İttifak sisteminin getirdikleri: Ortak listeler, anlaşmazlıklar, pazarlıklar ve dayanışma
Siyasi partilerin seçim ittifakı yapmalarına imkan tanıyan 7102 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Seçmen Kütükleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile siyasi partiler ittifak kurarak seçime girebiliyor.
Seçim ittifakı düzenlemesinin, ittifak yapan siyasi partilere sağladığı temel iki avantaj; ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları oy toplamın göre seçim barajına tabi olmaları ve ittifak yapan siyasi partilerin milletvekili sayılarının hesaplanmasında ittifakın toplam oyunun esas alınmasıydı.
Ancak AKP ve MHP’nin 2022'de hazırladığı Seçim Yasası değişikliği ile artık ittifak partilerinin seçimde altığı oy oranında milletvekili çıkaramayacak ve ittifakın barajı geçmesi koşuluyla partiler, bir seçim çevresinde aldıkları oy oranına göre milletvekili çıkaracak.
Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler ise Anayasa m. 67/6’da düzenlenen “Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir” hükmüne göre yapılması gerek.
Peki bu mümkün mü? İttifak sistemi siyasi partileri nasıl etkiledi?
CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, HDP Seçim İşleri Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Emirali Türkmen ve Siyaset Bilimci Dr. Berk Esen ile ittifak sisteminin getirdikleri ve yaklaşan seçime etkisini konuştuk.
‘İttifak sisteminde her parti özverilerde bulunuyor’
Özellikle iktidar olabilmek için Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmanın çok önemli olduğunu ve bu yüzden de ittifakların devreye girdiğini ifade eden Erkek, şunları söyledi:
“Bu yeni bir siyaset kültürü getirdi. İlk kez Türkiye siyasi tarihinde 6 parti bir araya gelerek bir demokratikleşme mücadelesi veriyor ve Türkiye’nin yarınını inşa etme iradesi ortaya koyuyor, bu çok değerli bir şey. 6 partinin tamamı hükümet sisteminde ortaklaşıyor yani güçlendirilmiş parlamenter sistemde. Bu süreçte de her parti özverilerde bulunuyor. Çünkü Cumhurbaşkanlığı sistemi adı altında keyfilik, hukuksuzluk, adaletsizlik ve liyakatsizlik hakim. Bu sistemi değiştirmemiz lazım bu çok yanlış."
‘Kendi getirdikleri sistemi değiştirdiler çünkü Millet İttifakı Cumhur İttifakı’nın önünde’
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin referandum niteliğinde olacağını da belirten ve değişen seçim kanununa da değinen Erkek şöyle devam etti:
“Seçmen milletvekillerini seçerken ve cumhurbaşkanı adayına oy verirken bu sistemin devam edip etmemesine de karar verecek. Tek adamın iradesi mi yoksa ortak akıl mı? sorusunun cevabını göreceğiz.”
“Kendi getirdikleri sistemi değiştirdiler çünkü Millet İttifakı Cumhur İttifakı’nın önünde. Kendi çıkarlarını ülkenin ve toplumun çıkarları önünde gördükleri için değiştirdiler seçim kanunu. Zaten bir iktidar seçime çok az kala seçim kanunlarıyla oynuyorsa o iktidar gidicidir. Bunlar da gidecekler.”
‘MHP’de pek çok ilde AKP listelerinden seçime girebilir’
Yapılan değişikliğin pek çok ilde ortak liste ile seçime gidilmesine neden olacağını söyleyen Erkek, “MHP’de pek çok ilde AKP listelerinden seçime girebilir. Biz de 6’lı masa olarak il il çalışmalarımızı yapıyoruz ve Meclis’te çoğunluğu alacağız. Ardından seçim sistemini, Siyasi Partiler Kanunu’nu değiştireceğiz ve siyaseti demokratikleştireceğiz” dedi.
