İmamoğlu: İstanbul'a özel deprem kanunu çıkarılmalı

İmamoğlu: İstanbul'a özel deprem kanunu çıkarılmalı
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’a özel kanun çıkarılmasının bir zorunluluk olduğunu söyledi ve ekledi: "Tüm ülke için de imar aflarını artık geri dönmemek üzere, hayatımızdan sonsuza kadar çıkarmalıyız."

İstanbul’un depreme dirençli bir kent haline getirilmesi amacıyla ‘Deprem Bilim Üst Kurulu’nun önerileri, tespitleri ve çözüm önerileri doğrultusunda başlattığı seferberlik planını kamuoyu ile paylaştı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ev sahipliğinde düzenlenen basın toplantısına, CHP Genel Sekreter Yardımcıları Seyit Torun, Gökçe Gökçen, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, aralarında Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Celal Şengör ve Prof. Dr. Haluk Eyidoğan da katıldı.

İBB bürokratlarının sunumlarının ardından toplantının kapanış konuşmasını yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu şunları söyledi:

"Valilikten dün itibariyle davetler aldık. AFAD bünyesinde toplantılar var. Bu toplantılar ve sonrasında olacak bütün toplantılardan sonra kamuoyunu en üst seviyede bilgilendireceğimizi, söyleyeceklerimiz ve takip edeceklerimiz üzerinde de toplumla iş birliği yapacağımızı şimdiden duyurmak isterim.

İstanbul ve Marmara Deprem Konseyi'ni kuralım

Bu kapsamda çözüm önerilerimizi tekrarlamak istiyorum. İstanbul ve bütün Marmara Bölgesi'ni kapsayan, depremi hazırlamak üzere kurulmuş İstanbul ve Marmara Deprem Konseyi'ni kuralım. Çok net. Bu işi bütünlükçü olarak ele almazsak çözümü o oluşturamayız. Yıllardır hükümetimize yaptığımız çağrıyı bugün buradan bir kez daha yapıyorum. Bakanlıklar, valilik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyelerimiz, ilgili sektörler, yapı sektörü, İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası, finans ve sigortacılık sektörü, özellikle meslek grupları, STK'lar ve üniversitelerle birlikte ve hatta bu işten muztarip insanlarımızın bir vesileyle içinde olduğu bir oluşumu planlayalım. Bir kapıdan sorunuyla giren bir vatandaşımız, öbür kapıdan birkaç ay sonra çözümüyle beraber çıkabilsin. Hükümetimizin ve Marmara Bölgesi'ndeki tüm yerel yönetimlerin de uzlaşmasıyla, Marmara Deprem Konseyi'nin kurulması bu bölgede yaşayan 30 milyon insanımıza yüzde 50'den fazla sanayi üretiminin olduğu bu bölgenin önemi açısından şart olduğunun altını çizmek isterim.

Engellemeler sürerse 100 yıla ihtiyacımız var

İlçe belediye başkanlığı dönemimden, elle bile ufalanan betonarmesini bildiğim 5 bin konutun dönüşümüyle ilgili 2015’te attığımız adımın sonucu, o engelledi. ‘O şunu yaptı, bu bunu yaptı’ya girmeyeceğim. 2022’de temelini atabildik bin 300 konutun. Daha temeli atılacak olan 3 bin 700 konut var. Tam 7 sene sonra işte oranın temelinin atılmasına başlanacak. Tamamlanması desen 9 sene. Yani 9-10 senede biz dönüşümü, değişimi güçlendirmeyi, bu kentte yönetmeye çalışırsak bu şehrin yüz yıla ihtiyacı var. Yüz yıla ihtiyacı diye konuşacağımız bir planın plan olmadığını bu salondaki herkes çok iyi biliyor.

Merkezi idareyi, özellikle hükümeti, bütün bakanlıkları bu konuda büyük bir seferberliğe davet ediyorum. Tahliye yollarındaki güçlendirme faaliyetlerimize, afete müdahalenin etkin olmasını sağlayacağımız işlerimiz var. Az önce arkadaşlarımın söylediği gibi birçok çalışmayı bu finansal kabiliyeti arttırarak yöneteceğimizi herkese buradan duyuruyorum.

Maliyetine güçlendirme yapacağız

İstanbul güçleniyor, sistemi kuruyoruz. Dördüncü noktamız bu. Bu sistem ile hızlı taramaya başvuran ve güçlendirme önerisi alan binalardan başlayıp maliyetine güçlendirme yapacağız. Bakınız bu şehri oradan oraya taşıyacağız, buradan buraya taşıyacağızla sorunu çözemezsiniz. Güçlendirme ve özellikle yerinde yenileme kabiliyetini arttırarak süreci hızlı bir şekilde harekete geçirmezsek sadece kurumumuz üzerinden değil, özel sektör üzerinde yoğun bir seferberlik başlatmaz isek, bu işin altından kalkamayız.

Hızlı tarama için başvuru 110 bini geçti

Kahramanmaraş depremi sonrası bize başvuran kişi sayısı 110 bini geçti. Halbuki daha öncesinde hızlı tarama için kapısına gittiğimiz vatandaşlarımızın da yüzde yetmişine yakınının bizi binasına sokmadığını buradan tekrar hatırlatalım. Dolayısıyla bu konuda hızlı hareket edebilmek ve bu işi yaygınlaştırmak için meslek odalarıyla bilgili paydaşlarla birlikte ilerleyeceğiz ve bu konuda hızlıca bir protokolü yaptık. Bu sürecin daha da yaygınlaştırılması için merkezi idare tarafından da güçlü bir mevzuat çalışması yapılmasını hızlıca öneriyoruz. Ruhsatsız, iskansız binalarla ilgili acilen bir arada çalışmaya hızlıca koyulmalıyız.

