İsmail Saymaz: "Başsavcıvekili de Burhan Kuzu'dan 25 gün sonra koronavirüsten öldü"

İsmail Saymaz: "Başsavcıvekili de Burhan Kuzu'dan 25 gün sonra koronavirüsten öldü"
Gazeteci İsmail Saymaz, İranlı Naci Şerifi Zindaşti ve 'Hayalet' lakaplı Orhan Ünğan'ın baronlar savaşının yargıya sıçradığını yazdı. Ünğan'ın, tahliye kararlarına itiraz etmesi için duruşma savcısına müdahale ettiğini savunduğu Bakırköy Başsavcıvekili Zülkarneyn Kısık’ın Burhan Kuzu'dan 25 gün sonra koronavirüsten yaşamını yitirdiğini belirtti.

İranlı Naci Şerifi Zindaşti ve 'Hayalet' lakaplı Orhan Ünğan arasındaki baronlar savaşı baronlar savaşı, dosyaya karışan yargı mensupları arasında da yaşandı.

İsmail Saymaz'ın halktv.com.tr'deki yazısında olayların özetini yaparak şu bilgilere yer verdi:
"(...)  2014 yılında Türkiye'den Yunanistan'a varan bir gemide iki ton uyuşturucu yakalandı.

İddiaya göre bu kokainin sahibi olan Ünğan, Zindaşti tarafından ihbar edildiğini düşünerek diş biledi.

Zindaşti'nin kızı ve yeğenine suikast gerçekleştirildi.

İranlı, cinayetten Ünğan'ı sorumlu tuttu.

Ünğan, 2015'te Belçika'dan Türkiye'ye getirilerek tutuklandı.

2017'de avukatı Kudbettin Kaya infaz edildi.

2018'de tutuklanan Zindaşti altı ay sonra tahliye edilince İran'a kaçtı.

Ve en son 2019'da Ünğan'ın kardeşi İlhan öldürüldü.

Suç duyurusunda bulunan Ünğan, Cumhurbaşkanlığı Hukuk İstişareleri Kurulu üyesi Burhan Kuzu'nun, Zindaşti'nin tahliye edilmesi için hakimler ve savcılara baskı yaptığını öne sürdü. 
Soruşturma açıldı ve Ünğan'ın 7 Mart 2019'da ifadesi alındı.

Ünğan, üç kez tahliye edildiği halde savcının itirazıyla kararın kaldırıldığını iddia etti.

Ünğan, Kuzu’nun talimatıyla hareket eden dönemin Bakırköy Adalet Komisyonu Başkanı Recep Karaman tarafından, tahliye edilmemesi için davaya bakan hakim M.A.’ya baskı yapıldığını ileri sürdü. Aynı şekilde Ünğan, Bakırköy Başsavcıvekili Zülkarneyn Kısık’ın verilen tahliye kararlarına itiraz etmesi için duruşma savcısına müdahale ettiğini savundu.

Aynı günlerde Türkiye'ye giriş yapan ve Ünğan ile bağlantılı oldukları iddia edilen iki kişinin üzerinden Karaman ve Kısık'ın adresleri çıktı. İki hukukçuya "Ünğan sizi öldürecek" haberi ulaştırıldı.

Karaman, derhal Ünğan'ın avukatını kahvaltıya çağırdı.

Karaman, iddiaya göre bu görüşmede, Ünğan'ın tahliyesi kendilerinin değil; iktidar yanlısı kimi hakim, savcı, avukat ve emniyetçilerden oluşan İstanbul Grubu'nun engellediğini ileri sürdü.

Avukat, anlatılanları cezaevindeki Ünğan'a iletti.

Bu arada içlerinde savcı ve polislerin de olduğu üç kişi de Ünğan'ı cezaevinde ziyaret etti. Ziyaretçilerden biri Ünğan'a, "Başsavcı Topluyıldız'ın hiçbir suçu yok. Tahliyeni Karaman ve Kısık engelledi" diye bilgi verdi.

Bu bilgi Karaman ve Kısık'a da ulaştı.

Ve yargıda kılıçlar çekildi.

Karaman, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesi Başkanlığına, Kısık ise Büyükçekmece Başsavcı Vekilliğine getirildi.

Karaman ve Kısık, 1 Kasım 2019'da Hakimler ve Savcılar Kurulu'na dilekçe vererek, bugün Adalet Bakan Yardımcısı ve HSK 1. Kurul üyesi olan, dönemin İstanbul Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz ile Bakırköy Başsavcısı Topluyıldız'ı suçladı.

Kısık, dilekçede, "Ünğan'ın yargılandığı davada gerek soruşturma, gerekse kovuşturma esnasında ne benim, ne de komisyon başkanının müdahale etmediği, yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmediği bilinmesine rağmen mafya liderinin husumetini bize yöneltmesini, bizi hedef göstermeleri nedeniyle ihbarda bulunma mecburiyetinde kaldım" dedi.

Kısık'ın ileri sürdüğü gibi Adalet Bakan Yardımcısı Yılmaz, Ünğan'ı ziyaret etti mi?

Ünğan'a yakın kaynaklar bu iddiayı kesin bir dille reddediyor.

Ünğan, bu sürecin sonunda Karaman ve Kısık'la ilgili şikayetini geri çekerken, tek sorumlu olarak Burhan Kuzu ve İstanbul Grubu'nu gördü ve gösterdi.

Dilekçenin akıbetine gelince...

Yargı çevrelerinden öğrendiğim kadarıyla rafa kaldırıldı.

Kısık, 26 Kasım 2020'de hayatını kaybetti.

Kadere bakın ki, koronavirüsten öldü.

Ve Kuzu'dan 25 gün sonra!"

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Gündem