Kadına şiddette unutulan e-kelepçe, öğrencide hatırlandı

Kadına şiddette unutulan e-kelepçe, öğrencide hatırlandı
Elektronik kelepçe 6 yılda sadece 201 kadına yönelik şiddet vakasında kullanıldı. Kadın platformu sözcüleri, “Kadın katillerine, şüpheli kadın ölümlerinde olası faillere, tecavüzcülere hemencecik takılmayan o kelepçe, gençlere ve bir üniversiteye vuruldu" diye tepki gösteriyor.

Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında imzalanan protokolle 8 Mart 2015'te elektronik kelepçe uygulamasına dair bir karar alındı. Şiddet faili ya da şüphelisi olan erkeklere yönelik uzaklaştırma kararı alan kadınların korunması için devreye girmesi planlanan elektronik kelepçe, bazı şehirlerde başlayan pilot bir uygulama oldu. İçişleri Bakanlığı'nın ocak ayında yaptığı açıklamaya göre elektronik kelepçe bugüne kadar 201 vakada kullanıldı. Avukat Selin Nakıpoğlu, "Günde en az üç kadının erkek şiddeti sonucu hayatının çalındığını düşünürsek elbette bu rakam çok düşük" dedi. Diğer yandan Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan rektörü protesto amacıyla düzenlenen eylemlere katılan onlarca kişiye elektronik kelepçe takılması kararı alındı.

BBC News Türkçe’nin haberine göre, Avukat Selin Nakıpoğlu, "Şiddet failleri hakkında uzaklaştırma kararı alan kadınlar, uzaklaştırma kararlarını ihlal eden erkekler tarafından öldürülüyor. Kolluk güçleri ancak kadınlar öldükten sonra geliyor; elektronik kelepçe kadınları hayatta tutmak için kullanılmıyor" diye konuşurken Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Genel Sekreteri Fidan Ataselim, kadına yönelik şiddetle ilgili ivedi kararlar alınmasını savundukları bir dönemde "Boğaziçi Üniversitesi'nde demokratik itirazlarını dile getirenlerin bir gecede yakalanmasının" bir çelişki olduğunu dile getirdi.  Ataselim, "Kadın katillerine, şüpheli kadın ölümlerinde olası faillere, tecavüzcülere hemencecik takılmayan o kelepçe, gençlere ve bir üniversiteye vuruldu" saptamasını da ekliyor.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise elektronik kelepçenin kadına şiddetle mücadele etmek için yaygınlaştırılmaya başlandığını vurgulayarak, "Elektronik kelepçe uygulamasını 81 ilde yüksek riskli vakalarda kullanarak şiddet mağdurlarını etkin şekilde korumaya devam edeceğiz" dedi.

'Personelin ve kelepçenin yetersiz olduğu söyleniyor'

Avukatlar, kadına karşı şiddet davalarında hakimlerin elektronik kelepçe kararını çok nadir verdiğini vurguladı.  Karar alınsa dahi personel ya da kelepçe eksikliğinden uygulamaya geçilmediği belirtiliyor.

Avukat Yelda Koçak, "Potansiyel şiddet faillerini durdurmak amacıyla uygulanması yönünde talep etsek de bir türlü elektronik kelepçeyi taktıramıyorduk. 'Yeterli personel yok, yeterli kelepçe yok' yanıtı verildi hep" dedi. Bu yüzden avukatlar, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine katıldıkları için ev hapsi verilen öğrencilere elektronik kelepçe takılması kararının çelişkili olduğunu dile getiriyor.

Avukat Koçak, "Devletin elinde bu kadar kelepçe var madem, madem ki 24 saat içinde takabilecek personeliniz var, neden kadınların hayatı için istihdam edilmiyor bu personel ve kadınlar için kullanılmıyor bu kelepçeler, diye soruyoruz" açıklamasında bulunuyor.

Hayat kurtarır

Avukatlar ayrıca şiddet faillerinin ev hapsine alınmadan da elektronik kelepçe ile kadınların korunmasının mümkün olduğu görüşünde. Avukat Yelda Koçak, modemin kadınlara verilmesi takdirinde potansiyel failin yaklaşmasıyla sinyal göndermesinin sağlanabileceğini aktardı:

"Polis, yaklaştığı sinyalini alır almaz olay yerine müdahale ettiğinde kadınlar hayatta kalır, ki biliyoruz, uzaklaştırma kararı cebinde olan onlarca, yüzlerce kadın öldürülüyor. Ve kadınlar defalarca başvuru yapıyorlar. Bunun en uç örneği Eskişehir'de Ayşe Tuba Arslan'dır."

Eskişehir'de yaşayan Ayşe Tuba Arslan, 2019 yılında hakkında 23 defa suç duyurusunda bulunduğu eski eşi tarafından öldürüldü.

Arslan'ın son dilekçesinde eski eşiyle ilgili, "Yalçın Özalpay isimli şahısla ilgili başvurmadığım hukuki işlem kalmadı. Bu şahıstan ölüm tehdidi alıyorum. Benim ölümüm gerçekleşince mi bana yardım edeceksiniz?" dediği ortaya çıkmıştı.

Ölümünden sonra Ayşe Tuba Arslan'ın Eskişehir'de savcılık ve emniyete iki yıl içinde Özalpay hakkında hakaret, tehdit ve basit yaralama iddialarıyla 23 kez suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı.

 Adalet Bakanı Abdulhamit Gül konuyla ilgili, "Adalet, kapısına gelenin feryadına sessiz kalamaz. Bu konuda yargısal olarak en ufak bir aksaklık yaşandıysa HSK (Hâkimler ve Savcılar Kurulu) gerekli müeyyideyi uygulayacaktır" demişti. Ancak emniyet birimleri hakkında yapılan soruşturmada 'İhmal yok' sonucu çıktı.

Hakimler ve Savcılar Kurulu da fail Yalçın Özalpay hakkında ev hapsi uygulamayan hakim hakkında 'Kovuşturmaya yer yok' kararı verdi, dosyayı kapattı.

Yalçın Özalpay ise ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Gündem