4.5 milyon vatandaş için geçici barınma alanları

ltıncı olarak üçüncü konut politikaları yaklaşımı dahilinde mart ayında kendi mülkiyetimizde bulunan proje ve süreci bitmiş alanlarda ilk etapta 5 bin birimlik sosyal, kiralık konut ve ödenebilir sosyal konut yapımının temelini hızlıca atıyor olacağız. Orta vadede 10 bin konutun daha inşaat sürecini sizlerle beraber yakın zamanda paylaşacağız. İstanbul'da konut politikasıyla ilgili kapsamlı bir çalışmamızın olduğunu, özellikle kiralık konutlar, özellikle boş konut envanteri üzerinden yeni yaklaşımları da detaylarıyla beraber kurduğumuz web sitesindeki girişte bu bilgilerin paylaşılacağını ve yaklaşımları sizinle beraber genişletmeyi düşündüğümüzü duyurmak isterim. Yedinci olarak toplanma alanları ve geçici barınma alanlarında su deposu, foseptik çukuru, güneş paneli, alet ve gereç dolabı, çöp toplama alanı, çadır yerleşim alanı gibi tüm detayları güçlü bir şekilde planlıyoruz ve bunu eksiksiz hale getireceğimizin de taahhüdünde bulunuyoruz. Lojistik merkezlerimizi belirledik, ihtiyaçlarımızı tespit ettik. Ama İstanbul'un mevcutta bulunduğu AFAD'ın belirlediği 2 bin 450 hektar alanı artırarak 7 bin 850 hektara çıkartıp bunu vatandaşlarımızla paylaşacağımızın şimdiden söz veriyoruz. Fiziki altyapı konusunda Avrupa ve Anadolu yakalarında 4,5 milyon vatandaşımız için geçici barınma alanlarımızı da hızla hazırlayacağız. Tabii toplanma alanları, geçici barınma alanları ve birinci derece tahliye koridorları da kalıcı bir biçimde imar planlarına işlenecektir.

Bedelli askerlere afet gönüllüsü eğitimi verilsin

Yoğun bir şekilde son dönemde bedelli askerlik hakkının açıklandığı ve oluşturulduğu bir ortamda, 1 aylık askerlik yapan insanlara sadece afet gönüllüsü eğitimi verilse bile, önemli bir adım olduğunu buradan duyurmak istiyorum. Sadece askerlik görevini yapan Mehmetçiklerimiz değil, bu süreçte 1 aylık dönemde dahi afet gönüllüsü eğitimini alan yüz binlerce insanımızın yüzde 30’un, 40’ını bu sürece katabilirsek ülke çapında ne büyük kazanım olduğunu hepinize hatırlatmak istiyorum.

Her İmar Affı teklifi geleceğimiz için bir ihanet

Bu süreçte, İstanbul’a özel kanun çıkarılması bir zorunluluktur. Ama tüm ülke için de imar aflarını artık geri dönmemek üzere, hayatımızdan sonsuza kadar çıkarmalıyız. Bu ülkede bundan böyle her imar affı teklifini, geleceğimiz için bir ihanet gibi görmeliyiz. Dahası, imar aflarının yasaklanmasına ilişkin anayasal düzenleme yapmalıyız. Yapı denetimi ve müteahhitlik sistemini baştan aşağı yenilemeliyiz. Denetim faaliyetleri, içerisinde güçlü yerel yönetimlerin, meslek odalarının yer aldığı bir yapıyla, kamusal bir hizmet olarak sunulmalıdır. Tüm yapıların deprem güvenlik sertifikasının belediyelerce çıkarılarak gerek yapı üzerinde ve gerekse dijital ortamda açık veri olarak, toplumun her bir ferdinin görebilmesine izin verecek bir düzenleme yapmalıyız. Öncelikle ruhsatsız binalardan başlayarak, binaların 6 ay içerisinde güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması için ruhsat alması zorunlu hale getirilmelidir. 1 yıl içerisinde de güçlendirme veya yeniden yapılmasına yönelik inşaat başlatılmalıdır. İmar planlarında, ‘toplanma alanı ve kent içi park alanı, sağlık alanı, eğitim alanı, itfaiye alanı’ olarak belirtildiği halde, üzerinde bina bulunan yerlere yönelik, ‘Acil Kamulaştırma Programı’ hayata geçirilmelidir. Artık İstanbul’un her bir metrekaresinde üretilecek konutun, İstanbul’un depreme hazırlıklı olabilmesi adına bir amacı olması gerekmektedir. Sosyal konut üretiminden, ödenebilir konuta, boş konutların kullandırılmasından kira politikalarına kadar bütüncül bir yaklaşım dahilinde hareket edilmezse, İstanbul hiçbir şekilde depreme dayanıklı hale gelemez. Bütün bu konularda somut çalışma ve önerilerimiz vardır. Bugün, ülkemizde imar düzenlemeleriyle ilgili cari 25 yasa, 11 yönetmelik bulunuyor. Ve uygulamada 19 farklı kurum yetkilidir. Bu karışıklığı önlemekle bile süreçler hızlanabilir. (ANKA)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.