Hukuk örgütlerinden Can Atalay açıklaması: Tahliyesi anayasal zorunluluktur

Hukuk örgütlerinden Can Atalay açıklaması: Tahliyesi anayasal zorunluluktur
Çok sayıda hukuk örgütü, açıklama yaparak, milletvekili seçilen Gezi davası tutuklusu Av. Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesini istedi.

Hukuk örgütleri, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Gezi davası nedeniyle tutuklu bulunduğu cezaevinden hâlâ tahliye edilmemesine tepki gösterdi.

Atalay’ın tahliyesinin hâkimin takdir yetkisinde olmadığını, bir anayasal zorunluluk olduğunu vurgulayan hukukçular, “Can Atalay, seçmenin iradesini parlamentoda temsil etmek, yasama faaliyeti içerisinde yer almak ve deprem bölgesinde olan Hatay için çalışmalarına başlamak üzere derhal serbest bırakılmalıdır” dedi.

Hukuk örgütlerinin “TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliyesi hukuken zorunludur!” başlıklı açıklaması şöyle:

“Gezi davası nedeniyle bir yılı aşkın süredir haksız şekilde Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan meslektaşımız avukat Can Atalay, 14.05.2023 tarihinde gerçekleştirilen 28. dönem milletvekili genel seçimleri sonucunda Hatay halkının oyları ve iradesi ile Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili seçilmiştir.

Mazbatası Hatay İl Seçim Kurulu tarafından düzenlenerek avukatlarına teslim edilmiş, milletvekili olarak seçildiğine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu kararı 30.05.2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Son olarak 2 Haziran Cuma günü Can Atalay’ın TBMM kaydı yapılmıştır.

Seçilme yeterliliği bulunan, milletvekili olarak seçilen ve mazbatasını alan bir milletvekilinin, seçimin üzerinden 15 günden fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen hâlâ tahliye edilmemiş olması kabul edilemez.

Her türlü hukuka aykırı uygulamayı “milli irade” bohçasına sokarak kendince meşruiyet zemini yaratan siyasi iktidarın, “milli iradenin” temel olarak gördüğü seçim sandığına ve o sandıktan çıkan iradeye saygı duymaması; açıkça halk iradesinin gasp edilmesi, Hatay halkının iradesinin yok sayılmasıdır.

Hatırlatıyoruz:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 83. maddesine göre; “seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.”

Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının niteliği ve halkın oylarıyla milletvekili seçilen bir kişinin tutuklu olduğuna ilişkin çok sayıda yargı kararı ve yaklaşık 30 yıllık yerleşik içtihat bulunmaktadır.

Anayasa Mahkemesi daha önce Mustafa Balbay, Sebahat Tuncel, Enis Berberoğlu, Leyla Güven, Ömer Faruk Gergerlioğlu başvurularına dair verdiği kararlar ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun tüm bu kararlara atıfla verilen Cumhuriyet davasına ilişkin bozma kararı, seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinden tahliyesinin hâkimin takdir yetkisi içerisinde değerlendirilebilecek bir husus değil, bir anayasal zorunluluk olduğunu ortaya koymaktadır. Buna rağmen Can Atalay için hâlâ tahliye kararı verilmeyerek TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçu işlenmektedir.

Halihazırda milletvekili olarak seçilmiş olan Can Atalay, seçmenin iradesini parlamentoda temsil etmek, yasama faaliyeti içerisinde yer almak ve deprem bölgesinde olan Hatay için çalışmalarına başlamak üzere derhal serbest bırakılmalıdır.”

İmzacı hukuk örgütleri:

Adalet İçin Hukukçular

Avukat Dayanışması

Avukat Hareketi

Avukatlar Sendikası

Çağdaş Avukatlar Grubu

Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi

Demokrasi İçin Hukukçular

Kartal Hukukçular Derneği

Katılımcı Avukatlar

Özgürlük için Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi

Özgürlükçü Demokrat Avukatlar

Sol Hukuk

Sosyal Hukuk

Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı

Yurtsever Hukukçular (Kısa Dalga)

Gündem