JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI: “CEYLAN’IN KARDEŞLERİ DE VAR AİLESİNE ONLAR DESTEK OLUR”
Jandarma Genel Komutanlığı, Lice’deki evlerinin yakınında koyunlarını otlatırken oynadığı askeri mühimmatın patlaması sonucu yaşamını yitiren Ceylan Önkol’un ailesine tazminat ödenmesi yönündeki İdare Mahkemesi kararını, tartışmaları ifadelerle temyiz etti.
Yaşamını yitirdiğinde 9 yaşında olan Ceylan Önkol, 28 Eylül 2009’da Şenlik köyündeki evlerinin yanındaki tarlada ailesinin koyunlarını otlatıyordu. Bu sırada elindeki “tahra” adı verilen ve çalı – çırpı kesmeye yarayan aletle tarlada bulunan bombaatarı vurmaya başladı. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bombaatar Ceylan Önkol oynarken patladı ve Önkol yaşamını yitirdi. Ailenin iddiasına göre de Önkol’un ölümüne, yakından atılan havan mermisi neden oldu.
TIKLAYIN / CEYLAN ÖNKOL’A AÇIK MEKTUP: GEÇÇEK Mİ CEYLAN?
Önkol öldükten sonra bir taraftan ceza soruşturması başlatılırken bir taraftan da anne – babası maddi ve manevi tazminat davası açtı. Bu dava, Diyarbakır 2’nci İdare Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme yargılama sonunda yüzde 90 idareyi, yüzde 10 da Ceylan Önkol’u sorumlu tuttu. İdare Mahkemesi, aileye 182 bin 332 TL maddi, 100 bin TL de manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
İdare Mahkemesi, tazminat miktarını hesaplanırken Ceylan’ın büyüyüp çalışarak ailesine maddi destek olacağını da dikkate aldı.
TEMYİZ GEREKÇESİ: ZENGİNLEŞMEYE NEDEN OLMAMALI
Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı adına, İdare Mahkemesi’nin kararını 2021 Nisan’da Danıştay’da temyiz etti. Genel Komutanlık, özetle idarenin kusur oranının fazla hesaplandığını bu nedenle aileye fazla tazminat ödenmesinin hükmedildiğini savunduğu temyiz dilekçesinde tartışmalı ifadeler kullandı. Kısa Dalga, temyiz dilekçesinin detaylarına ulaştı.
Bölgenin PKK ile çatışma alanına yakın olduğunun bilindiğinin belirtildiği temyiz dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilkelerine göre, maddi tazminat hiçbir şekilde zenginleştirme aracı olarak kullanılmamalıdır. Kişinin sağlığında veya ölümü halinde hak sahiplerinin normal koşullar içerisinde elde edilmesi mümkün olmayan yüksek boyutlarda tazminata hükmedilmemelidir.”
“KIZ ÇOCUĞUNUN AİLEYE BAKMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOK”
Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki kadın avukat tarafından hazırlanan temyiz dilekçesindeki kız çocukları ve onların ailelerine karşı sorumluluklarına ilişkin değerlendirmeler de dikkat çekti.
“Merhum Ceylan Önkol’un vefat etmesi son derece üzücü bir durum olmakla birlikte, bu üzücü hadisenin idareye atfının mümkün olmadığı” savunulan dilekçede şu ifadeler yer aldı:
“Merhum Ceylan Önkol kız çocuğu olduğundan, genel mevzuat çerçevesinde, ailesine maddi destek yükümlülüğü bulunmamaktadır. Tabi ki kız çocukları imkanları ölçüsünde ailelerine destek olabilmekte iseler de, kanunen zorunluluk bulunmamaktadır. Kaldı ki merhumun meslek sahibi olup kazanç elde etmesi de sadece olasılık dahilinde olup somut verilere dayanmamaktadır.”
“BAŞKA EVLATLARI DA VAR ONLAR DESTEK OLUR”
Temyiz dilekçesinin en tartışmalı bölümlerinden biri de “Ceylan olmasa da anne – babasına diğer kardeşleri bakar” düşüncesinin yansıdığı şu satırlar oldu:
“Diğer taraftan davacıların (Ceylan Önkol’un anne ve babası) merhum Ceylan Önkol’dan başka evlatları da vardır ve onların anne babalarına destek olma olasılıkları hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanmamıştır.”
Önkol ailesine ödenmesine karar verilen maddi ve manevi tazminat miktarını fazla bulan Jandarma Genel Komutanlığı, 100 bin TL’lik manevi tazminata faiz işletilmesine da şu satırlarla karşı çıktı:
“Kararda (İdare Mahkemesi’nin kararı) manevi tazminata faiz işletilmiştir. Halbuki manevi tazminat mahkemelerce, paranın karar tarihindeki alım gücü, olay tarihinden karar tarihine kadar geçen sürelerdeki değişen sosyal ve ekonomik koşullar nazara alınarak ve olay tarihindeki manevi zararın tamamını kapsayacak şekilde tespit edilmektedir. Bu nedenle manevi tazminata faiz işletilemez.”
İdare Mahkemesi’nin kararını, Ceylan Önkol’un ailesi de temyiz etti. Bu aşamadan sonra kararı Danıştay verecek.
CEZA DOSYASI ZAMANAŞIMINA BIRAKILDI
Önkol ailesinin avukatları 2010'da dosya hakkında alınan gizlilik kararına yaptıkları tüm itirazlar reddedildiği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Mayıs 2012'de hala dava açılmaması ve şüphelilerin bulunmaması nedeniyle tekrar AİHM'e başvuruldu. AİHM etkin soruşturma ve yaşam hakkı açısından “ihlal olmadığına” karar verdi. 30 Nisan 2014’te Ceylan Önkol’un ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyadaki kanıt ve raporların faillerin tespiti için yetersiz olduğuna kanaat getirdi ve dosya için “Daimi arama kararı” verdi. Böylece dava zamanaşımına bırakıldı.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.