HDP eş başkanı Sancar'dan AKP'ye: Bu ülkenin başı Soylu mu, siz misiniz?

HDP eş başkanı Sancar'dan AKP'ye: Bu ülkenin başı Soylu mu, siz misiniz?
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, AKP heyetiyle görüşmelerinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sözlerini anımsatarak "Karar verin" dedi.

Meclis'teki grup toplantısında konuşan Sancar'ın gündeminde ağırlık olarak HDP ile AKP'nin Meclis'teki görüşmesi vardı. HDP lideri, AKP'nin çelişkili tutumunu düzeltmesini istedi.

Sancar'ın açıklamasından satır başları şöyle:

MUHALEFETE ELEŞTİRİ

* Ülkenin ve toplumun içinde bulunduğu sorunlar ağırlaşıyor ve çözümsüzlük siyaseti ülkeyi ve toplumsal yaşamı kilitlemeye devam etmektedir. İktidarıyla, muhalefetiyle -bizleri ayırıyoruz- siyaset eğer çözümün değil sorunun parçası haline dönüşüyorsa, çıkmazlar büyür, geleceğe dair umut ve güven yıkılır. Bir toplumun yaşayabileceği en büyük facialardan biri budur. HDP'yi diğer partilerden ayıran temel özellik burada yatıyor. (...) Bizim dışımızdaki muhalefete bakıldığında tablo çok aydınlık görünmüyor. Kalıcı çözümler üretmekte gerekli cesareti ve iradeyi ortaya koyamayan bir muhalefet bloğu ile karşı karşıyayız.

* Cumhuriyet'in 2. yüzyılına girerken tüm sorunların cesaretle, demokratik bilinç ve programla çözüleceğini söylüyoruz. Çözebileceğimiz gücün bu toplumda mevcut olduğuna inanıyoruz. Yeter ki, bu güçleri birleştirelim. Gücümüzü birleştirdiğimizde çözüm vardır, mümkündür ve yakındır.

* HDP'nin mücadelesi ve öncülüğünü yaptığı siyaset, temel sorunların çözümü için bir güç merkezi yaratacaktır. Her geçen gün bunun örneklerini topluma sunuyoruz. Çözümün güç merkezi olmaya and içtik, bu yolda yürüyüşümüzde kararlılıkla devam ediyoruz.

'GERÇEKÇİ ALTERNATİF'

* Türkiye'yi kuşatmaya çalışan bu tekçi yapıya alternatif olarak yine çoğulcu, tam demokratik katılımı yansıtmayarak, kriz üreten sistemi restorasyonla ayakta tutmak isteyen politikalar var diğer muhalefet partilerinin ürettiği... Bizler büyük demokrasi yürüyüşü ittifakı çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gerçek alternatif, sahici seçenek ve hakiki umut inşa ediyoruz. Zaman daralıyor, kimsenin bu sorumluluklardan kaytarma lüksü, birlikte mücadeleden kaçma hakkı yoktur.

'DEMOKRATİK CUMHURİYET TALEBİ'

* Önümüzdeki aylar bu ülkenin yıllarını belirleyecek. HDP, bu konuda demokratik sorumluluğunu yerine getiren, mücadelede tereddüt göstermeyen bir hatta geleceği inşa etme hedefinde. Bunu, büyük demokrasi ittifakı ile taçlandırdığımızda bu ülkede çözüm de aydınlık da yakındır. Bir adımlık mesafededir... Bunu yapmak zorundayız.

* Bizler, demokratik Cumhuriyet istiyoruz. Özgür ve eşit bir toplum hedefliyoruz. Gelin, Cumhuriyet'i ve demokrasiyi kopmaz bağlarla birbirine yapıştıralım. Bütün güçlerin ilk hedefi özgürlükleri yok etmektir ama en başta basın ve düşünce özgürlüğünü kaldırmaktır. Bu iktidar da bunu yapıyor.

