İstanbul’da altı polise ‘işkence’ davası

İstanbul’da altı polise ‘işkence’ davası
İddianamede, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden polislerin eyleminin “ani gerçekleşen yaralama boyutunu aştığını, eylemin işkence suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği” belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’de üç kişiye işkence uyguladıkları iddiasıyla altı polis hakkında dava açtı.

T24’den Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, İstanbul Başsavcılığı’nın 25 Ekim tarihli iddianamesinde polislerin kameraların olmadığı oda ve merdivende üç kişiyi dövdükleri, kafalarına dizleriyle bastıkları, fikir ve eylem birliği içinde darp ettikleri savunuldu.

İddianameye göre, Gezi eylemlerinin yıldönümü nedeniyle, 1 Haziran 2022’de İstanbul’da yapılan eylemde gözaltına alınan Berkay Ustabaş, Berkan Bütün ve Sedef Özer, Güvenlik Şube’ye götürüldü.

Tanık ve şikayetçi ifadelerine yer verilen iddianamede, nezarethaneye konulmayan üç kişinin, ikinci kattaki odaya çıkartıldığı ve burada fikir ve eylem birliği içerisindeki polisler tarafından darp edildikleri ileri sürüldü.

İddianamede, bilirkişinin, emniyetin koridorlarında bulunan kamera kayıtlarıyla ilgili raporu da yer aldı.

Buna göre raporda şöyle denildi:

“Emniyet içerisinde bulunan güvenlik kamera kayıtlarında şahısların polis eşliğinde odaya girdikleri, akabinde 3-4 polis memurunun da odaya girdikleri, kapıyı kapattıkları, kapı önünde avukatların bekledikleri, içeri girmek isteyen avukatların ve polis memurlarının kapıyı açmaya çalıştıkları ancak kapının kilitli olduğu, bir süre sonra kapının açıldığı, içeride polis memurlarının olduğu, bir şahsın yerde yüzüstü yatar halde olduğu, oda içerisinde, ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ şeklinde slogan atıldığı, kapı önündeki kalabalığın da slogan attıkları, sonrasında kapının açıldığı, dışarıda bekleyen kalabalığın içeriye girmeye çalıştıkları ve polis memurlarının içeriye girişi engellediği…”

İddianamede, müştekilerin kendilerine yönelik eylemde bulunan polis memurlarını teşhis ettikleri, bu polislerin kimliklerinin saptandığı belirtildi.

Kamera bulunmayan alanda darp iddiası

İddianamede, şöyle denildi:

“Şüphelilerden A.R.A.’nın nezarethaneye alınmadan önce müştekileri alarak Güvenlik Şube Müdürlüğü katına götürdüğüne, onları ifade alınmayan, şubede görevli bir amirin kullandığı oda içerisine aldığına, daha sonra bu odaya gelen diğer şüpheliler A.C.A., E.D., G.O., H.Ç., S.B.A. ile birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde müştekilere elle vurmak, tekme vurmak, ittirmek, diz ile bastırmak, müşteki Berkan’a ters kelepçe takmak, odaya girmek isteyenlere engel olmak suretiyle fikir ve eylem birliği içerisinde müştekileri darp ettiklerine, oda dışında bekleyen avukatların tepkisi ve amirlerinin müdahalesi üzerine bu odadaki eylemlerini sonlandırdıklarına, ancak müştekiler acil çıkış merdiveninden nezarethaneye indirilirken polis S.B.A.’nın kadın şüpheliye tekme atmak, nezarethane katında ve burada bulunan bir oda içerisinde iki şüpheliye vurmak suretiyle eylemlerine devam ettiklerine… müştekilerin yaralandıklarının tespit edildiği…”

“Taşkın hareketleri yoktu”

İddianamede, şüphelilerin taşkın hareketlerinin olmadığı belirtilirken, polislerin eyleminin “ani gerçekleşen yaralama boyutunu aştığını, eylemin işkence suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği” kaydedildi.

İddianamede, “Şüphelilerin zor kullanmak zorunda olduklarını belirtmelerine karşılık, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarında basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralanmanın kötü muamele yasağının asgari eşiğini geçtiğinin kabul edilmesi, şüphelilerin eyleminin işkence mi, zor kullanma yetkisinde sınırın aşılması sonucu kasten yaralama mı yoksa zor kullanma yetki sınırları içerisinde mi kaldığının ancak mahkemece yapılacak yargılama sonucu tespit edilebileceği…” ifadeleri yer aldı.

“Firar etmeye çalıştıklarını düşündük”

İddianamede şüpheli polis memurlarının ifadeleri de yer aldı. Polisler, şüphelilerin odadaki polisi darp etmek istediğini, küfür ettiklerini, sesleri duyarak odaya girdiklerini, burada kendilerine de hakaret ettiklerini ve direndiklerini, devlet malına zarar vermeye çalıştıklarını, kapıyı açık görünce firar etmeye çalıştıklarını düşünerek zor kullandıklarını öne sürdü. (Kısa Dalga)

Gündem