HRW: Türkiye’de yargı üzerinde yüksek düzeyde siyasi denetim var

HRW: Türkiye’de yargı üzerinde yüksek düzeyde siyasi denetim var
İnsan Haklarını İzleme Örgütü, Türkiye’de hükümetin “düzenli olarak hükümet karşıtı olarak algılanan kişileri hedef aldığı, medya ve yargı üzerinde güçlü denetim uyguladığını” ileri sürdü.

Merkezi New York’ta bulunan ve dünyadaki insan hakları ihlallerini araştıran İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 2023 raporunu açıkladı. Raporun Türkiye bölümünde iktidara yönelik sert eleştiriler yer aldı.

Örgüt, raporunda Türkiye’deki durumu ifade özgürlüğü, kadın hakları, muhalefete baskı ve LGBT hakları gibi başlıklar altında inceledi.

“Seçim öncesi muhalifler hedef alınıyor”

VOA Türkçe’de yer alan habere göre, milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikkat çekilen raporda, “seçimlerden önce otoriter hükümetin düzenli olarak hükümet karşıtı olarak algılanan kişileri hedef aldığı, medya ve yargı üzerinde güçlü denetim uyguladığı” ileri sürüldü.

“Gazeteciler yargı baskısı altında”

Raporda Türkiye’de yazılı basın ve özel televizyon kanallarının hükümetle yakın ilişkileri bulunan şirketlerde olduğu ve bu durumun haber ve yayın içeriklerine de yansıdığı belirtildi.

Türkiye’de bağımsız medyanın daha çok online platformlar aracılığıyla faaliyet gösterdiği, ancak yetkililerin düzenli olarak eleştirel içeriğin kaldırılması talebinde bulunduğu kaydedildi. Gazeteciler hakkında da terörle mücadele yasası kapsamında kovuşturma açıldığı belirtildi.

Rapor hazırlandığı sırada Türkiye’de en az 65 gazetecinin ve medya çalışanının yargılama öncesi gözaltında olduğu ve yaptıkları gazetecilik ya da medya bağlantısı sebebiyle terör suçlarından hapis cezası aldıkları belirtildi.

2019 yılında yürürlüğe giren ve internet gazetelerinin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK) lisans almalarını öngören yasa da hatırlatıldı. RTÜK’ün sık sık, hükümeti eleştiren az sayıdaki televizyon kanallarının yayınlarına keyfi cezalar verdiği ve bu kanalların yayınlarının zaman zaman geçici olarak durdurulduğu kaydedildi.

Raporda, Voice of America ve Deutsche Welle’nin orantısız cezalar ve sansürle karşı karşıya kalabilecekleri gerekçesiyle RTÜK lisansına başvurmadıkları ve bu nedenle her iki medya kuruluşunun Türkçe yayın yapan sitelerine mahkeme kararıyla erişim yasağı getirildiği anımsatıldı.

“Dezenformasyon yasası endişe yaratıyor”

Dezenformasyon yasasıyla ilgili “2023 seçimlerinden önce endişe yarattı” denilen raporda, gösteri yasaklarına da dikkat çekildi. Toplanma özgürlüğü başlığı altında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yürüyüşünün yasaklandığı hatırlatıldı.

“Kadınlara etkili koruma sağlanmıyor”

Raporun kadın hakları bölümünde Türkiye’nin 2021 yılında, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi anımsatıldı. Birleşmiş Milletler’in kadınlara yönelik şiddet konusundaki özel raportörünün Türkiye’ye ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının kadına şiddet faillerini güçlendirdiğini ve şiddet riskini arttırdığını söylediği vurgulandı.

Türkiye’de kadınlara etkili koruma sağlama konusunda yaşanan zorlukların aile içi şiddet verilerine de yansıdığı belirtilerek, İçişleri Bakanlığı verilerine göre 2021 yılında 307 kadının öldürüldüğü aktarıldı.

Osman Kavala davası: Yargı üzerindeki yüksek düzeyde siyasi denetimi gösteriyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporunda, 6 yıldır cezaevinde olan Osman Kavala davasına da yer verildi.

Osman Kavala’nın 2017 yılından bu yana keyfi şekilde cezaevinde tutulduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kavala aleyhinde çok sayıda konuşma yaptığı ve davanın “Türkiye’deki mahkemeler üzerinde yüksek düzeyde siyasi denetim olduğunu gösterdiği” tespitine yer verildi.

Kavala ve Gezi davasında yargılanan diğer kişilerle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının uygulanmadığı da hatırlatıldı.

HDP’ye kapatma davası

Raporda, HDP’nin eski milletvekilleri ve belediye başkanlarının cezaevinde olmaya devam ettiği ve bu kişilerin “konuşma ve sosyal medya paylaşımı gibi şiddet içermeyen meşru siyasi faaliyetleri sebebiyle terör suçlarıyla suçlanarak hapis cezası aldıkları” belirtildi. AİHM kararlarına rağmen Demirtaş’ın hâlâ cezaevinde olduğu kaydedildi.

HDP hakkındaki kapatma davasının da Anayasa Mahkemesi’nde olduğu hatırlatıldı.

“LGBTİ’ler hedefte”

“Erdoğan yönetiminin 2023 seçimleri öncesinde gittikçe artan bir dozda ve toplumu kutuplaştıracak şekilde LGBT karşıtı nefret söylemini desteklemeye hazır olduğunu gösterdiği” ileri sürülen raporda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun en az beş kez doğrudan LGBT karşıtı konuşmalar yaptığı, Onur Haftası etkinliklerinin sekizinci kez yasaklandığı, Eylül ayında RTÜK’ün LGBT karşıtı bir platformun İstanbul’daki etkinliğinin reklamını yapmak üzere yapılan kamu spotuna onay verdiği aktarıldı.

Artan göçmen karşıtlığı

Raporun Suriye bölümünde ise Türkiye’deki göçmenlere yönelik bilgiler yer aldı. Türkiye'de yaklaşık 4 milyon Suriyelinin bulunduğu ve geçen yıl göçmen karşıtı söylemlerin arttığı kaydedildi. Raporda, "Göçmen karşıtlığının bu denli arttığı bir ortamda Türkiye, yüzlerce Suriyeliyi hukuka aykırı bir şekilde sınır dışı ediyor" denildi.

Gündem