Kılıçdaroğlu ortak aday için tarih verdi: Seçim takvimi açıklandıktan 2 gün sonra

Kılıçdaroğlu ortak aday için tarih verdi:  Seçim takvimi açıklandıktan 2 gün sonra
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 6’lı Masa toplantısından sonra ilk kez konuştu ve önemli mesajlar verdi. 1) Cumhurbaşkanı adayının açıklanması: “Seçim takvimi açıkla, seçim gününü belirle, iki gün içinde biz cumhurbaşkanı adayımız belirlenir.” 2) Milli güvenlik sorunu: “O’dur. Açık ve net söylüyorum; O’dur.” 3) Enflasyon: “E indir kardeşim” 4) Ege adaları sorunu: (Bir gece ansızın gelebiliriz sözüne karşı): Sen onu benim külahıma anlat 5) Seçim: “Farklı kazanacağız”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6’lı Masanın ikinci tur görüşmelerinin başlamasının ardından ilk kez açıklamalarda bulundu ve 6’lı masadaki kriz iddialarından cumhurbaşkanı adayına, enflasyondan, Ege adaları sorununa kadar pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu. Ve saat 21:00’de önemli bir paylaşımda bulunacağını açıkladı.

CHP Liderinin Halk TV’de yayınlanan “İsmail Küçükkkaya ile Yeni Bir Sabah” programında özetle şu mesajları verdi.

6’LI MASA DAHA SIK BİR ARAYA GELECEK: Onu biraz daha sık yapma yönünde dün akşam karar aldık. Gerekirse 15 günde bir, 20 günde bir gerçekleştireceğiz. Bu konuda bir görüş birliği oluştu. İkinci ev sahipliğini DEVA Partisi yapacak. Onlar bir gün belirleyecekler… Ama 6 liderin bir araya gelmesi şu anlama gelmesin; her şey duruyor, liderler bir araya gelecek. Hayır. Seçime de az kaldı. Dolayısıyla topluma daha vereceğimiz hedefler var. Yapacağımız çalışmaların topluma aktarılması lazım.

SON MASA TOPLASINDA İKİ ÖNEMLİ KARAR: Dün iki önemli karar aldık. Bir, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritası. Yani biz nasıl yöneteceğiz. Bu konuda ön çalışmalar, taslaklar ortaya çıktı. Bununla ilgili çalışma devam edecek. Bunu genişleteceğiz. Var olan tereddütler varsa tereddütleri gidereceğiz. İkincisi ülkemizin temel politika alanları. Örneğin tarımda, eğitimde, bilim teknikte, adalette, yargıda ne yapacağız? Bu konularda da bir çalışma yapılıyor. Ön çalışmalar yapıldı. Bu biraz daha uzun vadeli bir çalışma olacak. Bu aynı zamanda bir hükümet programına dönüşmüş olacak. Bunun da düğmesine basıldı. İktidar olduğumuzda hangi gün neyi yapacağımızı, hangi konuda nasıl karar alacağımızı kamuoyu ile paylaşacağız.

SOSYAL YARDIMLAR, YOKSULLUK İSTİSMAR EDİLİYOR: Yoksulluk istismar ediliyor. Ben sana şunu vereyim, sen bana oy ver diyerek. Biz öyle bir düzen getireceğiz ki kime isterse oy versin ama hiç kimse yatağa aç girmesin… Kişinin yoksulluğunu sadece sosyal devlet bilecek. Şimdi aile hekimleri yok mu, nerede aile hekimi varsa aile hekiminin bulunduğu yerde aile destekleri sigortasının personeli de olacak. Yani orada sosyal hizmet uzmanı da olacak. Ailelerinin geliri gideri, nüfus sayısı bunları saptayacak ve o bize düzenli bir rapor yazacak. Aile destekleri sigortası kurumuna gönderecek. Bu ailenin geliri şudur, bununla beslenmesi mümkün değil, şu kadar da nakdi destek yapılması lazım. Nereye? Kadının banka hesabına. Kadın gidecek, işçi gibi, memur gibi emekli gibi aylığını alacak, çoluk çocuğunun beslenmesini sağlayacak. Yani onun yoksulluğunu hiç kimse bilmeyecek.

