Kar hırsı deprem dinlemiyor: Kamuda ve özel sektörde çalışanlara "iş başı" baskısı

Kar hırsı deprem dinlemiyor: Kamuda ve özel sektörde çalışanlara "iş başı" baskısı
Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra 10 ilde hayat büyük ölçüde etkilenirken kamu ve özel sektördeki bazı işyerlerinde çalışanlar işten atma, maaştan kesinti gibi tehditlerle çalışmaya zorlanıyorlar. KESK Eş Genel Başkanı Bozgeyik, Kısa Dalga'ya, bakanlıkların konuyla ilgili randevu taleplerine olumlu yanıt vermediğini belirtti ve çözüm önerilerini sıraladı.

ESRA TOKAT


6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen iki büyük depremde 11 ilde 43 bin 310 kişi yaşamını yitirdi, 115 bin kişi de yaralandı. Bölgede bugüne kadar 7 bin 184 artçı sarsıntı olurken 448 bin 18 kişi de tahliye edildi.

Depremlerden sonra yaşanan yıkımlara rağmen depremin ikinci gününden itibaren bazı işyerlerinde çalışanlar iş başı yapmaya çağrıldı.

Deprem bölgesinde pek çok KESK (Kamu Emekçileri Konfederasyonu) üyesi depremzedenin işe çağrıldığını ifade eden KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Son alarak Adıyaman Valiliği tarafından depremden dolayı il dışına çıkan depremzedelerin göreve geri çağrıldığına dair bilgi aldık” dedi.

Kısa Dalga'ya konuşan Bozgeyik, konuya dair Çalışma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan randevu talep ettiklerini ancak herhangi bir şekilde dönüş gelmediği bilgisini vererek şunları söyledi:

“Bölgede pek çok kamu binası, hastaneler yıkılmış durumda. Yıkılmayan binaların ise çalışmaya elverişli olup olmadığı bilinmiyor. Ayrıca bölgeyi terk eden, kalacak yeri olmayan, yakınlarını kaybeden pek çok çalışan var. Bu yüzden devlet önce insanların barınma sorunlarını çözmeli, ardından insanları işe çağırmalı. Bu süreçte de depremzede kamu çalışanları ücretli izinde sayılmalı. Boşluğu ise komşu illerden kamu çalışanları 15’er günlük süreyle dönüşümlü olarak çalıştırılarak doldurabilir.

Depremde birinci ve ikinci derecede yakınlarını kaybeden, yaralı, engelli, kronik rahatsızlığı olan personeller ile hamile, 0-6 yaş arasında çocuğu olan ve 60 yaş üstü personellerin görevlendirilmemesi gerekiyor."

kiyafet.jpg

"Ailesinden 20 kişiyi kaybedenler bile çağrılıyor"

Adıyaman’da bir Aile Sağlık Merkezi’nde çalışan sağlık çalışanı Deniz Hanım* da geçtiğimiz hafta işe çağrılanlar arasında. Sağlık Bakanlığı’nın ve Kaymakamlık emriyle işe çağrıldıklarını ifade Deniz Hanım duruma tepkili. Çünkü çalışacakları ASM binasının hasar durumunun nasıl olduğuna dair bir bilgileri bile yok. Bölgede artçılar devam ederken, kentte su ve doğalgaz gelmeyen ilçeler varken işe geri dönmenin riskli olduğunu ifade eden Deniz Hanım “Yeni doğum yapanlar, ailesinden 20’ye yakın kişiyi kaybedenler bile işe geri çağrılıyor bu acımasızlıktır” diyerek içinde bulundukları duruma isyan etti.

