İYİ Partili Turhan Çömez: Ergenekon döneminin adalet bakanı hesap vermeli

İYİ Partili Turhan Çömez: Ergenekon döneminin adalet bakanı hesap vermeli
İYİ Partili Turhan Çömez, Ergenekon davalarına müdahil olan herkesten hukuk önünde hesap sorulması gerektiğini belirtirken, 'adaletin ayaklar altına alındığı bir dönemde' Sadullah Ergin'in bakanlık yaptığını kaydetti.

Millet İttifakı'nın ortaklarından İYİ Parti ile DEVA Partisi'nin yöneticileri arasında Ergenekon davası nedeniyle sosyal medya üzerinden tartışma yaşanmıştı.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, "Ergenekon ve Balyoz’un bir bütün olarak içi boş, alakasız darbe girişimi olmadığını ve tiyatral, iktidarın organize ettiği bir yaklaşım biçimi olduğunu benim kabul etmem mümkün değil" demişti.

İYİ Partili Çömez de 'Ergenekon ve Balyoz davalarının 'FETÖ ile AKP'nin kol kola olduğu dönemde emperyal güçlerle birlikte kurguladığı kumpaslar' olarak tanımlarken, "Dönemin Adalet Bakanı başta olmak üzere bu zulmün sorumluları hesap verecektir" karşılığını vermişti.

Sözcü'den Ruhat Mengi'e konuşan Çömez, "Ergenekon kumpas davalarının en yoğun yaşandığı adaletin ayaklar altına alındığı bir dönemde bu ülkede Adalet Bakanı Sadullah Ergin'di" ifadesini kullandı.

Ergin, 14 Mayıs seçiminde CHP'nin listesinden Ankara'dan aday gösterilmiş, bazı kesimlerin tepkisini çekmişti.

'Cehalet veya art niyet'

Çömez'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

* (Yeneroğlu'yla seçim öncesi tartışma) Hatırlayacaksınız, daha önceden buna benzer açıklamalar Sayın Ali Babacan'dan da geldi. Bunca olan bitenin ardından böyle bir açıklama yapmanın iki izahı olabilir; ya hakikaten ne olup bittiğinin farkında değillerdir, büyük bir cehalet vardır veya bir art niyet vardır. Bir partinin genel başkanı beraatla sonuçlanmış bir kumpas davasıyla ilgili ‘yeniden görülmeli' diyebiliyorsa, o partinin önemli bir ismi seçim arifesinde, buna benzer ifadeleri tekrar ediyorsa ben bunun arkasında art niyet ararım. Tabii bunu konuşurken şunu unutmamak lazım; Ergenekon kumpas davalarının en yoğun yaşandığı adaletin ayaklar altına alındığı bir dönemde bu ülkede Adalet Bakanı Sadullah Ergin'di.

'Cevap veririm'

* (Zamanlama yanlış mı?) Partiler bir ittifakta da olsa görüş ayrılıkları tabii ki olabilir ama bu çok önemli bir konuda ve çok sert bir tartışma, zamanlama yanlış olabilir mi? Böyle bir dönemde Millet İttifakı'nın üyesi bir partinin önemli bir siyasetçisi “Bu davanın yeniden görülmesi gerekir” diyorsa ben ona bu cevabı veririm, vermezsem siyasi duruşuma haksızlık etmiş olurum.

'Devlet özür dilemeli'

* Ben şahsım adına söylüyorum, bu davada büyük zulüm görmüş biri olarak bu değerlendirmeyi yaparım. Türkiye AKP ile FETÖ'nün kol kola olduğu dönemde bir takım emperyal güçlerin de koordinasyonuyla bir kumpas süreci yaşadı ve çok sayıda yurtsever mağdur edildi, eziyet gördü. Bugün devletin bu insanlardan tek tek özür dilemesi gerekir.

'Hesap vermeliler'

* Erdoğan “Ben bu davanın savcısıyım” demişti, o davanın fiili savcısı bugün yurt dışında, kaçak. O adamın altına zırhlı aracı verirken Erdoğan bu davayla ilgili tarafını net olarak belli etmişti. Ve tam 12 koca yılın ardından bu dava beraatla sonuçlandı, hala kimi siyasetçiler bu süreçten medet umarcasına, eski reflekslerini ve eski kodlarını tekrar hatırlarcasına böylesi absürt ve anlaşılamaz bir tavır içerisine girmişlerdir. Altını çizerek yine söylüyorum, bu davaya dahli olan, katkısı olan, desteği olan her kim varsa hukuku katlettikleri, insan haklarını ihlal ettikleri için hesap vermelidirler ve o günün kudretli Adalet Bakanı mutlaka ve mutlaka o döneme dair hesap vermeli ve bizimle yüzleşmelidir. (Kısa Dalga)

Politika