ÖZEL HABER | HÜDA PAR’dan olay ziyaret: Kendisi Hizbullah’ın 'satırcı'sı, ağabeyi Okkan suikastı şüphelisi

ERSAN ATAR

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda geçtiğimiz aylarda karara bağlanan bir dava dosyasında geçen ifadeler, Hür Dava Partisi’nin (HÜDA PAR) 2018 yılında “şehit edildi” diye ailesini ziyaret ettiği İbrahim Sarıağaç’ın, Hizbullah’ın 1993 – 1994 yıllarında faaliyet gösteren “satır ekibi”nde yer aldığını ortaya koydu. İbrahim Sarıağaç, Gaffar Okkan cinayetinin daha sonra polisle girdiği çatışmada öldürülen tetikçisi Hasan Sarağaç’ın kardeşiydi.

HÜDA PAR İstanbul İl Kadın Kolları 17 Şubat 2018’de, “şehadet ayı” nedeniyle birçok aileyi ziyaret etti ve bu durumu twitter hesabından, “Kadın Kolları yönetimi olarak Şehadet ayı münasebetiyle birçok şehit ailesine ziyaretler gerçekleştirip Aziz şehitlerin hayatlarından kesitler dinledik” paylaşımında bulundu. Paylaşım serisinin devamında bu ziyaretlerden bir örnek yer aldı. Bu ikinci paylaşımda da “Küçük yaşta camiye gittiği için şehit edilen İbrahim Sarıağaç'ın ailesini ziyaret ettik” ifadesi yer aldı ve ziyaretten fotoğraf paylaşıldı.

Hizbullah sanıkları: Satırları Sarıağaç’tan aldık

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda geçtiğimiz aylarda, 4 Ekim 2022’de karara ele alınan bir dava dosyasındaki ifadeler, HÜDA PAR Kadın Kolları’nın “camiye gittiği için şehit edildi” diye duyurduğu İbrahim Sarıağaç’ın, 1993 yılında Diyarbakır’da o dönemde yayında bulunan Özgür Gündem Gazetesi’ni dağıtan 17 yaşındaki bir gencin “öldü” sanılarak bırakılan yaralanması olayında kullanılan satırları temin ettiği, sanıkların olaydan sonra satırları Sarıağaç ailesine bıraktığını ortaya koydu.

Dava dosyasındaki bilgilere göre satırla yaralama olayı 29 Eylül 1993’te gerçekleşti. Özgür Gündem Gazetesini satan 17 yaşındaki genç sokak ortasında satırlı saldırıya uğradı. Saldırı Hizbullahçı tarafından gerçekleştirildi. Saldırganlar, gencin yere yığılması sonucu öldüğünü düşünerek olay yerinden kaçtılar ama bir süre sonra yakalandılar.

Haklarındaki dava uzun yıllar devam etti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2009 yılında “Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak” suçundan verilen cezayı onadı.

Üzerinden 12 yıl geçtikten sonra, 2021 yılında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu hükmün “kanun yararına bozulmasını” istedi. Başsavcılık, sanıkların öldürme amacıyla hareket etmediklerini olayın yaralama niteliğinde olduğunu, bu eylemi de Hizbullah üyeliği kapsamında gerçekleştirdiklerini, bu nedenle sanıklara sadece “örgüt üyeliği”nden ceza verilmesini istedi. Başsavcılık, “sanıklar isteselerdi mağduru öldürebilirlerdi, öldürmek istememişlerdir, amaçları yaralamaktır ve bu eylemleri de örgüt üyeliğinin bir parçasıdır” görüşünü savundu.

İşte HÜDA PAR Kadın Kolları’nın 2018’de “şehit” olarak ailesini ziyaret ettiği İbrahim Sarıağaç’ın ismi bu dava sırasında geçti.

Dosyadaki bilgilere göre sanıklardan biri ifadesinde, Özgür Gündem Gazetesi’ni satan gence yönelik saldırıda kullandıkları satırları İbrahim Sarıağaç’tan aldığını ve eylem sonrasında satırları tekrar Sarıağaç’ın evine bıraktıklarını şöyle anlattı:

“Şahsın (gazeteyi satan genç) satırla yaralanmasını eylemini, İbrahim Sarıağaç isimli şahıs gerçekleştirmemizi söyledi. Satırları bu Hizbullah örgütü mensubundan aldık. İbrahim eylem yerine gelmedi. Benimle birlikte diğer örgüt mensupları (diğer iki saldırgan) geldiler… Eylem sırasında hem koruma hem de gözcülük görevi yaptım. Eylem sonrasında olay yerinden kaçtık. Satırları daha sonra İbrahim Sarıağaç’ın evine bıraktık. Amacımız mağduru öldürmek değil, yaralamak suretiyle korkutmaktı.”

Ağabeyi Okkan cinayetinin tetikçisi

Bu ifadelerde geçen ve HÜDA PAR’ın “şehit” diye ailesini ziyaret ettiği İbrahim Sarıağaç’ın bu davanın konusu olan “satırla yaralama” olayından bir yıl sonra 1994’te PKK ile girdiği çatışmada öldüğü ve Gaffar Okkan cinayetinin tetikçisi olarak aranırken polisle girdiği çatışmada öldürülen Hasan Sarıağaç’ın da kardeşi olduğu ortaya çıktı.

Hasan Sarıağaç ile İbrahim Sarıağaç’ın Mardinkapı mezarlığında bulunan mezarlarına, Hizbullah’ın lideri Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesinden sonra “şehit” yazılmıştı. Okkan suikastından sonra Diyarbakır Valiliği, Mart 2001’de mezar taşlarını kaldırtmıştı.