ENFLASYONDA ENAG’IN DEDİĞİ DOĞRU: ENAG’IN dediği doğru. Vatandaş da zaten bunu görüyor. Rakamı biliyor, pazara gittiği zaman görüyor. Domates aldığı zaman görüyor, sütü aldığı zaman görüyor. Diğer ürünleri aldığı zaman bu fiyatı görüyor zaten. Doğalgaza zam yapıyorlar, elektriğe zam yapıyorlar, akaryakıta zam yapıyorlar. Gübreye zam yapıyorlar. Bu zamlar doğal olarak yansıyor… İşin özetini söyleyeyim: Bu iktidar, alt gelir gruplarından alıp üst gelir gruplarına para aktarıyor. Bunların görevi budur efendim. Enflasyonu tek haneye indireceğiz diyorlar. E indir kardeşim. Ya kardeşim 20 yıldır iktidarsın, elinden tutan mı var? Sana engel olan mı var? Sen atama yaptın da Bay Kemal sana karşı mı çıktı.

6’LI MASADA SORUMLULUK HATIRLATMASI: Kendi açımdan ifade edeyim. 6 liderin bir araya gelmesinin Türkiye açısından, demokrasi açısından, insan hakları açısından, toplumsal barışı sağlama açısından önemli olduğunu, bu önemin sadece bizi değil toplumun her kesimini ilgilendirdiğinin görüldüğünü ifade ettim. Bu tarihin bize yüklediği bir sorumluluktur dedim. Bu bir siyasi partinin bakışıyla değil, 6 liderin Türkiye’ye bakışıyla, var olan sorunları çözme konusundaki iradesini ortaya koyuşuyla ilgili bir tablodur dedim. Daha önce iki temel konu üzerinde zaten çalışmalar yapılmıştı.

SEÇİMİ FARKLA KAZANACAĞIZ : (Seçimi kazanacak mısınız sorusu üzerine) Ondan hiçbir endişem yok, seçimi kazanacağız, parlamentoda çoğunluğu sağlayacağız. Toplumun her kesimini, geçmişte AK Parti’ye oy verenlerin de memnun olacağı, Türkiye’nin her kesimini kucaklayan bir anlayışı egemen kılacağız. (Kazanacağımızdan) En ufak bir şüphemiz yok. Üstelik farkla alacağız, ciddi bir farkla alacağız.

ADAY AÇIKLAMASI İÇİN NE TARİH VERDİ?: Şunu eleştirdik kendi aramızda. Niye acaba televizyonlar neredeyse günün 24 saati Cumhurbaşkanı adayı kim olacak diyor. Ya önce var olan bir sistem var ve bu sistem milleti perişan etti. İşçisinden tutun emeklisine kadar,ev kadınından tutun üniversitedeki hocasına kadar. Herkes mutsuz, gençler geleceklerini yurt dışında arıyor. Biz önce bunu nasıl çözeceğimiz konusunda bir düşünce birliğine varalım. Yani biz şimdi cumhurbaşkanı adayını belirledik. Ne yapacak bu cumhurbaşkanı adayı? Şimdi işi tersinden almak istiyorlar. Belli çevreler bunu özellikle gündeme taşıyorlar… (Sorunlara karşı) Uzlaşırız, belli bir noktaya geliriz, ondan sonra deriz ki tamam cumhurbaşkanı adayımız budur deriz. Cumhurbaşkanı adayı da 6 liderin belirlediği kuralların dışına çıkmayacak. Öngörülen, taahhüt ettikleri hedefleri hayata geçirecek. Eğer bu olmazsa tekrar başa döneriz. Kardeşim sen bizim cumhurbaşkanı adayımızı merak ediyorsan seçim takvimi açıkla, seçim gününü belirle, iki gün içinde biz cumhurbaşkanı adayımız belirlenir. Kampanya başlarken biz bunu yaparız. 6 lider ne söyleyecekse cumhurbaşkanı adayı da onu söyleyecek. Her birimiz ayrı telden çalarsak bu iş olmaz. Onlar da şimdi belirleyelim, herkes 6 telden çalsın dönüp Erdoğan desin ki bak işte bunların hiçbirisi tam görüş birliği sağlamamış. (Dünkü görüşmede) adayın kim olduğu konusunda konuşma olmadı. Zaten olmasına da gerek yok. Seçim tarihini belirlesinler olur. Biz hemen otururuz, adayımızı belirleriz.

