HEDEP ‘Kent Uzlaşısı’ modeli ile adaylarını belirleyecek: Delege sistemi ve eşit temsiliyet olacak
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP), yerel seçimlerde aday belirleme yöntemi için “kent uzlaşısı” modelini uygulayacak.
Parti yöneticilerinin daha önceki açıklamalarında 'dünyaya örnek olacak bir ön seçim modeli' olarak tanımladığı modeli anlatan HEDEP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, bu modelle her kentte seçmenlerin yüzde 2 ila 3’ünün belediye başkan adaylarını belirlemek üzere sandık başına gideceğini belirtti.
Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a konuşan Tiryaki, modelin detaylarına dair şu bilgileri verdi:
“Siyasi Partiler Kanunu uyarınca yapılacak ön seçimlerde sadece o siyasi partinin üyeleri oy kullanabiliyor. Biz sadece HEDEP üyelerinin değil, çok daha geniş bir kesimin onayını ve oyunu alarak adaylarımızı belirlemek istiyoruz. Dolayısıyla il, ilçe seçim kurullarının gözetiminde değil partimiz ve örgütlerimiz tarafından yürütülecek bir ön seçim olacak.
"Kent Uzlaşısı" dediğimiz bir yöntemle adaylarımızı belirleyeceğiz. Yani sadece HEDEP üyeleri değil, bileşen partilerimizin üyeleri, partimizin çalışanları, geçmişten bugüne partilerinizin herhangi birisinde yöneticilik yapmış olanlar, mahalle meclisi temsilcilerimiz, demokratik kitle örgütlerinin üyeleri oy kullanacak. "Kent Uzlaşısı" dediğimiz şey bu.
Ayrıca yalnız belediye eş başkan adaylarımızı değil, il genel meclisi üyesi adaylarımızı, belediye meclisi üyesi adaylarımızı da bu yöntemle belirleyeceğiz.
Hedefimiz her kentte seçmenlerin yüzde 2'sinin, 3'ünün oy kullanacağı bir yöntem öngörüyoruz. Örneğin 150 bin seçmeni olan bir ilçede 3 bin ila 4 bin 500 arasındaki kişi oy kullanacak.
Mesela Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayımızı belirlemek için 10 binlerce kişi oy kullanacak. Sadece şehir merkezinde oturan az sayıda kişinin değil, büyükşehirlerdeki bütün ilçelerde yaşayan herkesin belirlediği adaylarımız olacak.
Ayrıca geniş bir uzlaşı sağlanması hedefi kapsamında seçimin ikinci turunun olma ihtimali de var. Eğer bir kentte bir ilçede, bir şehirde birinci turda oy alanların hiçbiri yüzde 50'yi aşamamışsa orada ikinci tura götüreceğiz. Çünkü adayımızın gerçekten üzerinde uzlaşılmış bir kişi olmasını istiyoruz.”
Kimler delege olabilir?
Ön seçimde herkesi oy kullanmasının gerçekçi olmadığını, bir delege sistemi belirleyeceklerini belirten Tiryaki, “Delege olmanın bazı kriterleri olacak. Sivil toplum örgütü temsilciliği, dernek, vakıf üyeliği, bileşen parti üyeliği, mahalle meclislerinde, mahalle çalışmalarında görev almış olmak, geçmişte partide görev almış olmak gibi” diye konuştu.
“Bir kadın ve bir erkek birbiriyle yarışmayacak”
Tiryaki, eşit temsiliyet için de her türlü önlemi alacaklarını, oy pusulasında kadınlar ve erkekler için ayrı oy verileceğini belirtti. Tiryaki, “Pusulanın bir tarafında erkek adaylar, bir tarafında da kadın adaylar olacak. Yani kadınlar kadın adaylarla, erkekler erkek adaylarla yarışacak. Bir kadın ve bir erkek asla birbiriyle yarışmayacak” dedi.
Tiryaki, ön seçim delegeleri için de cinsiyet eşitliğinin kurgulandığını sözlerine ekledi.
Ön seçim takvimi hakkında da bilgi veren Tiryaki, 27 Kasım - 8 Aralık tarihleri arasında aday başvurularının alınacağını, ardından adaylara eğitim verileceğini, ön seçimin ise Aralık ayının iki veya üçüncü haftasında yapılmasının planlandığını aktardı.
“'Kent Uzlaşısı' modeli, güçlü olduğunuz kentlerde yapılacak. Batı'da nasıl bir model öngörüyorsunuz?” sorusuna ise Tiryaki, “Batı'da diğer partilerle işbirlikleri söz konusu olabilir. Bu konuda Merkez Yürütme Kurulumuz nihai karar vermediği için ve süreç başlamadığı için net bir şey söyleyemiyorum. Ama Batı'da ön seçim uygulayacağımız ya da eğilim yoklaması yapacağımız yerler olacaktır. Nihai kararı henüz vermiş değiliz” dedi.
HEDEP kayyımlara karşı ne yapacak?
Yeniden kayyım atanma riskine karşı planları sorulan Tiryaki, “Adalet Kalkınma Partisi adına söz kuranlar üstü örtülü biçimde bu tür tehditleri savuruyorlar. Biraz halkın oy tercihlerini etkilemeye çalışıyorlar. “Nasıl olsa kayyım atanacak” dedirtmeye çalıştıkları anlaşılıyor. Ama bunda başarılı olamayacaklar” dedi.
Kayyım siyasetinin AKP'nin tabanında bile meşru görülmediğini vurgulayan Tiryaki, “Bir kez daha kayyım gönderebilme ihtimalleri çok düşük. Bunun birkaç nedeni var. Her geçen gün kayyım siyasetlerine destek azalıyor. Her geçen gün meşruiyeti daha çok tartışılıyor. Kaldı ki bir kez daha bunu yapar iseler Türkiye'de artık seçme ve seçilme hakkının olmadığını, insanlar verdikleri oyun hiçbir değerinin olmadığını, Kürtlerin oylarının devlet tarafından yok sayıldığını düşünüyor olacaklardır ki bu büyük bir duygusal kopuş anlamına gelir. Bu nedenlerle AKP'nin ve devletin bir parça aklı varsa o aklın buna tevessül etmeyeceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Eğer kürsüye çıkacaksak o kürsüye birlikte çıkacağız”
Tiryaki, ittifaklarla ilgili soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Birlikte kazanma ihtimalimiz olan yerlerde Türkiye demokrasi güçleri ile Emek ve Özgürlük İttifakı'yla veya muhalefetin diğer bileşenleriyle ittifaka, iş birliğine kapımız açık. Olabildiğince çok sayıda belediyeyi dostlarımızla, muhaliflerle kazanmak istiyoruz. Geçmiş milletvekili seçiminde en büyük eleştirilerden birisi ittifak politikalarımıza dairdi. Bu ittifak politikalarının açık olmaması geniş kesimler tarafından eleştiri konusu yapılmıştı. Yani halkımız aslında bir ittifaka, iş birliğine karşı değil. Sadece bu ittifakın biçimine dair eleştirileri var. İş birliklerinin, ittifakın bir protokole bağlanmadan veya çerçevesi belirlenmeden tek taraflı olarak destek verilmesini doğru bulmadığını söylüyor. Dolayısıyla biz de bunu göz önünde bulundurarak siyaset yürüteceğiz. Eğer bir yerde bir iş birliği yapacaksak biz “muhalefet burada kazansın diye aday çıkarmıyoruz” demeyeceğiz. Eğer kürsüye çıkacaksak halkımızın karşısına o kürsüye birlikte çıkacağız.” (Kısa Dalga)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.