongresi, Ankara Arena Spor Salonu’nda yapıldı. Mithat Sancar ve Pervin Buldan 796 delegenin oyuyla yeniden eş genel başkan seçildi.

kongre.jpg

Binlerce kişi bayraklar ve sloganlarla kongre salonuna geldi. “Çözüm biziz, sözümüz var” şiarıyla düzenlenen kongrede Kürtçe ve Türkçe “Ayrımcılığa karşı engelsiz yeni yaşam”, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Gazetecilere özgürlük, özgür basın susturulamaz”, “Demokrasi ittifakı ile üçüncü yol” gibi pankartlar yer aldı.

1050 delegenin oy kullanacağı kongrede, 100 kişilik asil, 50 kişilik yedek ve 30 kişilik fahri Parti Meclisi (PM) üye listeleri ve Eş Genel Başkanlar seçilecek. Kongrede farklı çevrelerden yazar, aydın, sanatçı, siyasetçinin yer alacağı geniş bir Danışma Kurulu da açıklanacak. Ayrıca Merkezi Disiplin Kurulu ve Uzlaşma Komisyonu’nda yer alacak isimlerde belirlenecek.

HDP Sözcüsü Ebru Günay kongre öncesi, eş genel başkanların değişip değişmeyeceğine dair, “Mutabakat komisyonumuz ve parti kurullarımızdaki genel eğilim eş genel başkanlarımızın devamı yönünde. Sürpriz beklemiyoruz” demişti.

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ı alkış ve zılgıtlarla karşılayan onbinler, uzun süre “HDP halktır, halk burada” sloganları attı. Buldan ve Sancar, salon boyunca dolaşarak katılımcıları selamladı.

basakdemirtas.jpg

Edirne Cezaevinde tutulan HDP'nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş da kongre salonuna geldi. Kalabalık Başak Demirtaş'a sevgi gösterisinde bulundu.

'FAŞİZMİN MERKEZİNİ DEMOKRASİNİN MERKEZİ YAPMAY AND İÇTİK'

HDP'nin Örgütleme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz, katılımcıları selamlayarak, “Herkesin gözleri bizlerin üzerinde. Biri çok merak ediyor. Demişti ya ‘mecalleri kalmadı’. Bayraklarımızı sallayalım, biz buradayız. Halkımızla birlikte dimdik bir şekilde, onurlu bir şekilde buradayız. Ankara’yı, faşizmin merkezini demokrasinin merkezi yapmaya ant içtik” dedi.

Güleryüz’ün konuşması sırasında “HDP halktır, halk burada”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganları attı.

Kongrenin Divan Kurulu’na HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, milletvekilleri Dilan Dirayet Taşdemir, Dersim Dağ, Serpil Kemalbay ve Necdet İpekyüz’ün seçildi.

TUTUKLU SİYASETÇİLER SELAMLANDI

Katılımcıları selamlayan Divan Kurulu’nda yer alan Saruhan Oluç, “İyi ki varsınız, iyi ki birlikte mücadele ediyoruz. Mazlumların sesi, sözü ve kürsüsü oluyoruz. Bugün aramızda bulunamayan sürgündeki arkadaşlarımıza, alkışlarımızla, zılgıtlarımızla selam ve sevgi gönderiyoruz. Cezaevlerinde rehin tutulan Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Selçuk Mızraklı, Aysel Tuğluk, Leyla Güven, Nurhayat Altun, Sebahat Tuncel şahsında, Kobanê kumpas davasında rehin tutulan arkadaşlarımıza selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyoruz. Hepsi onurumuzdur” diye konuştu.

BULDAN: HERKES BU SALONDAKİ DEĞİŞİME İYİ BAKSIN

HDP Eş Başkanı Pervin Buldan konuşmasında, "Herkes bu salondaki değişime iyi baksın. Bu ses halkların değişim sesidir" dedi. Buldan şöyle devam etti:

"Bugünlere kolay gelmedik, engelleri yıka yıka geldik. Komployu ve kumpasları aşa aşa geldik, gelmeye de devam edeceğiz. Bir an bile mücadelemizden vazgeçmedik. Kimseye biat etmedik, bundan sonra da boyun eğmeyeceğimize sizlerin huzurunda söz veriyoruz. Demokrasi yürüyüşümüzle Edirne’den Hakkari’ye demokrasi köprüsü olduk. Parlamentoda yürüttüğümüz çalışmalarla başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösterdik.

