HDP: "Erdoğan’a hatırlatalım; çözülen Kürt sorunu değil, çözülen sizin iktidarınız"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz" sözlerine de değinen HDP Sözcüsü Ebru Günay, "Muhalefet kanadının son dönemlerde başlattığı Kürt sorununda çözüm ve muhataplık tartışmalarını önemli buluyoruz" düşüncesini dile getirdi.
Günay, haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi. T24'ün haberine Günay, özetle şunları söyledi:
"Türkiye çok kritik ve önemli bir dönemeçten geçiyor. Türkiye bugünkü koşulları kaldırmıyor, iktidar aklının tercih ettiği bu çözümsüzlük ülkeyi uçuruma sürüklüyor. Türkiye daha fazla bu koşulları kaldıramaz, şartlar ve koşullar değişimi dayatıyor. Toplumsal sorunlarda çözüm artık bir tercih olmaktan çıkmış ve bir zorunluluğa dönüşmüştür. Muhalefet kanadının son dönemlerde başlattığı Kürt sorununda çözüm ve muhataplık tartışmalarını önemli buluyoruz. Günay şu ifadeleri kullandı:
BAKIŞ AÇIMIZ NET
"27 Eylül’de Türkiye’nin geleceğine ışık tutacak bir tutum belgesi açıklıyoruz. 27 Eylül, Türkiye’nin demokratik geleceği açısından çok önemli bir başlangıç olacaktır. Son dönemlerde yaşanan tartışmalardan da anlaşılacağı üzere Türkiye’nin en büyük ve en temel sorunu Kürt sorunudur. Toplumsal ve siyasal gelişmeler bu gerçekliği her gün daha fazla açığa çıkarıyor. Kürt sorunu temelde Türkiye’nin demokrasi sorunudur. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşemez, Türkiye demokratikleşmeden de Kürt sorunu çözülmez. Bu konuda bizim bakış açımız da rotamız da nettir.
KILIÇDAROĞLU'NUN TARTIŞMAYI BAŞLATMASI OLUMLU
Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu tartışmayı başlatmış olmasını muhalefetin çözüm konusunda inisiyatif alma istemini kıymetli buluyoruz. Türkiye bu tartışmayı geçmişte yaşananları inkar etmeden, yaşadıklarından dersler çıkararak, siyasi bir ciddiyet ve olgunlukla yürütmelidir. Demokratik ve barışçıl bir çözümün yeri de elbette Meclis'tir. Bu gerçeklik çözüm sürecinde Sayın Öcalan tarafından defalarca dile getirilmiştir. Yasalar çıkarılmalı ve süreç Meclis’in şahitliğinde güvence altına alınmalı, atılacak tüm adımlar yasalaşmalı demiştir. Öcalan için Meclis sadece sürecin güvence altına alınmasının değil, barış sürecinin kalıcı hale getirilmesinin de adresiydi. Ayrıca sadece AKP’nin de değil başta CHP olmak üzere Meclis'te bulunan tüm partilerin sürece dahil edilmesi gerektiğini aynı şekilde çokça ifade etmişti. Bunlar hafızalardaki yerlerini hala koruyor.
HDP, TÜRKİYE PARTİSİ'DİR
Şunun açık ve net olarak bilinmesi gerekir. HDP Türkiye’nin tüm sorunları gibi Kürt sorununu da çözmeyi önüne bir görev olarak koymuş bir Türkiye partisidir. HDP’nin Türkiye’nin en büyük sorunu olan Kürt sorununu demokratik temelde çözmek için kararlılığı ve iradesi vardır, tüm sorunlarda olduğu gibi bu kadim sorunda da elbette muhataptır. Demokratik müzakere partisi olarak Kürt sorunun çözümünü demokratik bir Türkiye için elzem görüyoruz, bu yüzden bugün de yarın da çözüm çabası içinde olmaya devam edeceğiz. Ancak bu sorunun çok boyutlu, çok katmanlı ve karmaşık bir sorun olduğunu Türkiye’nin son kırk yılına şahit olmuş herkes bilir. Türkiye sınırlarını çoktan aşmış, bölgesel olmaktan da çıkmış uluslararası bir sorunun tüm taraflarıyla müzakere edilerek çözülmesi gerekir. “İmkan versinler bu sorunu bir haftada çözerim” diyen Sayın Öcalan gerçekliğini de görmezden gelme imkanı yoktur. Muhataplık tartışmaları bu yüzden kapanmıştır.
Konuşulması gereken demokratik bir Türkiye’nin nasıl inşa edileceği, onurlu bir barışın nasıl sağlanacağıdır. Bu açıdan parti olarak üzerimize düşen yapıcı sorumluluğu almaya her zaman hazırız. Değer biçtiğimiz ve fazlasıyla önemsediğimiz son günlerdeki çözüm ve muhataplık tartışmalarının yeni bir döneme kapı aralamasını umuyoruz. Bu konuda umutluyuz ve Türkiye’nin geleceği için zaten çözümden başka bir şans da yoktur.
KÜRT SORUNU YOKTUR DİYENLER...
“Kürt sorunu yoktur, bu sorunu çözdük” diyenler Kürt siyasetine ve halkına tutuklama, tasfiye, operasyon, mahkeme salonları dışında ne vaat ediyor? Kürt sorununu mahkeme salonlarında kumpas davalarıyla mı çözdünüz? Kürt sorununu halk iradesini kayyımlarla gasp ederek, 6 milyon insanın oy verdiği partiyi kapatmaya çalışarak mı çözdünüz? Bu sorunu çözdük diyen Erdoğan’a hatırlatalım: Çözülen Kürt sorunu değil, çözülen sizin iktidarınızdır, kumpas davalarınız, tasfiye planlarınızdır.
Bizler HDP olarak yargının önüne iliklenen düğmeyi söküp atacağımızın sözünü veriyoruz. En başta söylediğimizi daha vurgulu daha yüksek sesle bir daha söylüyoruz. HDP’yi ancak halk yargılar. Ama er ya da geç tüm yalan, dolan, yolsuzluk, katliam ve usulsüzlükleriniz başta olmak üzere topluma karşı işlenen suçların hesabını bu halk soracak, yargı önünde bizler soracağız, demokratik siyasetle bizler soracağız.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.