İmamoğlu'ndan Erdoğan'a 'topal ördek' göndermesi

İmamoğlu'ndan Erdoğan'a 'topal ördek' göndermesi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Meclisi'nde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘topal ördek’ benzetmesini hatırlatarak, “İBB Meclisi’ndeki çoğunluğun gücüyle ‘topal ördek’ yapılacağım, bu ülkenin en yetkili ağzından ilan edilmişti. O gün bugündür, bizi engellemek için her sabah yeni bir icat çıkarıyorlar” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen İBB Meclis toplantısında konuştu.

İmamoğlu’nun konuşmasının satır başları şöyle:

"BU TOPRAKLARDA GEÇİNMEK HİÇ BU KADAR ZOR OLMAMIŞTI"

Bugün tarihimiz boyunca görülmemiş bir kriz sarmalından geçiyoruz. Liyakatsiz ekonomi yönetimi, hayatın her alanında çığ gibi zamlara neden oluyor. Bilimden uzak politikalar hayatı pahalılaştırdı, işsizliği tetikledi ve 85 milyon insanımızı fakirliğe sürükledi. 2022’nin ilk gününde elektriğe tam yüzde 127 zam yaptılar. Son 3 yılda her bir hanenin elektrik faturası yüzde 400 arttı. Benzin, son bir yılda yüzde 169, motorin yüzde 230 arttı. Son bir yılda ayçiçek yağı yüzde 138, tuvalet kağıdı yüzde 90 arttı. Yine son bir yılda buğday unu yüzde 109, nohut yüzde 75 arttı. Maalesef ülkedeki neredeyse tüm tedarik zincirleri koptu. Eczaneler artık ilaç tedarik etmekte zorlanıyor. Türk lirası dünyanın en düşük değerli para birimi haline geldi. Bu topraklarda geçinmek hiç bu kadar zor olmamıştı.

EKONOMİK YIKIMIN SORUMLUSU İKTİDAR

Ülke ekonomisinin nasıl yönetildiği, herkesi, her kurum ve kuruluşu olduğu gibi, yerel yönetimleri de doğrudan etkiliyor. İstanbul’u da etkiliyor. İktidarın ekonomi politikaları sebep, belediyelerin girdi maliyetlerini hizmet fiyatlarına yansıtması sonuçtur. Ve ülke ekonomisini düzeltmeden, şehirlerin ekonomik sorunlarını çözmek mümkün değildir. Yaşanan süreç nedeniyle belediyelerin de gelir-gider dengelerinin alt-üst olmuş durumda. Bu durumun da yılın ortasına doğru bizi, yeni revize bütçe yapmak mecburiyetinde bırakacağını görüyoruz.

İBB bütçesinden sosyal yardımlara ayırdığımız pay tarihi oranlarda artıyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bir de iktidarın yapmakta olduğumuz hizmetleri ve yatırımları engellemeye dönük girişimleriyle karşılaşıyor, her sabah yeni bir el koyma hareketine muhatap oluyoruz. Biliyorsunuz; İBB Meclisi’ndeki çoğunluğun gücüyle ‘topal ördek’ yapılacağım, bu ülkenin en yetkili ağzından ilan edilmişti. O gün bugündür, bizi engellemek için her sabah yeni bir icat çıkarıyorlar.

"RAPOR, ENGELLEME ÇABALARININ İŞE YARAMADIĞININ KANITI"

İktidar kanadının, hizmet ve yatırım yapmalarını engellemeye dönük tüm çabalarına rağmen, İstanbul’un kangrenleşmiş sorunlarına çözüm üretmeye devam ediyoruz. Elinizdeki Faaliyet Raporu, bu çabaların asla işe yaramadığının somut kanıtıdır. Raporun her bir sayfası, İstanbul’u bir rant alanı olarak gören ve de kendini İstanbul’un tek sahibi kabul eden anlayışın, ne büyük bir çaresizlik içinde olduğunun kanıtıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar, işe yaramıyor. Her zamankinden daha fazla ve daha kaliteli hizmet üretiyoruz. Her zamankinden çok daha fazla ve çok daha doğru yatırımlar yapıyoruz. 16 milyona canla başla hizmet etmek için çalışıyoruz.

İstanbul’dan dünyaya örnek olacak bir belediyecilik modeli geliştiriyoruz. İstanbul’da inşa ettiğimiz belediyecilik modelimizi iki kelimeyle özetlersek o iki kelime “Demokrasi” ve “Kalkınma”dır. Bu aziz şehirde demokratik katılımı ve yatırımları daha önce görülmemiş seviyelere çıkarıyoruz. Bildiğiniz gibi, kamu yatırımlarını bir avuç insanın zenginleşme aracı olarak görenler de var. Biz, onlardan değiliz, olmadık ve olmayacağız. İlk günden beri İBB’de, bütün yatırım harcamalarının şeffaf, katılımcı, bilimsel bir süreç sonunda ve yalnızca kamu yararı gözetilerek yapılmasını sağladık. Plansız, projesiz, seçime endeksli veya vatandaşların parti tercihine göre şekillenen, sözde yatırımların devri, bu şehirde kapanmıştır.

İstanbul’u ekonomik, toplumsal, çevresel risk ve tehditlere karşı güçlendiriyoruz. İstanbul’u ekonomik, toplumsal, çevresel risk ve tehditlere karşı güçlendiriyoruz. Yatırımlarımızla toplumsal bütünlüğü, adalet duygusunu, dayanışmayı ve kardeşliği güçlendiriyoruz. Biz, her şeyden önce ve her şeyden çok, insana yatırım yapıyoruz.” (ANKA)

Gündem