İzmir Tabip Odası: "Kapanma kararı iki ay önce alınsaydı daha doğru olurdu, 10 bin insanımız boşu boşuna hayatını kaybetti"

İzmir Tabip Odası: "Kapanma kararı iki ay önce alınsaydı daha doğru olurdu, 10 bin insanımız boşu boşuna hayatını kaybetti"
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, tam kapanma kararının sosyal devlet ilkesi dikkate alınarak uygulanması gerektiğini vurgulayarak, “İki ay önce, böyle bir karar alınsaydı, çok daha doğru olurdu. İki ayda 10 bin insanımız boşu boşuna hayatını kaybetti" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 29 Nisan'da başlayacak 18 günlük tam kapanma kararıyla ilgili İzmir Tabip Odası'ndan dikkat çeken bir çıkış geldi. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, 18 günlük sürede, üretim ve imalat yerlerinin açık olacağını, inşaat gibi birçok sektörün faaliyetlerine devam edeceğini belirterek, “Bunun neresi tam kapanma” dedi. Tam kapanma kararının sosyal devlet ilkesi dikkate alınarak uygulanması gerektiğini vurgulayan Çamlı, “İki ay önce, böyle bir karar alınsaydı, çok daha doğru olurdu. İki ayda 10 bin insanımız boşu boşuna hayatını kaybetti" diye konuştu.

Basın toplantısı düzenleyen İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, İzmir'de pandemi servisleri ve yoğun bakımların dolu olduğunu, ciddi sıkıntılar yaşandığını aktardı. Vakalarda kesinlikle bir düşüş olmadığını, sadece vaka artış hızında bir azalma olduğunu dile getiren Çamlı, “Sağlık sisteminin bunu karşılayamayacağını defalarca söylemiştik. Çünkü kaynağından sınırlandırılamayan bir pandemi, hastanelerde hastaları karşılayarak kontrol altına alınmak istenirse dünyanın en gelişmiş sağlık sistemlerini bile iflas ettirir. Türkiye'nin sağlık sistemi de şu an ciddi şekilde zorlanmakta” diye konuştu. “Tam kapanma” kararını değerlendiren Çamlı, şunları söyledi:

“Aylardır, Tabipler Birliği ve bilim insanları olarak tam kapanmanın gerekli olduğunu söyledik. Kontrollü bir şekilde toplumsal hareketliliğin azaltılması gerektiğini vurguladık. Ne yazık ki bilim insanlarının görüşlerine değer verilmedi. Geldiğimiz noktada bir tam kapanma açıklandı ama bu ne kadar tam kapanma, beklentileri ne kadar karşılıyor, tartışılır.

Birincisi, tam kapanmada bizler, hayati zorunluluk taşıyan iş alanları dışındakilerin durmasını istemiştik. Oysa baktığımız zaman imalat sektörünün devam edeceğini, inşaatların durmayacağını görüyoruz. Pek de gerekli olmayan işyerlerinde faaliyetlerin devam ettiğini görüyoruz. Ama burada tam kapanma, sokağa çıkma yasağına dönüştürülmüş durumda. Yevmiyeyle çalışanlar açlığa mahkûm edilirken, esnaf dükkân kapatırken büyük şirketler, büyük fabrikalar çalışmaya devam edecek. Bunun neresi tam kapanma.

Dolayısıyla bu noktada işsizler, yoksullar, engelliler, yaşlılar ciddi mağduriyetler yaşayacak. Böyle bir kapanmanın, sosyal ve ekonomik yönden desteklenmesi gerekirdi. Kira desteği, asgari geçim katkısı gibi yardımlar olmalıydı. Sosyal ve ekonomik destek paketi olmadan hayata geçirilecek böyle bir kapanma, insanları açlığa mahkûm edecektir. Türkiye, pandemi sürecinde sosyal ve ekonomik destek paketini en az veren ülkelerden biri. Bunlar olmadan kapanma, doğru değildir. Orada üretim devam edecekse, işçiler kapalı ortamda çalışmaya devam edecekse, bu kapanmadan çok iyi sonuçlar alınamaz. Her ne kadar bizim taleplerimiz karşılanmasa bile, bu kararda önemli bir gecikme var. İki ay önce, böyle bir karar alınsaydı, çok daha doğru olurdu. İki ayda 10 bin insanımız boşu boşuna hayatını kaybetti.”

“HIZLI AŞILAMA YAPILMALI, OYSA YOK”

Yine de bu tam kapanmanın vaka sayılarında azalmayı sağlayacağını aktaran Lütfi Çamlı, "Bu süreçte hızlı bir aşılama yapılmalı. Oysa aşımız yok. ‘50 milyon doz aşı gelecek’, ‘100 milyon doz’ gelecek denildi. Ama şu an için elimizde sadece 8 milyon doz aşı var. Bu aşı da ilk aşısı yapılmış, ikincisini olacak kişilere ait. Yani yeni bir aşılama için aşımız yok. Sağlık Bakanı’nın açıklamalarından bunu anlıyoruz" diye konuştu.

 



Sağlık