Kılıçdaroğlu'ndan Esad ile görüşme yorumu: İnşallah başarılı olurlar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üye katılım töreninde konuştu. Mülteciler konusuna değinen Kılıçdaroğlu, iktidarın Suriye'de Esad yönetimiyle görüşme yönündeki açıklamalarına değinirken, "İnşallah başarılı olurlar" dedi.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

'TEHDİTLER ALDIM'

3 evladım var. Bir ucundan ekmeğini tutmuş çalışıyorlar. Mütevazı yaşamayı severim. Farklı görüşlerden ve kimliklerden çok sayıda arkadaşım vardır. Hepsiyle de konuşurum. Fakirin hakkını korumak zorundaydım. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa sizin rahat etmemeniz lazım. Bir çocuk açsa aslında hepimiz açız. Böyle baktım… Büyük haksızlıklar oldu, evet. Dünya siyaset tarihinin en büyük adalet yürüyüşünü yaptım. Toplumun dikkatini çekmek zorundaydım. Siyaset yaptığım yerlerde tehditler aldım. Terör örgütünün silahlı saldırısına da uğradım, bir asker şehit düştü. Linç girişiminde bulundular, göğsüme bir kurşun mermisi fırlattılar. Haklıysanız hiçbir tehdit sizi etkilemez. Ben bu davaya böyle inandım. Bir aileye katılıyorsunuz CHP’ye. Her ailede olduğu gibi bizde tartışmalar olur ama kavgaya dönmez. Oturur, konuşuruz, tartışırız. Bu demokrasinin de gereğidir. Kavga filan yok.

'SANA NE KARDEŞİM BAŞÖRTÜSÜNDEN'

Adaletten sapmayacaksınız. Hiç kimsenin inancını siyasete malzeme etmeyeceksiniz. Hiç kimsenin inancını siyasete malzeme etmeyeceksiniz. Birisi kalkıp inanç üzerinden siyaset yapıyorsa, bizim inancımıza en büyük haksızlığı o yapıyor demektir. Peygambere verilmeyen bir yetkiyi kalkar birileri sen inançlısın, sen değilsin der. Allah’la kul arasına kimsenin girmesinin hakkı yok. Biz CHP olarak belediyelere insanlara nerede ibadet yapmak istiyorsa tertemiz olacak. Herkesin kimliğine saygı duyacaksınız. Herkesin yaşam tarzına saygı duyacaksınız. Burada bizim kalbimizin kırık olduğunu söyleyelim. Biz bir dönem başörtüsünü Türkiye’nin bir numaralı sorunu haline getirdik. Sana ne kardeşim başörtüsünden…

'DEVLETİ YÖNETENLERİN EMPERYAL GÜÇLER TARAFNIDAN TEHDİT EDİLMEMESİ LAZIM'

Güven olursa her şey olur. Vatandaş size güvenecek siz de vatandaşınıza. İleride belki her biriniz siyasette bir yere gelebilirsiniz, belediye başkanı olabilirsiniz, milletvekili olabilirsiniz, devleti yönetenlerin açık ve şeffaf olması lazım.

Her biriniz vergi ödüyorsunuz. O zaman şu soruyu her CHP'li yöneticiye sormak zorundadır: Bizim ödediğimiz vergileri nereye harcadınız? Hesap vermek zorundadır. Eğer yolsuzluk yapıldıysa, bunu açıklamazlar. Her birinizin bunu düşünmesi lazım. Saydamlık kadar değerli bir şey yoktur. Devleti yönetenlerin temiz olması lazım. Devleti yönetenlerin emperyal güçler tarafından tehdit edilmemesi lazım. "Mal varlığını açıklarım" dendiği zaman, "Benim mal varlığımı açıklamazsanız namertsiniz. "Ben mal varlığımı siyasete atıldığım gün açıkladım. Ne var benim mal varlığımda. Alın terimin karşılığıdır." Bu denmediği zaman bir sorun vardır. Her biriniz CHP'li olarak alın terinin ne kadar değerli olduğunu bilmek zorundasınız.

'SURİYELİLLERİN BELLİ BİR BÖLGEDE TUTULMASI LAZIM'

Göçmenler, sığınmacılar... İki ana akım var. Bir Suriye'den gelenler. İki, bin küsür kilometreyi aşıp Afganistan'dan gelenler var. Sınıra gittim. İran sınırında karakolu ziyaret ettim. Dedim ki kaçak Afganlar nasıl geliyor. Binlerce kişi geliyor. Nasıl geliyorlar? "İnsan kaçakçılığı var". Arkadaşlara dedim bir pankart hazırlayın genel merkeze asalım. 'Hudut namustur'.

