İddia: IMF ile Haziran’da anlaşma yapılacak
Ekonomim yazarı Şeref Oğuz, IMF’nin vaktinin geldiğini ancak müzakerelerin Mart 2024’deki yerel seçimden sonra başlayacağını iddia etti.
Oğuz’un “IMF ile nisanda müzakere, hazanda anlaşma” başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:
“Sandık uğruna uçurumun kenarına getirdiğimiz ekonomiyi, yeni yönetimin kurtarabileceğine dair umutlar her geçen gün kayboluyor. Şu anda üst yönetim, iç-dış piyasaları ve vatandaşı; “OVP, ücret zamları, enflasyon telafisi” gibi sanal vaatlerle oyalamaya çalışıyor ama nafile… Zira IMF vakti geldi.
Peki, IMF’nin vakti geldiyse neden şimdi değil? Şimdi değil zira “IMF’yi ülkeden kovduk” hamaseti hala seçmen üzerinde etkili... Fakat yerel seçim sonrası ki bu 2024 Nisan ediyor; IMF’nin kapısına dayanıp “gel şu çifte açıktan bizi kurtar, enflasyonu ben düşüremedim gel düşür” diyeceğiz.
IMF bizi kurtarabilecek mi?
İmkânsız diye bir şey yoktur, sadece “uygun maliyet” vardır. Gerçi Kayıp Yıllar 90’lardaki tecrübelerimiz göstermiştir ki IMF, insansız ekonomi ister, acı ilaç içirir, kemer sıktırır, ücretlileri ezer, seçim ekonomisi uygulatmaz, yandaş kurtarmaz, kamu israfını azaltır, kısaca kan kusturur(!)
Gerçi IMF de değişti, kendine yöneltilen eleştiriler ışığında politikalarını sosyalleştirdi, insan faktörünü gözetti. Geldiğinde öncelikle heterodoks sesleri kesmekle işe başlayacak, Ortodoks kadrolar kuracak, kamu banka yönetimlerini kendine bağlayacak, hazine, maliyeyi disipline edecek.
İki soru iki cevap
IMF ile anlaşma nedir?
Temel amacı uluslararası para sisteminde istikrar olan IMF, bir ülkeyle anlaştığında ona borç vermekle kalmaz, “IMF gözetiminde” algısıyla küresel fonların akmasını sağlar. Yapısal reformlara ağırlık verir. Mali istikrarı temin eder, dış ticareti kolaylaştırır, popülist istihdama izin vermez, sürdürülebilir büyüme adımları atar, krizdekilere politika önerileri getirir, uygulatır ve denetler.
Ekonomiye ne sağlar?
Öncelikle enflasyonun tırmanmasını önler. Nepotizmi azaltır. Kredilerin açılmasını sağlar, “devlet malı deniz yemeyen domuz” kafasındakileri engellemeye çalışır. Kısa vadede işsizliği tırmandırır, ücretleri baskılar, siyasetin elini hazineden çektirir, gelir getirmeyen, gösteriş yatırımlarından ülkeyi arındırır. Harcama disiplini algısı oturur. Fiyatlandırma davranışı bozukluğu gider, yerini “nimetkülfet dengesi” anlayışı alır. Devamında işsizlik de enflasyon da düşer. Ama vatandaşı çok zorlar.” (Kısa Dalga)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.