Gücümüz ülkenin her sorununda söz söyleme ve çözüm üretme fikriyatıdır. Halkımızın bize verdiği siyasal gücü her şart altında kullanacağız. Zalim iktidara karşı mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. Büyüyen demokrasi ittifakı ve Kürdistani partilerle olan ittifakımız umudu daha da büyütmektedir. Demokrasi siyasetindeki rolümüzü en iyi şekilde oynayacağız. Bu final dönemini halkların demokratik şölenine çevireceğiz.

Zaman ileriye doğru ilerlerken, AKP zihniyeti ise bastırma politikasıyla ülkeyi geriye götürmekte ısrar etmektedir. Bu coğrafyaya yüz yılını kaybettiren Kürt sorununun ülkenin önünde durmaktadır. Kürt sorununun çözümsüzlüğü cumhuriyetin demokratikleşmenin önünde engeldir. ‘Bir haftada çatışma ortamını kaldırırım’ diyen Öcalan’ın Kürt sorununu ortadan kaldırırım sözüne ağır tecritle karşılık verilmesi çözümsüzlük kaosunu daha da büyüttü. Tecritte ısrar, İmralı tecridiyle Türkiye’yi komplo atfına hizmet etmektedir. Tecrit sonlandırılmalıdır. Bir yüzyıl daha aynı acılarla böyle devam etmeyecektir.”

‘KÜRT SORUNUNDA ÇÖZÜMÜN YERİ PARLAMENTODUR’

“Savaş ve imha politikalarıyla Kürt sorunu gerçeğini ve Kürt halklarının kazanımlarını ortadan kaldıramayacaktınız. Kürt halkının demokratik siyasetteki kararlığını ve Türkiye demokrasi güçleriyle omuz omuza yürüttüğü büyük demokrasi mücadelesi bu ülkenin geleceğinde belirleyici olmaya devam edecektir. Tarih ve rüzgar bizden yanadır. Çözümün adımları eşit yurttaşlıktır, ana dilde eğitimdir, güçlü demokrasi ve yargının yarattığı tahribatların giderilmesidir. Çözüm yeri parlamentodur. Çözüm biziz, çözüm halkımızdır. Önümüzdeki dönem demokrasinin kurulması sürecinde en güçlü rolü oynayacak olan demokrasi ittifakıdır. Siyasal temsiliyeti parlamentoya taşıyacağız. Güçlü demokrasinin inşaatı ve yeni bir toplumsal sözleşmenin yapılması hayati önem taşıyor.”

SANCAR: MUTLAKA KAZANACAĞIZ

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, konuşmasına Kürtçenin Kirmancî ve Kirmançkî lehçeleri ile Arapça, Türkçe, İngilizce, Almanca ve Arapça selamla başladı. Sancar şunları söyledi:

"Partimize, yoldaşlarımıza, halkımıza karşı düzenlenen bütün kumpaslara, tertiplere, operasyonlara gerekli cevabı, bu coşkulu kalabalık ve gözü bizde, gönlü bizimle olan milyonlar çok net bir biçimde veriyor. Başka bir şeye gerek yok. Buradan taşan ses, mutlaka sözümüzü ülkenin bütün emekçilerine ulaştıracaktır. Bu kongre, burada toplanan bu kalabalık, cesaret, adanmışlık; Saraylarda, medya laboratuvarlarında, trol ofislerinde kötülük peşinde olanlara diyor ki: Bizi bu yoldan, bu yürüyüşten, bu mücadeleden ve bu yoldaşlıktan vazgeçiremezsiniz. Bize engel olamazsınız. Çünkü bizim fikriyatımız çok güçlüdür, bizim davamız çok haklıdır, biz bu fikriyata ve davaya yürekten, bütün benliğimizle bağlıyız. Bu nedenle mutlaka kazanacağız.

Biz inanılmaz bir direniş geleneğinden geliyoruz; bunu burada anlatmaya saatler, günler yetmez. Ama biz yalnızca bir direniş hareketi değiliz. Biz aynı zamanda yeni yaşamı, özgür geleceği inşa etmeyi hedefleyen hareketiyiz.

