İlhan Cihaner: Değişimciler ve genel merkezciler süreci çok sertleştirdi, keskin bir tasfiye kaçınılmaz
CHP'nin 4-5 Kasım tarihlerinde yapılacak büyük kurultayında Genel Başkanlık için aday olan İlhan Cihaner, partinin çöküş halinde olduğunu ileri sürdü ve umudu yeniden diriltmek için yola çıktıklarını söyledi.
Sözcü’den Başak Kaya’ya konuşan Cihaner, “Partiyi bu hale getiren yapının ikiye ayrılıp yine partiyi yönetme arzusu var. Ankara Valisi Nevzat Tandoğan, ‘Memlekete komünizm gelecekse onu da biz getiririz' diyordu. Bunlar da ‘Değişim yapılacaksa onu da biz yaparız' diyor. Deniz Baykal'ın Anadolu solu olarak ortaya çıkan hareket, Kemal Kılıçdaroğlu'nun gelmesiyle biraz daha muhafazakarlaşarak milliyetçiliğe doğru saptı. Bu lümpen bir siyaset tarzı. ‘Yine baharlar gelecekçiler' ile ‘Her şey çok güzel olacakçılar' arasındaki tartışmada siyaset yok” ifadelerini kullandı.
AKP'nin politikalarına engel olunamadığını söyleyen Cihaner, “Değişimcilere bakarsak bütün suç Kemal Kılıçdaroğlu'nun… Ama hepiniz oradaydınız… Bu sadece son seçim olayı değil. ‘Ben MYK'da itiraz ettim' diyerek de çekilemezsiniz” dedi.
“Çöküş halindeyiz”
Cihaner, şöyle konuştu:
“Çöküş halindeyiz. Umudu yeniden diriltmeliyiz. Değişimciler ve genel merkezciler süreci çok sertleştirdiler. Sürecin sonrasında keskin bir tasfiye kaçınılmaz gibi görünüyor ya da partiyi besleyen ana damarların bir arada devam edememe riski var. CHP savunduğu değerler ve destekleyen kitleler açısından Türkiye'nin kilit taşıdır. Kilit taşını ortadan kaldırdığınızda Türkiye toplumsal çatışmalara çok daha açık bir hale gelir. Bunun için doğru bir CHP inşa edilmeli. Kilit taşındaki çürümeyi ortadan kaldırmamız lazım. Umudu yeniden diriltmeliyiz ama bu kadrolarla olmaz.”
“Belediye olanakları yarışa dönüştü”
Cihaner, CHP'nin büyük kurultayı için bazı belediyelerin devreye girmesini şu ifadelerle eleştirdi: “Bir tarafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve yanında konumlananlar, vitrinde Özgür Özel'in olduğu değişimciler var. Öbür tarafta da genel merkez var. Belediyelerin güç ve olanakları yarışa dönüştü. Neredeyse tüm belediye başkanları delege oldu, listeleri onlar belirledi. Bu bile başlı başına bir sorun. Dar kadrocu siyaset anlayışı yerine, etik ve vicdani bir hareketle yeni bir siyaset tarzı benimsemeliyiz.”
“Bu partide koltuklarını kaybedince bir gün bile durmayacak olanlar var” diyen Cihaner, şu ifadeleri kullandı:
“Parti içinde bir şey yapmak için değil bir şey olmak için bulunanların ayrışması gerekir. Ayrışma kanserli hücrelerden, partiye tebelleş olan AKP artıklarından, sağ siyasi partilerde tutunamayan ve kafalarındakini CHP'ye egemen kılmak isteyenlerle olmalı. Referandumda rejim değiştiğinde, yeni bir yönetim anlayışının hakim kılınması gerektiğini söylemiştik. Ama CHP'nin elitleri hiçbir şey olmamış ve sorumlulukları yokmuş gibi davrandılar. Bir hata olursa itiraz edersin ikincisi olunca gereğini yaparsın. Etkisiz, sonuç almayan siyasetin Türkiye için ne ifade ettiğinin farkında değiller.” (Kısa Dalga)
