Kılıçdaroğlu: "DEVA ve Gelecek partileriyle belli konularda ortak görüşleri paylaşıyoruz"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çeşme Belediyesi’nin Cumhuriyet Meydanı Açılış Töreni’nde konuştu. Kılıçdaroğlu, meydanları bir kentin enerjisini boşalttığı yerler olarak tanımladı ve Cumhuriyet Meydanı’nın daha işlevsel hale getirilmesini son derece değerli bulduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı sonrası iş insanlarından gelen soruları yanıtladı.

Kılıçdaroğlu özetle şöyle konuştu:

“HARCANAN HER KURUŞUN HESABINI MİLLETE VEREN YENİ BİR SİYASET ANLAYIŞIYLA YOLA ÇIKTIK”

"Şundan herkesin emin olmasını isterim. Az önce küçük bir film izledik, altında o yatırımın kaç liraya yapıldığını da gösteriyordu. Dolayısıyla harcanan her kuruşun hesabını millete veren yeni bir siyaset anlayışıyla yola çıktık. Kentler için meydanlar çok önemlidir. Büyük kentlerde, özellikle İstanbul’da büyük meydanları bulamazsınız, var olan meydanları da ya sınırladılar ya kısıtladılar, dar bir alana sıkıştırdılar. Meydan varsa da oralarda insanların toplu olarak gösteri yapmasına da engel oldular. Oysa meydanlar bir kentin enerjisini boşalttığı yerlerdir. Meydanlarda insanlar gezerler, oynarlar, sohbet ederler, meydanlara bakan kafelerde otururlar. O nedenle bu meydanın yeniden gözden geçirilerek daha işlevsel hale getirilmesi son derece değerlidir.

“OY VERECEKSİNİZ Kİ ÖZGÜRCE ELEŞTİREBİLESİNİZ”

Bütün amacımız Türkiye’ye huzuru getirmek, emin olun bütün hedefim Türkiye’ye huzuru getirmek. Öyle bir siyaset anlayışını hayata geçireceğiz ki yapacağınız her eleştiri karşılığında, Allah’ın izniyle bizim iktidarımızda diyeceksiniz ki ‘Hiç kimse sabahın köründe gelip benim kapımı basmayacak’. Eleştiriyi özgürce yapacaksınız, biz de siyasetçiler olarak bu eleştirileri dikkate alacağız. Sizden oy istememin temel nedeni o, oy vereceksiniz ki özgürce eleştirebilesiniz. Oy vereceksiniz ki rahatlıkla gezebileceksiniz. Gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz.

“CUMHURİYET’İN 100. YILINDA CUMHURİYET’İMİZİ DEMOKRASİYLE TAÇLANDIRACAĞIZ”

Gazi Mustafa Kemal der ki ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’. Yani Cumhuriyet’in olduğu bir ülkede kimse kendisini yalnız ve kimsesiz hissetmesin. Bunun için güçlü bir sosyal devlet inşa edeceğiz. Türkiye’de kim olursa olsun kimliği, inancı, yaşam tarzı… Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel ve görkemli bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz. Ahdim vardır, Cumhuriyet’in 100. yılında güzel Cumhuriyet’imizi gerçek anlamda demokrasiyle taçlandıracağız. Sizden sadece bir şey istiyorum, sabır istiyorum sizden. Sabırla bekleyin. Tahrik edebilirler, sokağa inmenizi sağlamak için tahrik edebilirler. Çatışma kültürünü öne çıkarabilirler. Hepimiz sakin olacağız, sandığı bekleyeceğiz. Sandık gelecek, diktatörleri göndereceğiz ve bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz.

“BU KARDEŞİNİZ SİZİN İÇİN GÜNÜN 24 SAATİ ÇALIŞIYOR”

Keyifli, huzur içinde bir tatil yapın ama sakın unutmayın; bu kardeşiniz sizin için günün 24 saati çalışıyor, çalışacağım. Ülkemi, insanlarımı seviyorum. Hangi yaşam tarzını benimserse benimsesin bu ülkenin insanlarına hizmet etmek benim görevimdir, bunu yapacağız. Dostlarımızla beraber iktidar olacağız ve yeni bir Türkiye’yi, herkesin huzur içinde yaşadığı bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz."

