İddia: Ateş korucudan, 'temizlik' babasından

İddia: Ateş korucudan, 'temizlik' babasından
Van’da mülteci minibüsünün taranmasıyla ilgili iki iddia ortaya atıldı: Olaydan sonra koruculardan birinin babası boş kovan ve mermi çekirdeklerini olay yerinden topladı. Mermiler, olayda yaşamını yitiren 4-5 yaşlarındaki Afgan çocuğun kalp, annesinin de boyun kısmına isabet etti.

ERSAN ATAR


Van’da, Afgan mültecileri taşıyan minibüse ateş açılması olayıyla ilgili yeni iddialar gündeme geldi. İddialara göre bir çocuğun ölümü ve 12 kişinin yaralanmasına neden olan ateşi, iki korucu ve bir uzman çavuş açtı. Koruculardan birinin babası olaydan sonra aracın bulunduğu yere giderek boş kovanları ve mermi çekirdeklerini topladı. Mermi, yaşamını yitiren çocuğun kalp kısmından isabet etti.

Van’ın Saray ilçesine bağlı Karahisar köyünde yaşanan olaydan sonra Van Valiliği’nden, “Şoförün dur ihtarına uymayıp jandarma personelinin üzerine doğru sürdüğü aracın durdurulabilmesi amacıyla aracın lastiklerine ateş açılmıştır. Lastikler patlatılmak suretiyle araç durdurulmuştur” açıklaması yapıldı. Köy sakinleri ve görgü tanıkları ise köyü ziyaret eden İHD Van Şubesi yöneticilerine olayı şöyle anlattı:

“Transporter araç kontrol noktasını gördükten sonra hızlandı ve kontrol noktasını geçti. Bu aşamada yoğun bir ateş başladı. Araç, kontrol noktasına 50-100 metre mesafedeki derenin üzerinde bulunan köprüden karşıya geçti. Bu sırada ateş açılmaya devam edildi. Araç durduktan sonra şoförün yanındaki yolcu ve şoför araçtan indi. Bu sırada ateş devam ediyordu. Araçta bulunan mülteciler de indi. Bu sırada mülteciler kontrol noktasına yaklaşmasın diye ayak kısımlarına ateş açıldı.”

Mültecilerden bazılarının köydeki dağa doğru kaçmaya başladığını anlatan köylüler, özellikle kadın ve çocukların samanlığa sığındıklarını belirtirken, ateşin sona ermesinin ardından aracın başına gittiklerini ve araçtan üç kişi çıkardıklarını anlattılar. Köylülerin anlatımlarına göre araçtan çıkarılan 4-5 yaşlarındaki çocuk, annesiyle birlikte aracın arka koltuğunda bulunuyordu ve olay yerinde, kalp bölgesine isabet eden kurşun sonucu yaşamını yitirmişti. Köylüler, çoğun annesinin de boyun bölgesinden yaralandığını aktardı.

Aracın, jandarmanın oluşturduğu kontrol noktasından uzak bir bölgede durduğunu anlatan köylüler, mermilerin sadece aracın lastiklerine değil, camlı bölümüne yakın üst kısımlarına da isabet ettiğini belirttiler.

“BOŞ KOVANLARI VE ÇEKİRDEKLERİ KORUCUNUN BABASI TOPLADI”

Köylüler, olaydan sonra köye giden İHD yöneticilerine, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında çok konuşulacak bir iddiada bulundular. Bu iddialara göre olay sırasında ateşi, B.Ü ve K.A. isimli, mesleğe yeni başlamış iki köy korucusu ile bir uzman çavuş açtı.

Olay sırasında 70-80 el ateş edildiğini duyduklarını anlatan köylüler, “Ateş tamamen durup ortalık sakinleştikten sonra akşam saatlerine yakın bir zamanda koruculardan B.Ü.’nün babası olay yerine giderek boş kovanları ve mermi çekirdeklerini topladı” iddiasında bulundu.

Köylüler, her iki korucunun da kendi köylerinden oldukları için minibüsün köy içinden başka bir yere gidemeyeceğini, tüm yolların köy içinde sonlandığını bildiklerini ileri sürdüler.

Olaydan sonra Karahisar Köyü’ne giden İHD Van Şubesi Başkanı Avukat Mehmet Karataş da izlenimlerini şöyle aktardı:

“Köylülerin anlatımlarına göre aracın çevresinde de boş kovanlar bulunuyor. Bu bize, güvenlik güçlerinin, araç durduktan sonra da araç yakınına gelip ateş ettiklerini gösteriyor. Aksi halde boş kovanların sadece kontrol noktasına yakın bölgede olması gerekirdi. Olayın gerçekleşme şekli, personelin gerekli dikkat ve özeni göstermediğini gözlemliyoruz. Ateşin yoğun bir şekilde açılması en son çareydi. Aracın bir yere kaçamayacağını bilmelerine rağmen halen ateş etmiş olduklarını gözlemledik. Köylüler, araçtan inen göçmenlere de ateş edildiğini söylüyorlar.

Bölgedeki olaylar geçen yıldan beri yoğun bir şekilde gündeme geldi. Bunun birinci sebebi bölgedeki güney sınırımızın tamamen duvarlarla örülmüş olmasından dolayı göç yolu burada dönmüş durumda. Göçmenler giriş yaparken burayı kullanıyor. Halklar arasında bir sorun yok aslında. Bir nefret söylemi, bir ayrımcılık veya ırkçılık yok ama Türkiye’deki ‘ötekiler’e karşı olan nefret ve ayrımcı politikalar, görüşler var. Bir belediye başkanının veya bir parti genel başkanının sözlerinin ne kadar etkili olduğunu görüyoruz. Bu şekildeki bir nefret politikasından dolayı bu tür olaylar yaşanıyor. Orada bulunan jandarma personeli, orada göçmen vakasının çok iyi olduğunu bilen göçmenler olduğunu biliyor. Ateş açarken olası kastla hareket etmişler. Yani ölürlerse de ölsünler mantığıyla hareket etmişler. Çünkü ülkede yoğun bir nefret politikası yürütülmekte. Bunun etkili olduğunu düşünüyoruz.”

Özel Haber