KA.DER'den siyasilere yerel seçim mektubu: Kadın adaylara yer verin

KA.DER'den siyasilere yerel seçim mektubu: Kadın adaylara yer verin
KA.DER siyasi parti liderlerine yerel seçim mektubu gönderiyor: Cumhuriyet tarihinin “en yüksek” sayısına ulaşan mecliste 600 milletvekilinden 119’unun kadınlardan oluşmasına sevinmeli miyiz? Seçimlerde partinize çeşitli kademelerde aday adaylığı için başvuran kadınlara, sırf kadın olduğu için değil; gerçekten liyakatli oldukları için yer vermeniz, ülkemizde değişim ve dönüşümün gerçekleşmesinde ön açacaktır.

31 Mart yerel seçimlerine kısa bir süre kaldı. Partiler, il ve ilçe adaylarının belirlenmesi için hummalı bir çalışma yapıyor.

Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) siyasi parti liderlerine göndermek üzere hazırladığı mektupta “Kadınlar ilk kez 8 Şubat 1935 Genel Seçimlerinde seçilme hakkı elde ettiğinde 444 milletvekilinden oluşan parlamentoda sadece 18 kadın vekil yer alabilmişti. Bugün ise elde edilen onca kazanımdan sonra Cumhuriyet tarihinin “en yüksek” sayısına ulaşan mecliste 600 milletvekilinden 119’unun kadınlardan oluşmasına sevinmeli miyiz?” diye sordu.

KA.DER mektubu kamuoyula da paylaştı. Türkiye’nin 1935 yılında dünya sıralamasında kadın temsili açısından 2. sırada yer aldığını hatırlatan KADER “Türkiye’nin, bugünlere geldiğimizde Parlamentolar Arası Birliğinin 2023 verilerine göre dünya sıralamasında oranı yüzde 17,4 olup 131.sırada yer alıyor olmasına üzülmeli ve bunu dert edinmeli miyiz?” diye de sordu.

19 yerel seçimde sadece 150 kadın belediye başkanı oldu

Soruyu “fazlasıyla” diye cevaplayan KA.DER , 100 yıllık Cumhuriyet tarihinin belediye başkanlarının belirlendiği 19 yerel seçimde “32 binden fazla belediye başkanı içinde sadece 150 kadın başkanın olmasına ne diyeceğiz?” ifadelerini kullanan KADER , muhtar sayılarından da örnekler sundu:

Bitlis, Muş, Sinop ve Şanlıurfa da hiç kadın muhtar yok

2019 seçimlerindeki kadın muhtar oranı, 1930 yılıyla aynı; bu oran yüzde 2,14 ve toplam dört ilde (Bitlis, Muş, Sinop ve Şanlıurfa ) da hiç kadın muhtar yok. Trajik gerçekten…

KADER liderlere göndereceği mektubunda şu ifadelere yer verdi:

Trajik ama gerçek olan bu tablo siyasette kadının eşit temsiline değil, “temsili” olarak kadının varlığına işaret ediyor.

Bu oranlar partilerin, tüzüklerine ve yönetmeliklerine yazdığı %30, %25 kadın kotalarına rağmen böyle…

Yani tüzük ve yönetmeliklerde kadın kotası, pozitif ayrımcılık vb. kadınların haklarını güvenceye alan maddelerin yer alması partilerin erkek siyaset anlayışında bir değişiklik oluşturmuyor. Organların seçiminde, adaylıkların belirlenmesinde, kurulan komitelerin neredeyse çoğunu erkeklerin oluşturduğunu biliyorken; buralardan kadınların kotalara, anayasal güvence altına alınan eşit temsil hakkına rağmen çıkmayacağını biliyoruz. En temelden, yani kendi siyaset aracımız olan partilerimizden eşit temsili uygulamaya başlamazsak toplumda bir fark yaratamayacağımız çok açık.

Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi bizde de siyasette kadın temsilinin eşitsiz olmasının köklü nedenleri var.

Patriarkal sistem…

Patriarkanın toplumu şekillendirmesinde en temel özellik cinsiyete dayalı rollerdir. Kadınların toplumsal yaşama katılımının artması için oluşturulmayan her politik zemin, siyasette yer almalarını da olumsuz etkiliyor.

Siyasal alan dâhil, kadınların kendilerini gerçekleştirebilmelerinin yolunun erkekler tarafından oluşturulan bariyerlerle kapandığını görüyoruz. Sadece siyasetin değil toplumsal yaşamın neredeyse her kurumu eril anlayışla şekilleniyor. Bu da eşit temsile engel oluşturuyor.

Bunu değiştirmek mümkün. Önümüzde yerel seçimler var. Kadınların siyasette eşit temsilinin anayasal güvence altına alınması elzem…

Kadınlar ve erkekler arasında eşit temsil farkını kapatacak, somut olarak temsili artıracak, anayasa ve seçim yasalarına eklenecek maddelerle bir pozitif değişiklik yaratmak mümkün. (Slovenya* örneğinde olduğu gibi) Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yeni bir bakış ve siyasetin bu eril halinin sorgulanması gerekli.

'Hegemonya kırılmalı, kırmalıyız…'

Her geçen gün daha erkekleşen ülke siyasetinin kodları değişmeli.

Evet, bu mümkün; bu çağrıya karşılık vermeyenlere rağmen mümkün. Türkiye’de kadınların toplumsal hayattan ve siyasetten dışlanması, siyasal alanda kadın sesine tahammülün olmaması, siyasal zeminde yer almalarının engellenmesi daha fazla sürdürülebilir değil. Siyasette eşitsiz tavır, kadınların bu alanda ayrımcılığa uğramaları, daha fazla katlanılır değil.

Bu yüzden KA.DER’in kurulma sebebi ve yaptığı çalışmaların ana eksenine bakarsak siyasette kadının eşit temsil hakkı sağlanabilirse toplumda da eşit haklarımızın mümkün olduğunu söylüyoruz. Kadınların eşit temsilinin sağlanması sadece Ka.Der’in, sivil toplum kuruluşlarının ve kadınların değil siyasette söz sahibi olan bütün partilerin mücadele alanı olmalıdır. Ancak eşit temsil sağlandığında gerçek demokrasiden bahsedebilir, toplumun her kesimiyle eşit bir yönetim şekli oluşturabiliriz.

Bu nedenle yerel seçimlerde partinize çeşitli kademelerde aday adaylığı için başvuran kadınlara, sırf kadın olduğu için değil; gerçekten liyakatli oldukları ve bu şekilde eşitliği sağlayabileceğiniz için yer vermeniz, ülkemizde değişim ve dönüşümün gerçekleşmesinde ön açacaktır.

Bir parti lideri olarak sizi değişimin kilidini açmaya tüm kadınlar olarak davet ediyoruz. (Kısa Dalga)

Gündem