"MİLLET İTTİFAKINA BAĞLILIK SÖZ KONUSU"

"İttifakla zaman zaman görüşüyoruz. Bu konuda herhangi bir tereddüdümüz yok. Bu sistem, başkanlık sistemi değil. Cumhurbaşkanı danışmanı Mehmet Uçum Bey’in söylediği ifadeyle bu tek kişilik hükümettir. Her şey bir kişiye bağlıdır. Bir kişi tarafından Türkiye Cumhuriyeti yönetilmektedir. Yargı ve parlamento da bir kişinin vesayeti altındadır. Dünyada böyle bir örnek yoktur. Bunun değişmesi lazım. Millet İttifakı'na bağlı adaylık konusu: Otururuz, konuşuruz. Cumhurbaşkanı adayı nasıl olacak? Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Siyasi partiler arasında görüş ayrılığı çıktığında ve bu kronik hale geldiğinde davet edip sorunun çözümüne katkı verecek olan kişidir. Cumhurbaşkanı sorunun tarafı olursa devletin sigortası olmaz.

Biz Türkiye'yi yönetmeye talibiz. Türkiye'nin sorunlarını çözeceğiz. Kuzey Irak'ta da Suriye'de de Mısır'da da. Mısır'a iki eski büyükelçiyi gönderdim. Siyasi idam yapılmaması için düşüncelerimi aktarmalarını istedim. Siyasi idamların derin travmalar yarattığını anlatmak istedik. Büyük Ortadoğu Projesi yerine Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı kurarak daha sağlıklı bir zemin oluşturmak istiyoruz.

‘Güçlendirilmiş parlamenter sistem’ diye ortak bir söylemimiz var. Siyasi parti liderlerinin vesayetinden kurtulmuş bir yapıyı oluşturmak istiyoruz. DEVA ve Gelecek Partisi'nin başkanları da güçlendirilmiş parlamenter sistemden bahsediyor. Güçlendirilmiş parlamenter sistem ne, bunun çalışması yapılıyor. İttifak içinde yer alırlar mı kendi tercihleridir. Şu anda gördüğümüz belli konularda ortak görüşleri paylaşıyoruz.”

"ERKEN SEÇİMİ TOPLUM İSTİYOR"

Erken seçim gündemiyle ilgili soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Erken seçimi toplumun büyük bir kesimi istiyor. Olması lazım, çünkü Türkiye yönetilmiyor. Her geçen gün fatura büyüyor. Merkez Bankası varlığı, eksi 40 milyar dolar. 108 milyar dolar varsa da bizim paramız değil o, başkasının parası. Döviz kontrol edilemiyor. Bir ülke salt para politikası ile yönetilemez. Para politikaları kısa sürelidir. Aslolan bütçe politikalarıdır. Faizi düşürdüğünüz zaman elinde dolar olanlar kazanıyor. Doları düşürdüğünüzde faiz olanlar kazanıyor. Kaybeden 83 milyon oluyor. Bu tablonun değişmesi gerekiyor. Kamuoyu yoklamaları erken seçimin herkes tarafından istendiğini gösteriyor. Cumhurbaşkanı olarak seçeceğimiz kişi olağanüstü yetkilere sahip olacak. Nefsine hakim olan bir cumhurbaşkanı olması lazım. ‘Bu yetkileri aldım, artık devretmiyorum’ derse olmaz. Topluma güven verecek, toplum o kişiye güvenecek.

Altı ayda topluma nefes aldırırız. Bir buçuk yıl içerisinde de belirli bir düzelmeyi ekonomide sağlayabiliriz. Bunu demokratik adımları atarak yapabiliriz. Siyasi iktidarı herkes eleştirebilir duruma gelirse, vatandaşlar arasındaki kutuplaşmayı kaldırabilirseniz Türkiye'ye iş insanları gelebilir. İşsizliği kısa sürede çözemeyiz. Halka doğruları söylemek zorundayız. ‘Hemen çözeceğiz’ derseniz halka doğruları söylememiş olursunuz. Türkiye zengin bir ülke, kaynağı var. Mesele kaynağı nerede kullanacağınıza bağlı. Eğer siz enerjinin maliyetini düşürmüyor da 12 buçuk sente çıkarıyorsanız, sanayiciyi cezalandırırsınız. Paris iklim anlaşmasını hemen imzalayacağız. İş insanlarının Avrupa'ya ihracat yaparken ek vergi ödemesini istemeyiz."