'ALEVİLİK GÖSTERİ NESNESİ DEĞİL'

* Bugün, Alevi canlar, eşit yurttaşlık haklarını haykırmak için Meclis'teydiler. Bu iktidarın oyunları bitmiyor. Alevi sorununu, elektrik, su, beton meselesine indirgeyecek torbalar getiriyor. Alevilerin talepleri bu torbalara sığmaz. Bütün Alevi canlarının ilk talebi, cemevlerinin ibadethane statüsüne kavuşturulması ve bunun Anayasal güvence altına alınmasıdır. Alevilik, folklorik ve gösteri nesnesi değildir, kim böyle bakarsa on yılların mücadelesine hakaret etmiş olur. Alevilerin kendini yaşama hakkı vazgeçilmezdir, dokunulmazdır. Hiçbir güç ve iktidar, Alevilerin ve Aleviliğin ne olduğuna, ibadetlerinin ve ibadethanelerinin neresi olduğuna karar veremez. Eşit yurttaşlık diyorsak, cemevlerinin ibadethane olarak tanınması ve bu statünün güvence altına alınması gerekiyor. Özgürlükçü, laik eğitim talep ediyorlar... Bizler de diyoruz. Din derslerinin Alevilerin çocuklarına zorla okutulmasına karşıyız. AİHM'den AYM'ye kararlar ortada ama bu iktidar bu kararları uygulamak yerine çeşitli oyunlar çevirerek Alevi mücadelesini nasıl bölebiliriz, kendime nasıl bir yandaş Alevi camiası yaratırım diye uğraşıyor. Nafile...

'NE YAPTIĞIMIZI İYİ BİLİYORUZ'

* Ortada bir güncel tartışma var HDP'yle ilgili yürütülen. Bizim kendimizi uzun uzun anlatmamızı gerek yok. Özgüvenimiz tam, ne yaptığımızı iyi biliyoruz. Bu iktidara karşı mücadeleyi, bu rejimin inşasına karşı direnişi her türlü bedeli göze alarak yürüten bir partiyiz biz. Mücadele nedir, bu iktidarın politikalarına ve kurduğu rejime karşı nasıl bir siyaset yürütülür sorusunun cevabını bulmak isteyenler HDP'nin 7 yılda yaptıklarına baksınlar.

* Biz, eşit ve ortak bir geleceği, birlikte yaşamın, demokratik Cumhuriyet düzeninde gerçekleşmesini savunuyoruz. Baştan beri programında, kuruluş belgelerimizde bu hedef yer alıyor. Adalet, barış, eşitlik, özgürlük vazgeçilmezimizdir. Demokratik siyasete yönelik hiçbir baskı bizi bu yoldan alıkoyamaz.

* Adalet Bakanlığı'nın başkanlığında AKP heyeti grubumuzu ziyaret etti ve kıyamet koptu. Spekülasyonlar ve senaryolar üretme yarışı başlıyor. Görüşmenin sebebi ve konusu belli. AKP heyeti başörtü konusuyla ilgili Anayasa değişikliği teklifini anlatmak ve destek istemek için bizim partimizi de ziyaret etti. Arkadaşlarımız da kendilerine temel ilkelerimizi hatırlattı ve bu teklifi eş başkanlar aracılığıyla kurullarımıza taşıyacağını belirtti. Bizim ilkelerimiz belli. Biz demokratik işleyişi esas alan bir partiyiz. Bize gelen teklifi kurullarımızla tartışmadan görüş açıklamayız. Yarın MYK toplantımızdan sonra cevabımızı kamuoyu ile paylaşacağız.

'AKP BİR KARAR VERSİN'

* Bizim açımızdan karmaşık bir durum yok. Her yerden tutarsızlık ve samimiyetsizlik akıyor. 'Bir şahsa' anlatır gibi, adını anmayalım... İlk sözüm AKP'ye; önce bir karar versin AKP. Yürütmeyi veya kabineyi kim temsil ediyor? Adalet Bakanı mı, İçişleri Bakanı mı? AKP, Adalet Bakanı ve grup başkanvekillerini gönderiyor, ertesi gün İçişleri Bakanı bize saldırılarını, hakaretlerini yükseltiyor. Önce karar verin, bu ülkenin başı Soylu mu, siz misiniz? Eğer İçişleri Bakanı ise, AKP politikalarının mimarı ve sahibi, neden heyet gönderiyorsunuz? Neden uzlaşma için partileri geziyorsunuz ve bize geliyorsunuz? Sürekli nefret, düşmanlaştırma ve hakaret konuşmaları yapan her türlü kumpasın arkasından çıkan, kirli işlerin içinde olan sayısız albümlere sahip bir kişi, İçişleri Bakanı sizi temsil ediyorsa, bizi ziyaret eden heyet kimi temsil ediyor? Önce buna karar verin.

