İstanbul'daki Suruç Katliamı anmasına polis müdahalesi: Onlarca kişiye gözaltı

İstanbul'daki Suruç Katliamı anmasına polis müdahalesi: Onlarca kişiye gözaltı
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde terör örgütü IŞİD’in katliamında yaşamını yitiren 33 kişi, katliamın 8’inci yılında İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki Halitağa Caddesi’nde anıldı. Anmanın ardından polis, grubu ablukaya alarak onlarca kişiyi müdahaleyle gözaltına aldı.

Terör örgütü IŞİD’in Suruç’ta, 20 Temmuz 2015 tarihinde düzenlediği canlı bomba saldırısında yaşamını yitiren 33 kişi, katliamın 8’inci yıl dönümünde yurdun çeşitli yerlerinde düzenlenen etkinliklerle anıldı. İstanbul’daki anma etkinlikleri kapsamında Suruç Aileleri İnisiyatifi, Kadıköy’deki Halitağa Caddesi’nde adalet nöbeti tuttu.

Katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı anmada, “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankart açıldı. Çerkes bayrağı, LGBTİ+ flaması ve katliamda hayatını kaybeden Koray Çapoğlu ile özdeşleşen Trabzonspor formasının da açıldığı anmada, “Suruç için adalet, herkes için adalet”, “Suruç’u unutma, unutturma” ve “Suruç’un hesabı sorulacak” sloganları atıldı.

"IŞİD, Suruç'ta gömülmüştür"

Siyasi parti temsilcilerinin de katıldığı anmada Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, katliamda yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başladı. Uçar, şunları söyledi:

“Onların başlatmış olduğu mücadelenin o günden bugüne devlet ne kadar adaletsizliği sürdürse de bizim mücadelemize rehber olduğunu ifade etmek isterim. 2011 yılında Arap Baharı olarak ifade edeceğimiz halkların özgürlük arayışı vardı hem Orta Doğu’da hem de Kuzey Afrika’da. Tabii bu özgürlük arayışı karşısında, halkların bu direnişi karşısında sistem güçleri, uluslararası güçler boş durmadı. O coğrafyada insanlık dışı IŞİD’i var ettiler, güçlendirdiler, kullandılar. Kime karşı; eşitlik, demokrasi, özgürlük mücadelesi verenlere karşı. Hem Orta Doğu’da hem de Türkiye’de IŞİD’in vahşetine her birimiz tanıklık ettik. Yetmedi, televizyonlardan bize canlı canlı izlettiler. IŞİD, İstanbul’u başkent ilan etti. Burada büyüyen mücadele karşısında İstanbul’u başkent ilan etti ve Kobani’ye yöneldi. Uzun bir süredir Türkiye’de ortak mücadelenin gerektiğine inanan bütün demokrasi güçleri Suruç’ta bir araya geldiler. Oyuncak götürüldü, dayanışmaya gidildi ama aslında bunun adı IŞİD’in göstermiş olduğu vahşete karşı süregelen direnişi desteklemek ve o direnişin bir parçası olmaktı. Açık ifade edelim. IŞİD, arkadaşlarımız şahsında, hayatını kaybeden ve bunun karşısında direnen arkadaşlarımız şahsında Suruç’ta gömülmüştür. IŞİD’in kendisi de IŞİD’in vahşeti de IŞİD’i destekleyen herkes de Suruç’ta gömülmüştür, Ankara Garı’nda gömülmüştür. Bugün bizi bir araya getiren bu iradenin kendisine tekrar saygıyla eğildiğimi ifade etmek isterim.”

"MİT raporlarını, emniyet istihbaratlarını unutmamızı istiyorlar"

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil de ailelerin acılarını paylaştıklarını belirtti. Kadıgil, sözlerini şöyle sürdürdü:

“40 derece sıcakta dedik, 40 derece sıcakta evladı katledilen aileler, Kadıköy’ün göbeğinde oturuyorlar. Etrafımızda bir abluka var. Sadece bu meydanda değil. Buradan Bahariye’nin başına kadar her sokakta, her köşede onlarca, yüzlerce polis bekliyor şu anda. Neden bunu yapıyorlar? Daha iki gün önce 6 arkadaş tutuklandı. Sebebi, Suruç için adalet istemeleri; sebebi, Suruç’u unutturmamak istemeleri. Sebebi bu. Unutmamızı istiyorlar. Göz göre göre 33 genci bombalayı öldürdüklerini unutmamızı istiyorlar. O canlı bomba olacak şerefsiz katilin bir 1 saat, bir 4 saat önce emniyet aramalarında adını geçtiğini unutmamızı istiyorlar. MİT raporlarını, emniyet istihbaratlarını unutmamızı istiyorlar. Ona işareti çakan öbür motosikletliyi bir karakolun önünden alıp, sakalını kesip arkasından serbest bıraktığını unutmamızı istiyorlar. Bunları unutmamızı istiyorlar. Adalet aramamamızı istiyorlar. Bunları neden yaptıklarını düşünmeyelim, sorgulamayalım istiyorlar. ‘Konuşursam yer yerinden oynar’ diyen Ahmet Davutoğlu’nun bir kez olsun ifadesine bile başvurmadıklarını, her birinin kafasını kuma gömdüğünü unutmamızı istiyorlar. Biz de diyoruz ki inadına, bu çocukların savunduğu barış iradesi adına, bu topraklarda bir arada yaşamak inadımız uğruna unutmayacağız, unutturmayacağız. Bir kez daha acınızı paylaşıyorum. 33 düş yolcusu, anınız mücadelemizde yaşayacak ve biz de barış iradenizden de Türk ve Kürt halkının eşitliğini, kardeşliğini savunmaktan da bir adım olsun geri durmayacağız.”

Açıklamanın ardından aileler, bir süre oturma eylemi yaptı. Katliamda yaşamını yitirenlerin ismi okunarak “Yaşıyor” denildi. Bu sırada dağılma uyarısı yapan polis, grup dağılmasına karşın müdahale etti. Gazeteciler de alandan uzaklaştırılırken polis, onlarca kişiyi gözaltına aldı.

Akşam saatlerinde de Miralay Nazım Sokak’tan sloganlarla yürümek isteyen gruba polis müdahale etti. Polis, ters kelepçe yaparak gruptakileri gözaltına aldı. (ANKA)

Gündem