Kalp hastalığı olanlar nasıl beslenmeli?
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gökçe Şirin, "Bir kalbin sağlıklı olabilmesi, bir vücudu sağlıklı kılabilmesinin de en temel noktası damarlarımız" dedi. Prof. Dr. Şirin, "Sağlıklı beslenme alışkanlıklarından vazgeçme, yeterli egzersiz yapılmaması, sigara ve alkol kullanımı gibi nedenlerle zaman içinde damar fonksiyonunun bozulmaya başlar. Bu bozulma ile damar iç yüzeyinde lipit ve benzeri maddelerin birikimine bağlı olarak plak oluşumu gelişir ve bu oluşum da damar duvarının kalınlaşmasına, kan akımının geçişini engelleyen daralma ve tıkanıklara neden olmaktadır" diye konuştu.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Yunus Turgay Erten ise kalp damar hastalıkları nedeniyle meydana gelen erken ölümlerin tamamına yakını önlenebilir nitelikte olduğunu kaydetti. Erten, "Davranışsal risk faktörlerinden sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, sigara ve alkol kullanımı koroner kalp hastalığı gelişiminin yüzde 80'inden sorumludur. Kalp hastalarında tedavinin temelini ise yaşam tarzı değişiklikleri ile koruyucu tedbirler almak oluşturmaktadır" diye konuştu.
Diyetisyen Deniz Pirçek de kalp damar hastalıklarından korunma ya da tedavi için uygulanacakların başında ideal kiloya sahip olmanın yer aldığını aktardı. Pirçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
* "Stres, hareketsiz yaşam tarzı, sigara kullanımı, diyabet, obezite, hipertansiyon, yüksek kolesterol gibi sebepler kalp hastalıklarının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
* Günümüzde dünya nüfusunun yüzde 25'i kalp damar hastalıklarının etkisi altındadır. Küçük değişikliklerle kalp hastalıkları açısından risk faktörlerinizi azaltabilir ve daha sağlıklı bir yaşama adım atabilirsiniz. Daha az yağlı etler tüketmeye yemeye özen gösterilmelidir. Araştırmalar, çok fazla özellikle de hayvansal kaynaklı doymuş yağ tüketmenin kalp sağlığı açısından tehlikeli olabileceğini söylemektedir.
* Yağ tüketiminde denge sağlamaya çalışılmalıdır. Zeytinyağı, avokado, keten tohumu, ceviz, fındık, badem, Hindistan cevizi yağı gibi farklı yağ çeşitlerini dengeleyerek beslenmede yer verilmelidir.
* Özellikle yağlı tohumları gün içinde tüketmeye özen gösterilmelidir. Düzenli balık tüketmeye çalışılmalı, haftada 2-3 kez omega-3 içeriği yüksek balıklardan tercih edilmelidir. Haftada en az 2 gün uskumru, somon, hamsi, sardalya gibi yağlı balıkları sofranıza eklemeniz ve düzenli olarak tüketmeniz kalp-damar hastalıkları riskinizi 3 kat azaltmaktadır. Ancak pişirme yöntemine dikkat edilmeli, buğulama, ızgara veya fırınlama yöntemleri tercih edilmelidir.
* Her gün düzenli olarak sebze ve meyve tüketilmelidir. Meyve ve sebzeler özellikle potasyum açısından çok zengin olduğu için yüksek kan basıncını dengelemeye yardımcıdır. Tam tahılların tüketimine özen gösterilmeli, lif alımı artırılmalıdır.
* Gün içinde 20-30 gram lif almaya özen gösterilmelidir. Tam tahıllar, yulaf, kuru baklagiller, sebze ve meyveler lif içeren besinlerdir. Çiğ sebze ve taze meyve tüketmek, tam tahıllardan zengin beslenmek kalp hastalıklarının yanı sıra kanser, diyabet, nörolojik hastalık riskini de azaltır. Bitkisel kaynaklı protein ve lif içeren kuru baklagillere haftada 2-3 kez sofrada yer açılmalıdır." (DHA)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.