* Gelelim, AKP heyeti ziyaretinden, bizim AKP ile iş birliğine hazır olduğumuz yorumunu yapanlara... Bu iktidara; kurduğu ve yerleştirmeye çalıştığı rejime karşı en etkili muhalefeti biz yürütmüyor muyuz? Korunaklı sığınaklarda yer kaparak değil, bedel ödeyerek yürütüyoruz bu mücadeleyi... Eski Eş Genel Başkanlarımız, milletvekillerimiz, on binlerce yoldaşımız, belediye başkanlarımız bu mücadeleyi kararlılıkla yürüttükleri için bedel ödüyorlar. Korunaklı alanlara çekilerek, güvenli sığınaklardan HDP'ye ahkam kesecekseniz şu gerçeği görmeye çalışın!

* Bu iktidar, bu rejimi yerleştirmek için en büyük engelin biz olduğumuzu biliyordu. O yüzden 4 Kasım operasyonlarını, Kobani kumpas davalarını, kapatma davalarını devreye soktu. Korktuğu güç biziz. Müzakerenin de değerini biliriz. Mücadeleden bağımsız bir şey değildir. Bir görüşmeyi iş birliği diye yorumlayanlara sözüm olacak. Biz mücadelemizden de siyasetimizden de taviz vermiyoruz. Bu iktidarla gerçek ve yıkıcı iş birliği, bu iktidarın varlığını dayandırdığı temel unsurlara, mesela Kürt sorununda inkarcı zihniyete, güvenlikçi anlayışa ve savaş politikalarına destek olmak değil midir? Bu politikalara destek olanlar, iktidarla gerçek iş birliğinde olan çevreler değil midiri? İktidarın asıl destekçileri onun varlığını sürdürmesine yardımcı olanlar, temel konularda onun çizdiği oyun sahasından ayrılmayanlardır. İktidarla iş birliğinin hangi örneklerini sayayım, savaş tezkerelerini söyledim... HSK üye seçimi Meclis'te yapılıyor, partilere kontenjanlar tanınıyor ve HDP'yi bu tür durumlarda dışlamak için iktidar elinden geleni yapıyor. Peki bizim dışımıdaki diğer partiler ne yaptılar? Gittiler HSK pazarlığına oturdular, 2 sana 1 bana, gerisi iktidara... İş birliği hangisi? İktidarla iş birliği HSK pazarlığına oturup 2 sana 1 banaya razı olup, yargının bu sefaletini meşrulaştıranlar mı, rutin bir ziyareti kabul edip görüşme yapan biz miyiz?

DİYALOG ÇAĞRISI

* AKP'yi eleştirir görünürken, güya bizi kriminalize ediyorlar. "Nasıl olur da terörist dediğin bir parti ile görüşüyorsun" diyor... "Görüşme, daha fazla üstüne git" demek istiyorlar. İktidara böyle yapıyorsanız sizin iktidardan farkınız ne? Muhalefete ve toplumsal kesimlere diyalog ve müzakere çağrıları yapıyoruz. Siyaseti açık ve şeffaf yapıyoruz. Bu ziyaret üzerinden yaygara koparanlara soruyoruz, niye bu çağrılara cevap vermiyorsunuz? TV'lerde, gazetelerde, sosyal medyada senaryolar üretip ahkam kesenler ve bizi itham etmeye kalkanlar, sizler enerjinizi bizim yapıcı çözüm siyasetimizi değerlendirmeye harcasaydınız, ülke ve toplum bugün bu halde olmazdı.

* Kapımız herkese açık. Hangi konuda tartışma, öneride bulunmak, öneri almak istiyorsanız kapılarımız açık. Gelin derken yanlış anlama olmasın, işimizi gücümüzü bırakmış sizler gelin diye oturuyor değiliz. Biz yolumuzda yürüyoruz, alternatif yaratıyoruz, demokratik dönüşüm için politikalar geliştiriyoruz, ittifaklarımızı büyütme çalışmalarımız sürüyor. Değişimin adresini inşa ediyoruz. Bekliyor değiliz sadece ama gelin birlikte yapalım diyoruz.

* Partimizi hedefine koyan senaryo üreticilerine soruyorum: HDP'ye siyasette biçtiğiniz misyon ve uygun gördüğünüz rol nedir? En çok konuştuğunuz konu seçimler... Seçimlerde izleyeceğimiz stratejiyi ilan ettik, geliştiriyoruz. Siz bizden seçimleri ne yapmamızı bekliyorsunuz? Gelin, açık söyleyin. Kimse ağzının içinde gevelemesin. HDP'den ne istiyorsunuz, ne bekliyorsunuz? HDP'nin sizin nezdinizde misyonu ve rolü nedir? Biz daha ne kadar açık konuşalım? (Kısa Dalga)

Politika