‘Kendi bulunduğunuz noktadan bir adım geri atmak zorundasınız’
“Siyasette birlikte hareket etme kararı verildiği zaman zaten kendi bulunduğunuz noktadan bir adım geri atmak zorundasınız” diyerek farklı görüşte siyasi partiler ile bir ittifakın içinde olmanın getirdiği zorluklara değinen DEVA Partili İdris Şahin, “Uzlaşı ancak fedakarlıkla mümkün olur. 6’lı masada elbette bunu yapıyor. Çünkü bu sistem zorunlu olarak böyle hareket etmeyi gerektiriyor. Olması gereken farklı siyasi fikirlerin parlamentoda bir bütün olarak uzlaşıyla ülkeyi yönetmeye dair adım atmasıdır” diye konuştu.
‘Şu an ülkede MHP’nin politikaları geçerli’
AKP ve MHP ittifakına da değinen Şahin, “Bu açıdan baktığımızda en büyük fedakarlığı AKP yapıyor. 290 üzerinde milletvekiliyle birlikte AKP kendisini MHP’ye teslim etmiş durumda. Şu an ülkede MHP’nin politikaları geçer hale gelmiş durumda" dedi.
‘Zorunlu olarak tek liste içerisinde seçimlere girmeye teşvik eden bir uygulama’
2017 yılında yapılan Anayasa değişikliği sonrasında ittifak yasası ile temsilde adalet noktasında vatandaşın kullandığı oyların tamamının parlamentoya yansıdığını ifade eden ve 2022’de getirilen değişiklik ile bunun önüne geçildiğini belirten Şahin şunları söyledi:
“2018 seçiminde oy kullanan vatandaşın yüzde 97.5’i şu an parlamentoda temsil ediliyor. Bu yeni getirilen yasa ise oyun devam ederken oyunun kurallarını değiştirmek üzerine kurulu. İktidar 2023 seçimlerinde nasıl karlı çıkabilirim düşüncesiyle masa başında bir mühendislik faaliyeti yaptı. İttifak içerisindeki partilerin dayanışmasını ortadan kaldıran; zorunlu olarak tek liste içerisinde seçimlere girmeye teşvik eden bir uygulama.”
‘Bu dayanışma ile yasadaki zorluk aşılabilir’
“Özellikle yeni kurulan siyasi partilerin bireysel tasarruflarının önüne engel koymak, onları güçsüz bir hale getirmek de amaçlandı. Bir seçim yasasına ne kadar düğüm atarsanız atın onu çözecek olan vatandaşın iradesidir. İktidar kendi lehine bir düzenleme yaptı ama millet onun oyununu eminim sandıkta bozacaktır.”
İttifakın parlamento dağılımı ve aritmetiği konusunda ittifakın neredeyse hiçbir hükmü kalmadığı düşüncesinde olan Şahin son olarak, “Sadece siyasi partiler birinin listesinde girmeyi kabul ederlerse bu dayanışma ile yasadaki zorluk aşılabilir” yorumunu yaptı.
‘İttifakların baraj dışında hiçbir işlevi kalmadı’
HDP'li Emirali Türkmen ise AKP’nin tek başına parlamento çoğunluğunu alamayacak hale geldiğinden beri her seçim öncesi sistemi değiştirdiğini vurgulayarak “AKP seçim sistemiyle oynayarak kendi pozisyonunu güçlendirmek istiyor. Yeni yasayla birlikte baraj dışında hiçbir işlevi kalmadı ittifakların. Çünkü bu sistem çok oy alanları koruyor. AKP’de kendi oyunun çok olacağını düşündüğü için bunu yaptı” dedi.
‘Partilerin öznellikleri, farklılıkları da ortadan kalkmış oldu’
İttifak sistemine dair de değerlendirmelerde bulunan Türkmen şunları söyledi:
“Çok küçük partiler ittifak içerisinde değerli hale geldi. Öte yandan tek bir oyun bile dışarıda kalmaması için en büyük siyasi partiden en küçüğüne kadar ortak nasıl davranacaklarının imkanını arıyorlar. Aşağıdan daha demokratik biçimde ön seçimlerle gelen bir seçim sürecinin önemini kapatmış oldu ittifak sistemi, zaten antidemokratik olan seçim yasası partidaşların oyuyla seçilecek adayları imkansız hale getirmiş oldu. Tek listeyle seçime girmek zorunlu hale geldi. Böylece partilerin öznellikleri, farklılıkları da ortadan kalkmış oldu.”