Suriyeli kardeşlerimiz. Onlar bir iç savaştan kaçarak geldiler. Kucağımızı açtık. Eyvallah. Ama bu insanların belli bir bölgede tutulması lazım. Her türlü yardımı yine yapalım. AB mi verir ABD mi Rusya mı, kim veriyorsa. Yardımlar onlara verilecekti. Ama Türkiye'ye dağılmaları doğru değil. Buna izin verilmeyecekti. 81 ilde Suriyeli kardeşlerimiz var. Kilis gibi bazı illerde Suriyeli nüfusu Türk nüfustan daha fazla.

'SURİYE'DE YÖNETİMLE KONUŞACAĞIZ, ONLAR DA ŞİMDİ GİDİP GÖRÜŞECEKLER'

Bu Suriyeli kardeşlerimizi iki yıl içinde kendi memleketlerine göndereceğiz. Nasıl? Akılla mantıkla. Suriye'de önce gideceğiz yönetimle konuşacağız. Onlar da şimdi gidip görüşecekler. İnşallah başarılı olurlar. Önemli olan Türkiye.

'Burada bizde mülteciler var, sizin vatandaşınız.' Bu birinci adım. İkinci adım, bunlar gidecek ama bunların yolu köprüsü, kreşi, hastanesi yok. Bunları yapacağız. AB fonları ile bizim müteahhitler yapacak. Ki veriyorlar. Tek şartları parayı nereye harcadığınızı göstereceksiniz.

'ORADA DA KÜRTLER VAR BURADA DA KÜRTLER VAR'

Bir şey daha yapmamız lazım. Bunlara can ve mal güvenliği sağlamamız lazım. Yarın tekrar saldırı olursa ne olacak? Oturup Esad ile bir protokol yapmak lazım. Gerekirse BM'yi devreye koymak lazım. Esad ile yapılacak anlaşmalardan birisi de bu olmalı. Bir şey daha yapmamız lazım. Bizim Gaziantepli işadamları, orada çok sayıda fabrikaları var. Orada çalışacaklar. İsterlerse turist olarak bize gelirler. Suriye'de yaşayanlar bizim akrabalarımız. Irak'ta yaşayanlar da bizim akrabalarımız. Orada Araplar var burada da var. Orada Kürtler var burada da Kürtler var. Orada Ezidiler var burada da Ezidiler var. Bazen arkadaşlara söylüyorum. Ezo gelin çorbasını içiyorsunuz gayet güzel. Ama Ezo gelini nereye gelin verdiğimizi hiç düşünmüyorsunuz. Suriyelilere verdik. Hala kız alıp veriyorlar. Kavga etmeden huzur ve barış iklimini egemen kılmamız lazım. Bunu yapacağım. Söz verdim...

‘BİLDİĞİ TEK TÜRKÇE KELİME, ADALET’

Kılıçdaroğlu, Urfa Adliyesi önünde adalet talep eden Şenyaşar Ailesi’ne dair de konuştu. Adalet duygusunun hem güçlendirmek hem de büyütmek zorunda olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “ “Adalet derken, düne kadar kızdığınız insanlar için de adalet istemeyi unutmayın. Adalet sadece sevdikleriniz için değil. Haksızlığa karşı susmayacaksınız. Şenyaşar ailesi, Şanlıurfa’da. Eşi, çocukları öldürüldü. Üstelik hastanede kafasına tüp vurularak öldürüldü. Bir evladı var hapiste. Bu kadın sadece adalet istiyor. Türkçe bilmiyor. Bildiği tek Türkçe kelime adalet. Katilleri bari yakalayın. Bu kadının adalet beklentisine cevap vermezsek bizim insanlığımız nerede kalır” ifadelerini kullandı.

'KEŞKE BİZİ DAHA ÖNCE DİNLESELERDİ'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, üye katılım töreni sonrası da iktidarın Suriye politikasıyla ilgili soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Suriye politikasında da bizim dediğimiz noktaya gelmeleri doğru. Umarım başarılı olurlar. Keşke bizi daha önceden dinleselerdi. Keşke bütün bu olaylar olmasaydı. Hatalarından dönmek istiyorlar. Ne kadar dönecekler bilmiyorum ama umarım bu hatalardan dönme, kendilerinin özgür iradesi ile gerçekleşmiş olur" yanıtını verdi. (Kısa Dalga)