İmamoğlu: Bu seçim Erdoğan gitsin seçimi değildir sadece, bir rejim değişimidir

İmamoğlu: Bu seçim Erdoğan gitsin seçimi değildir sadece, bir rejim değişimidir
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 28 Mayıs seçimine dair, “Bu memleketin sistemi şu: Herkes yukarıya bakıyor acaba bu konuda fikri ne diye. Bu sistem bu ülke için baş belası bir sistemdir. Bu sistemin acilen çöpe atılması gerekir. AK Partiyi seviyorum diyen vatandaşların bile bu sistemi çöpe atması gerekir. Onun için bu seçim sistemin tercihi seçimidir, bu seçim bir rejim değişimidir. Bu seçim Sayın Erdoğan gitsin seçimi değildir sadece” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kritik seçime günler kala Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlıyor. İmamoğlu, kendisine yapılan bir montaj videosundan bahsetti. İmamoğlu, Tuzla'da iki kadınla sohbet ettiğini, Sabah Gazetesi'nin Kütahya'daki bir görüntüyü montajlayarak kendisine tepki gösterilmiş gibi yayın yaptığını açıkladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın montaj itirafına dair konuşan İmamoğlu, “Hiçbirimiz buna tenezzül etmeden bir süreç yürüttük. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı 'Ama montaj, ama şu, ama bu'... Gerçekmiş gibi gösterdiniz. Şimdi savunamıyor. Bu nasıl bir hırstır? Bu nasıl bir simsiyah kalp. Olacak şey değil ya. Genel başkanımızı terör örgütü ile aynı kareye koyuyorsunuz, sonra çıkıyorsunuz 'ama montaj'... Allah'ın adaleti büyüktür. Biz bin defa desek de milletimizin bir bölümüne anlatamazdık. Şimdi kendisi itiraf etti” dedi.

Ayhan Ogan’a sert tepki: Böyle bir trollük görmedim ben

Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Ogan'ın sosyal medya hesabından Kılıçdaroğlu'na oy veren HDP'li seçmenleri kastederek "PKK" göndermesi yaptığı paylaşımı sorulan İmamoğlu, şunları söyledi;

“Ben hayatımda şu seçim dönemindeki milletimize verilen zamanı hiçbir dönem görmedim. Bu beyefendi (Ayhan Ogan) cumhurbaşkanı başdanışmanı. Burada illet var sayın Kılıçdaroğlu vatanseverdi, PKK ile ne alakası var canım diyerek aşağıda ne demek istiyor biliyor musun benim Vanlı, Ardahanlı hemşerilerime PKK’lı diyor. Kılıçdaroğlu’na oy verenler PKK’lı! Şu şahsiyet bu imam-cemaat meselesi. Bu aklı yüklüyor ekibine. Böyle bir trollük görmedim ben...”

İmamoğlu, camide silahlanma çağrısı yapan imamla ilgili ise “Bu olaya çok canım yandı. O geveze, ne dediğini bilmeyen imamın ne dediği beni ilgilendirmiyor. Bu dönemde ben bunlara alıştım. Bir vatandaş o imamın dolduruşuna gelip o camide o beyefendiye saldırıya geçmesi benim içimi yaktı. 'Vaizde Atatürk'e hakaret ettim' diyor, o cemaat de izliyor. Camide protokol bunların döneminde başladı ya. Rahmetli Baykal'ın cenazesine gittim, 3-4 kişi var. Geldim baktım önde 4 saf boş. En ön safa gittim. Biraz sonra insanlar gelmeye başladı. Aralarında bakanlar var. Kimse ilk safa gelmiyor anlamadım. Biraz sonra gürültüyle sayın Cumhurbaşkanı girdi, herkes ayağa kalktı. Sayın Cumhurbaşkanı ile yürüyerek en ön safa gittiler. Ben bunu hiçbir yerde anlatmadım. Ya Allah’ın huzuruna birinin müsaadesi ile geçilir mi kardeşim” diye konuştu.

“Bunu ilk defa anlatıyorum…”

İmamoğlu, şöyle devam etti: “Beylikdüzü Belediye Başkanıyken Konya'dayız bir toplantı için. Beraber camiye gittik, dizim rahatsız ameliyat geçirmiştim. Caminin girişinde oturduk, oturarak kılacağım dedim. Ezan okundu. Vaiz işini bitirdi, o ara Kuran'dan sureler okunmaya başladı. Yarım saat... Millet homurdanmaya başladı. Neden başlamıyor namaz diye... İmam 'beyefendi geldi mi haber verin' dedi. Beyefendi kim? Sayın Cumhurbaşkanı'nın oğlu. 35 dakika cemaati beklettiler. Şahitlerim var. Bunu ilk defa anlatıyorum. CHP’li bir belediye başkanı cami yaptı diye camiye imam vermeyen müftüyü yaşadım ben. Samimi dindarlığı yerle bir ettiler.”