'ÇÖZÜM VE BARIŞ İÇ İÇEDİR'

Değerli halkımız, sevgili yoldaşlar, kıymetli misafirler, bizim fikriyatımızın gücü hakikate olan bağlılığından, hakikatleri esas alarak yol almasından geliyor. İşte o hakikatlerden biri de Kürt sorunudur. Yüz yıllık bir tarihi olan, kırk yıla yaklaşan bir çatışmayla iç içe geçmiş, başta demokrasi olmak üzere birçok sorunun doğrudan veya dolaylı temelinde yatan bir hakikattir Kürt sorunu. Bu iç içeliği görmezden gelmek, çözümü ve barışı birbirinden ayırmaya çalışmak demektir. Çözümün yöntemi savaş, çatışma, şiddet olamaz. Çözüme ve barışa, ancak ve ancak diyalog, müzakere ve demokratik siyasetle ulaşılabilir.

YÜZLEŞME VE HAKİKAT ÇAĞRISI

Hep yüzleşme, hakikat diyoruz. Bu hakikatin de mutlaka görülmesinde ısrar ediyoruz. Çözümdeki ısrarımız yalnızca Kürtlerden kaynaklanmıyor. Tarihsel tecrübe olan, çok boyutlu meselenin kendisini görüyoruz. Çünkü Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesinin inkar ve imha politikalarından vazgeçilmesi demektir. Sürekli barış diyoruz, ısrarla büyük barışı savunuyoruz. Barış ölüme ve öldürmeye karşı yaşamı ve yaşatmayı, yıkıma karşı inşayı savunmadır. Biz barış istiyoruz. Bunun önündeki en büyük engel HDP’ye düşmanlık siyasetidir

Kürt sorunun demokratik çözümü tüm siyasi partilerin, toplumun tüm kesimlerinin en geniş şekilde inisiyatif üstlendiği bir barış sürecinden söz ediyoruz. İşte bu bizim bugüne kadar yapılan bütün spekülasyonlara karşı en büyük cevabımızdır. Meclis sürecin güvencesini oluşturacaktır. Katılımcılığı mümkün kılacaktır, bunlar olmadan barış süreçlerini çözüme götürmek, kalıcı kılmak mümkün değildir. Birkaç adım atılabilir. Bizler öteliyoruz. Birkaç başlık sayacağım, böyle bir süreç için atılacak adımlar yolu açacaktır.

'HÜKÜMETİ UYARIYORUZ, TECRİT ÜZERİNDEN OYUN OYNAMAYIN'

Değerli yoldaşlar, seçimler yaklaştıkça Kürt sorununun, en başta iktidar tarafından kısır siyasi hesapların ve ikbal senaryolarının aracı haline getirilmek istendiğini görüyoruz. Bu bağlamda, son dönemde, İmralı’da uygulanan mutlak tecritle ilgili tartışmaların alevlendiğini görüyoruz. Hükümeti buradan uyarıyoruz, tecrit üzerinden oyun oynamayın, tüm ülkeyi ve bölgeyi ilgilendiren bu denli önemli ve hassas bir meseleyi siyasi ikbal ve iktidar hedeflerinize alet etmeyin. İmralı adına söz kurmayın, halkı yanıltarak afaki gündemler yaratmayın. Tecride son verin, Abdullah Öcalan’ın ne düşündüğünü kamuoyunun öğrenmesini sağlayacak ve esasen hakkı olan imkanları sağlayın.

MUHALEFETE: KÜRT SORUNU ARAÇSALLAŞTIRILAMAZ

Diğer muhalefet partilerine de hatırlatmak isterim: Bu mesele, iktidarın tekeline ve manipülasyonlarına terk edilemeyecek kadar ciddidir ve önemlidir. Barış konusunda belirleyici katkı sağlayacağı geçmişte defalarca kanıtlanmış bir aktörün şimdi de bu rolünü oynamasını mümkün kılacak şartların yaratılmasını muhalefetin ve demokrasi güçlerinin de talep etmesi lazım. Buradan diyorum ki, Kürt sorunu seçim dönemlerinde hatırlanacak ve araçsallaştırılacak bir sorun değildir. Her kim ki bu meseleyi siyasi hesapları için kullanmayı düşünürse büyük yanılır, büyük kaybeder. Her kim oy için bu mesele üzerinden milliyetçilik yarışına girer, halkların çözüm taleplerini yok sayarsa, büyük kaybeder, büyük çözülür.

