İklim zirvesinde 100 milyar dolar kavgası
İskoçya'nın Glasgow kentinde düzenlenen BM İklim Zirvesi'nin dördüncü gününe, iklim değişikliğine karşı mücadelenin nasıl finanse edileceği konusu damgasını vurdu.
Dünyanın en az gelişmiş ülkelerini temsil eden grubun sözcülüğünü yapan Butan hükümet temsilcisi Sonam Puntşo Wangdi, sanayi ülkelerini sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yarı yarıya azaltmaya ve mali yardımlarla ilgili taahhütlerini yerine getirmeye çağırdı.
"Artık daha fazla bekleyemeyiz" diyen Wangdi, gruba dahil 46 ülkede toplam 1 milyar insanın yaşadığını belirterek bu ülkelerin küresel emisyonların sadece yüzde 1'inden sorumlu olduğuna işaret etti. Sözcü, "İklim krizine en az katkıyı yapan biziz. Ama aynı zamanda her gün iklim değişikliğinden etkileniyoruz. Bizler burada alınacak kararlara bağımlıyız" ifadelerini kullandı.
En az gelişmiş ülkeleri temsil eden Wangdi, sanayi ülkelerinin az gelişmiş ülkelere taahhüt ettiği yılda 100 milyar dolarlık hedefe hala ulaşılamamasını da eleştirerek yardımların "çok az miktarda ve çok geç" geldiğini kaydetti.
Sanayi ülkeleri 2009 yılında Kopenhag'da düzenlenen iklim zirvesinde, yoksul ülkelere iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele ve yeşil enerji için yardımların sürekli artırılması ve 2020 yılından itibaren yılda 100 milyar dolara ulaşması taahhüdünde bulunmuş, bu taahhüt 2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşmasında da vurgulanmıştı.
Ancak Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) verilerine göre 100 milyar dolar hedefinin geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tutturulabilmesi mümkün olmayacak.
İklim Zirvesi'nde konuşan İngiltere Maliye Bakanı Rishi Sunak, sanayi ülkelerinin yılda 100 milyar dolarlık mali taahhütlerine bağlı olduklarını ve bu hedefin gelecek yıllarda tutturulacağını vurguladı. Paranın iklim koruma ile iklim değişikliğinin etkileriyle mücadeleye harcanacağını belirten Sunak, az gelişmiş ülkelere hitaben, "Korona ve iklim değişikliğinin getirdiği çifte trajedi nedeniyle perişan halde olduğunuzu biliyoruz. Bu nedenle 100 milyar dolarlık kaynak hedefini yerine getireceğiz" diye konuştu.
Sanayi ülkelerinin taahhütlerini yerine getirmemesi, Paris İklim Anlaşması'nın hayata geçirilmesi önündeki en önemli engellerden birini oluşturuyor. Bu nedenle İklim Zirvesi'ne ev sahipliği yapan İngiltere, zirve öncesinde Almanya ve Kanada'yı mali yardımların hayata geçirilmesiyle ilgili bir plan oluşturmakla görevlendirmişti.
Zirvede konuşan Almanya Çevre Bakanlığı Müsteşarı Jochen Flasbarth, plan çerçevesinde sanayi ülkelerinin 2022 yılında 100 milyar dolar hedefine "çok yaklaşacaklarını", hatta ulaşabileceklerini, ancak 2023 yılında "kesinlikle" bu hedefin tutturulacağını kaydetti. Flasbarth, 2024 ve 2025 yıllarında bu miktarın üzerine çıkılarak geçmiş yıllardaki açığın kapatılacağını belirtti.
Kanada Doğal Kaynaklar Bakanı Jonathan Wilkinson da zengin sanayi ülkelerine özel bir sorumluluk düştüğünü belirterek "İklim değişikliği ya da karbondioksit emisyonlarının asıl nedeninin gelişmiş ekonomiler olduğunu hepimiz kabul ediyoruz" dedi.
Zirve çerçevesinde dünyadaki sermayenin yüzde 40'ına denk gelen 130 trilyon dolarlık portföye sahip "Glasgow Sıfır Hedef İçin Mali İttifak" (GFANZ) grubu da emisyonların sıfırlanması hedefine katkı taahhüdünde bulundu.
Dünya çapında 45 ülkeden 450'yi aşkın banka, sigorta ve varlık yönetimi şirketinden oluşan grup, ekonomide karbondioksit salınımının azaltılması hedefine yönelik çalışmalar yürütecek. GFANZ'a başkanlık eden BM İklim Özel Temsilcisi Mark Carney, önümüzdeki otuz yılda 100 trilyon dolarlık katkı yapılabileceğine işaret etti.
AFP,dpa/BK,JD
© Deutsche Welle Türkçe
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.