İmamoğlu, mülteciler konusunda ise şöyle konuştu:

“Ülkemizde bir mülteci kısmı var, gelişi kayıtlı... Bir de sınır mınır kalmamış, sürü gibi insanlar ama doğudan, ama güneyden ne yazık ki ülkemize akın ediyorlar. Zulümden kaçan insanların görüntüsü farklıdır. O görüntüde bir kapıya yığılmış, tümü erkek ve 20'li yaşlarda delikanlılar. Bu nasıl bir görüntü? Tamamı mülteci, sığınmacı adına ne diyeceksek bir görüntü. Bakın bu olmaz, bu memleketi bir depoya döndüremezsiniz. Canımı yakan bu görüntüyü görünce çıldırdım. Bir çok yere gidiyorum, ilk tepki bu: 'Bizi bu insanlardan kurtarın...' Sayın Erdoğan ne diyor ‘Suriyelileri asla bu ülkeden kovmayız, kapımız açık.’ Ya kovmaktan bahsetmiyoruz ki. 2050 yılında İstanbul’da beş kişiden birisi Suriyeli. Bunun anlamı bu. '700 binin üzerinde bu ülkede çocuk doğdu' diye açıklama yaptı taa geçen sene.. Bir ülkenin demografisini böyle değiştiirp bu ülkeyi kepaze edemezsiniz.”

“Siyasi hırs bende zerre yok”

“Siyasi hırs bende zerre yok. Millet size bir koltuk verir, bu size emanet der. Ben görevimi böyle yapıyorum” diyen İmamoğlu, iktidarın ise “Ben bu koltuğun sahibi oldum, vermem” dediğini söyledi. İmamoğlu, “Bu insanlar artık koltuk için, hırs gözlerini bürümüş ya da hesap verecekleri şeyler büyümüş, artık altından kalkamıyorlar. Bakanlar Kanal İstanbulla ilgili tek kelam etmediler” dedi.

“Milleti kandırıyorlar”

İmamoğlu, Sabah gazetesinin yaptığı bir montaj haberi şöyle anlattı: “Benim milletimi kandırırlar. Kumpas yaparlar. Ben Tuzla'da iki kadınla sohbet ettim. Şikayetlerini dile getirdiler. 15 dakika helalleştim, uzlaştım. Bizi yuhalayan oldu mu? Ekrem İmamoğlu'nu alkışlayanlar oldu. Sabah Gazetesi video yayınlıyor 'PKK dışarı' diye tepki gösterdiler diye. Bu görüntü Kütahya’da bir pazarda, kime yapıldı onu da bilmiyorum, bunu bana yapılmış gibi bir gün boyunca gösteriyor; bunlar kötülük! Bunu Ekrem İmamoğlu'na yapılmış gibi, Sabah Gazetesi sonra siliyor sayfasından.”

“Baş belası bir sistem, acil çöpe atılması lazım, bu seçim bir rejim değişimidir”

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine işaret ederek, “Kurumlarımız yozlaştı. Deprem’de Kızılay’ı gördüm, AFAD’ı gördük. AFAD’ı kritik anda milletine hizmet veremeyeceği hale getirdiler” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:

“Bu memleketin sistemi şu: Herkes yukarıya bakıyor acaba bu konuda fikri ne diye. Kiminle önemli bir mevzuyu konuşsam orayla konuş diyor. Bu sistem bu ülke için baş belası bir sistemdir. Bu sistemin acilen çöpe atılması gerekir. AK Partiyi seviyorum diyen vatandaşların bile bu sistemi çöpe atması gerekir. Onun için bu seçim sistemin tercihi seçimidir, bu seçim bir rejim değişimidir. Bu seçim Sayın Erdoğan gitsin seçimi değildir sadece. Bu seçimin altlığı, gazetelerin gazetecilerin özgürlüğü.”

İmamoğlu, 28 Mayıs’ta sonuçların saat 8-9 gibi belli olacağını belirterek, “Sayın Kılıçdaroğlu'na tüm vatandaşlarımızın oyunu talep ediyoruz. Sistemin bu ülkeyi getirdiği durumdan kurtulmak için. Adil bir memleket var etmek istiyorsak, adalet, hak ve hukuk istiyorsak simgesi haline gelmiş Kılıçdaroğlu'na oy vermeliyiz. Liyakatli insanların geldiği bir mekanizmanın var olmasını istiyorsak sayın Kılıçdaroğlu'na oy vermeliyiz. Ülkede yoksulluğun fakirliğin bitmesi için... İş insanı parasını bile bankadan çekemiyor. Bugün 4-4.5'a bile konut kredisi için faiz kullandırmıyor bankalar. Pazartesi uçurumun eşiğindeyiz. Sığınmacılar politikasından kurtulmak istiyorsan Kılıçdaroğlu'na oy ver” diye konuştu.

Soylu’ya: Aklı fikri LGBTİ’de

İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya işaret ederek, “Bir bakan var aklı fikri LGBT'de. Ben onu aklından şüphe ediyorum. Yüzde 30'un üzerinde düşüş var evlilik oranlarında. Kız çocuklarının okuyamaması durumunu konuşuyoruz 2023'te.. Siyaseti yargı üzerinden baskı tutma anlayışı, hatta görevden alma anlayışı üzerinden... Uydurma mahkeme kararımız var. Bu aslında yargının düzelmesi seçimi... Müthiş bir kutuplaşma yaşıyoruz. Muhafazakar kesimle buluşamıyoruz ki. Bütün kanalları zorluyoruz. 0-4 yaş çocuğu olan annelere ücretsiz kart verdik. Evinden çıkamayan yüzbinlerce anne olduğunu gördüm. Evlere girmekte zorlanıyoruz. Beni tanıdıkça severler. Geçen biri bana laf yetiştiriyor, 'Bana laf yetiştirmeyi bırakın, ben size nasılsınız diye soruyorum' dedim. Diyalog kurabildiğimiz takdirde onların da doğruları görmesini sağlarız” diye konuştu. (Kısa Dalga)

Politika