‘6’lı masa bir yıldır uzlaşmak için uğraşıyor’
Türkiye gibi otoriter rejimlerde muhalefet partilerinin seçimleri kazanmak için bu tarz ittifaklara girmek zorunda kaldığını ve bunun sadece Türkiye’ye özgür bir durum olmadığını belirten Dr. Berk Esen'in değerlendirmesi şöyle:
“Bu tarz ittifakları oluşturduktan sonra yürütebilmek ve seçimlerde başarı kazanmak çok kolay değil. İttifaklar kendi içlerinde çok sıkıntılar yaşıyorlar. Çok farklı görüşlerde siyasi partiler bir araya geldiklerinde ortak bir program etrafında uzlaşmakta zorlanıyorlar. 6’lı masanın bu konuda bir yıldır uğraştığını ve henüz yeni yeni belli konularda uzlaşıldığı görülüyor."
Uzlaşması daha zor olan konunun ise ortak bir aday ve parlamento seçimlerinde ortak liste çıkartmak olduğunu söyleyen Dr. Esen şöyle konuştu:
“Burada artık sınırlı siyasi pozisyonları, partilerin kendi aralarında müzakere ederek belirlemeleri gerekiyor. Burada da kazananlar ve daha çok kazananlar ortaya çıkıyor. Hal böyle olunca da partiler kendi adaylarını öne çıkartmak istiyor. Türkiye örneğinde de bunu çok yakından görüyoruz. 6’lı masa hala aday konusunda uzlaşabilmiş değil.”
‘Güce ulaştıktan sonra o gücün paylaşılması anlaşmazlığı olacak’
“Emek ve Özgürlük İttifakı’na da bakacak olursak burada da bir ortak liste tartışması yürüyor. “Hangi partinin listesinden girilecek?”, “Ayrı ayrı partiler aday gösterecek mi?”, “Ortak liste çıkarılırsa partilere ne kadar kota ayrılacak?” gibi tartışmalar var. Özellikle 6’lı masa gibi iktidara gelme şansı olan ittifaklar açısından güce ulaştıktan sonra bir de o gücü kendi aralarında nasıl paylaşacaklarına dair bir anlaşmazlık ortaya çıkıyor. Bu da ittifakın getirdiği üçüncü bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.”
‘Büyük partiler küçük partilere hangi oranda kendi listelerinde kontenjan verecek?’
“2018’de partiler ittifak içerisinde olsa da rahatlıkla ayrı ayrı seçime girebiliyorlardı ve milletvekili dağılımında bir dezavantaj yaratmıyordu hatta bu CHP’ye iktidardan çok daha fazla yaradı. Şimdi bu sistem değişti. Küçük partiler milletvekili çıkartmak istiyorsa büyük partinin listesinden seçime girmek zorunda kalacaklar. Bu iki açıdan zorluk yaratıyor. Birincisi partiler hazine yardımı almak için seçimlerde yüzde 3 oya ulaşması gerekiyor. Eğer partiler kendi listeleri ile değil bir başka partinin listesinden seçime girerse sonraki dönemde hazin yardımı alamayacak demektir. Mesela TİP bu yüzden ittifak içerisinde kendi listesi ile seçime girmeyi zorluyor. İkinci sorun da büyük partiler küçük partilere hangi oranda kendi listelerinde kontenjan vereceği.”
‘Mart ayı liste savaşları, milletvekili pazarlıkları ile geçecek’
“Küçük partiler daha fazla milletvekili isteyecek büyük partiler ise vermeyecek. İktidarın seçim yasasında yaptığı değişikliklerin Mart ayında muhalefeti ciddi derecede meşgul edeceğini düşünüyorum. Ortak aday meselesi bir şekilde çözülecek ancak bütün bir Mart ayı liste savaşları, milletvekili pazarlıkları ile geçecek. Ve bu süreçte pek çok küskün ortaya çıkacak.”
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.