Anneleri ve kız kardeşleri öldü ama çalışmaya devam ediyorlar

İskenderun’da 6 ay önce aldıkları evde eşini ve kızını kaybeden 2 oğlu ile enkazdan kurtulan 67 yaşındaki emekli İsmail Bey* şu an Adana Seyhan Devlet Hastanesi’nde tedavi altında. Deprem sırasında ayağına kolon gelen ve tedavi altında olan İsmail Bey’in ayağı şu an alçıda. Tek başına hareket etmesi mümkün olmayan İsmail Bey’in oğulları ise işe çağrıldıkları için Hatay’a dönmek zorunda kalmışlar. Annelerini ve kız kardeşlerini depremde kaybeden İsmail Bey’in oğullarının Hatay’da kalacakları bir ev bile yok. Onların artık kaybedecekleri tek şey işleri olduğu ve yaşama devam edebilmek için işe dönmek zorunda kalmışlar.

"İstifa etmek zorunda kaldım"

Bu süreçte işine geri çağrılanlardan biri de Gaziantep’te bir market zincirinde kasiyer olan Ayşe Hanım*. Ayşe Hanım depremin 2’nci günü ‘işe gelmeyenlere çift mesai cezası kesilecek’ denilerek çalışmaya zorlandı. ‘Eve giremiyoruz, duş alamıyoruz o halde nasıl işe gidebiliriz?’ diye soran Ayşe Hanım 12 katlı binanın altındaki bir markette çalışıyordu. Depremin 2’nci günü itibariyle işe gitmeye başlayan ve artçıları hissettiklerini de ifade eden Ayşe Hanım “Artçıları fazlasıyla hissedince işe bir daha geri dönmek istemedim. Zaten ailem ve tüm yakınlarım köye gitti. Köyden işe gidip gelmem de imkansızdı ve ben de böylece istifa etmek zorunda kaldım’ diye konuştu.

"Gelmezseniz işten atılacaksanız"

Gaziantep’te yine bir kamu kurumunda çalışan Ahmet Bey* de depremin 3. günü idari izinli olmasına rağmen işe çağrıldı. Deprem sonucunda evi ağır hasarlı olan ve bazen emanet arabalarda bazen dışarıda kalan Ahmet Bey işe gitmeyi kabul etmedi. Son olarak geçtiğimiz günlerde ‘Gelmezseniz hakkında tutanak tutulacak, işten atılacaksanız’ tehditleriyle işe tekrar çağrıldı ve bu nedenle gitmek zorunda kaldı.

Ahmet Bey’in bir yakını ise yaşadıkları bu duruma ‘Adalet öleli çok oldu. İnsan canının ne kadar ucuz ve değersiz olduğunu gözümüze sokak soka gösterdiler burada’ sözleriyle tepki gösterdi.

Anne-baba işte, çocuklar çadırda

Malatya’da bir tekstil fabrikasında çalışan Elif Hanım* da 3 gün önce işe çağrıldı. İşe dönmekten başka şansı olmayan, evi ağır hasarlı olduğu için evine giremeyen ve çadırda kalan Elif Hanım işe giderken geride okul çağındaki 3 küçük çocuğunu bırakıyor. Yakın zamanda eşinin de işe çağrılmasını beklediklerini ifade eden Elif Hanım ve eşi çocukların çadırda kendileri işteyken nasıl güvenli bir şekilde kalacakları konusunda kaygılılar.

sera.jpg

‘Patronların cebine girecek para, canımızdan daha önemli’

Gaziantep’te özel bir şirkette çalışan ofis çalışanı İsa Bey* de depremin 6. günü işe çağrıldı. Deprem nedeniyle evi hasar gören ve şehir dışına çıkan ancak hasarlı evine dönerek işe başlaması beklenen İsa Bey ise ‘Patronların cebine girecek para, canımızdan daha önemli demek’ diyerek tepki gösterdi.

Kahramanmaraş’ta yaşayan ve evi yaşanan deprem sonrası ağır hasarlı olan bir hemşire de depremin 5. günü işe çağrıldı. Antakya’da depreme yakalanan bir Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanı işe ‘Kaymakamlık kararı var’ denilerek işe çağrıldı.

* (Haberde görüşlerini aldığımız kişiler, isimlerinin kullanılmasını istemedikleri için takma isimle anılmışlardır)

Özel Haber