'BARIŞI İKTİDARLA YAPMAK ZORUNDA DEĞİLİZ'

60 yıl süren savaşı ve şiddeti sonlandırmak için işleyen süreçler, 2016’da anlaşmalar imzalanmasına rağmen gerçek bir barış gelmedi. Çünkü, demokrasiyi, özgürlüğü ve eşitliği hiçbir zaman kabullenmemiş ve bu değerleri içine sindirmemiş yönetimlerin iki yüzlülüğü nedeniyle olmadı. Şimdi çok geniş bir demokrasi ittifakının adayı olarak başkanlık seçimini kazanan Gustavo Petro yönetimindeki Kolombiya onurlu barışı kalıcı bir şekilde inşa etmenin yolu sonuna kadar açılmıştır. Aynı durum, Peru için de geçerlidir. Bunlar bizim de hedefimiz olmalı. Demokrasi ittifakını geçici bir seçim birlikteliği değil, yeni bir başlangıç yapmanın ve yeni yaşamı inşa etmenin stratejik yolu olarak görmemiz bundandır. Barışı da iktidarlarla yapmak mecburiyeti yoktur iktidarlarla yapılan barış anlaşmalarının içinde halk olmadan başarma şansı da yoktur. Biz kalıcı barışı getirmenin yolunu tabanda göreceğiz. Bunu da hep birlikte ve emek vererek gerçekleştireceğiz. Buna da sözümüz var.

'İKTİDAR İLE ANLAŞMA GİBİ ZIRVALAR TEDAVÜLE SOKULUYOR'

Seçimler yaklaştığında ‘iktidar ile anlaşma’ gibi zırvalar, zeka yoksunu senaryolar tedavüle sokuluyor. Bunları ortaya atanların tanırsınız. Kimler bunlar bir anlaşma aranıyorsa savaş tezkerelerine onay verenlere, savaş politikalarında iktidar ile aynı fikre ve zikre sahip olanlara, Kürtlere, HDP’ye ve demokrasi güçlerine yönelik baskılara dair ses çıkaramayıp iktidarın arkasına dizilenlere bakılmalıdır. Bizim anlaşmamız, ezilenlerledir. Bizim anlaşmamız emeğinin hakkını isteyenlerledir. Eşit, özgür ve güvenceli yaşam isteyen kadınlarladır, gençlerledir. Bizim anlaşmamız demokratik bir geleceği eşit yurttaşlık haklarıyla yaşamak isteyen, barış isteyen milyonlarladır. İnancını özgürce yaşamak isteyen bütün insanlarladır. Talana karşı doğasına, deresine, ormanına, toprağına sahip çıkanlarladır. Bunun dışındaki her şey lafügüzaftır. Bu ittifakı mutlaka gerçekleştireceğiz ve demokrasi ittifakını bu ülkenin kurucu gücü haline getireceğiz.

'DEMOKRASİ İTTİFAKIYLA ADAY BELİRLEYECEĞİZ'

Bizimle kamuoyu önünde açık, şeffaf görüşme yapılması halinde, tutum belgemizde duyurduğumuz ilkeler çerçevesinde müzakerelere ve ortak aday fikrine açığız. Şayet bu çağrımıza karşılık alamazsak, en doğal hakkımız olan seçimlere kendi adayımızla girme seçeneğini değerlendireceğiz.

Bu durumda tabanımızla, demokrasi ittifakının bileşenleriyle, ulaşabileceğimiz bütün kesimlerle istişare ederek aday belirleyeceğiz. Hedefimiz de en az ikinci tura kalmak olacaktır. Yeni bir yaşam ve yeni bir toplumsal sözleşme ve yeni yaşamı kurma yürüyüşüdür. İnancımız sonsuzdur sözü, bütün halklara ve dünyaya veriyoruz bu sözü mutlaka gerçekleştireceğiz. Kongremiz bütün ülkeye ve dünyaya güzellikler için vesile olsun. Mutlaka kazanacağız. Çareserî em in, serkeftin ya me ye. Riya me vekiribe. Bimînin di xêr û xweşiyê de."

Seçimlerde HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar 796 delegenin oyuyla yeniden eş başkan olarak seçildi.

Politika