MİLLİ GÜVENLİK SORUNU O’DUR: (Erdoğan’ın CHP’nin milli güvenlik sorunu olduğu açıklamasına karşı): Aslında Erdoğan kendisini tarif etmiş. Erdoğan şu anda Türkiye’yi yönetemiyor. Yönetmiyor Türkiye’yi Yönetme kapasitesi yok Erdoğan’ın. Ne söylediğini bilmiyor. Emin olun promteri kaldırın iki soru sorun cevabını veremez… Devlet kağıt üzerinden yönetilmez. Devlet akılla yönetilir, bilgiyle birikimle yönetilir. Devleti yönetecek birisi, ahlaklı, erdemli, bilgili birisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarına saygı duyacak birisi, rüşvet alan adamı büyükelçi tayin etmez. Ne söyleyeyim ben başka. Rüşvet alan adamdan büyükelçi olur mu? Arabasında Türk bayrağı taşıyor. Şimdi soruyorum ben, milli güvenlik sorunu o mudur ben miyim?... Şimdi bana diyor ki milli güvenlik sorunu. Sen misin milli güvenlik sorunu, ben miyim? O’dur. Açık ve net söylüyorum; O’dur.

EGE ADALARI TARTIŞMASI İÇİN, “SEN ONU BENİM KÜLAHIMA ANLAT”: Bunların devlet falan yönettikleri yok. Yunanistan, Ege adalarını silahlandırdı. Lozan’a aykırı mı aykırı. Efendim, ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ diyor. Sen onu benim külahıma anlat. Bu mudur devlet yönetimi. Rahmetli Ecevit Kıbrıs’a gitti değil mi? Kalktı şunu söyledi mi, ‘bir gece ansızın biz Kıbrıs’a geleceğiz’. Demedi. Ne zaman söyledi. Ordu Kıbrıs’a gitti, Kıbrıs topraklarına indi. Başbakanlık önüne geldi, ‘şu anda ordumuz Kıbrıs’tadır’ dedi. İlan edilerek bu işler yapılmaz. Yapamaz da zaten…

“NE GÖTÜRÜRSEK KARDIR DEYİP, VURDUKÇA VURUYORLAR”: O kadar büyük açmazlarla karşı karşıyayız ki devlet yönetilmiyor. Ekonomi yönetilmiyor. Bürokrasi tepeden tırnağa çürümüş vaziyette. Şu andaki anlayış, o açıdan da milli güvenlik sorurunudur. ‘Ne götürürsem kardır, zaten gideceğiz, iktidardan gideceğiz’, bunu görüyorlar. Ne götürürsek kardır, ne götürürsek diye. Vuruyorlar vurdukları kadar.

SAAT 21:00’YE RANDEVU VERDİ: Herkesin inancı, kimliği benim başımın üzerine. Kimin inançlı, kimin inançsız olduğunu yüce yaradan bilir. Yaşam tarzı üzerinden de hatalar, yanlışlar oldu. Başörtülü kızlar üniversiteye alınmadı. Bu konuda da pek çok sorun, sıkıntılar var. Bir tweet atacağım, açıklama yapacağım. O açıklamayı bütün vatandaşlarımın dinlemesini isterim. Bu akşam televizyonlara ciddi bir açıklama yapacağım. Toplumu kucaklaştıracağım. Bu konuda ne kadar samimi olduğumu Erdoğan da görecek. Yeni bir başlangıcı, kucaklaşmayı geniş kitlelere duyurmuş olacağım. Samimiyet turnusolu olacak.

MERSİN SALDIRISI: Devleti yönetemiyorlar. Ben İçişleri Bakanı için 'fotoroman Süleyman' demiştim. Yönetemiyor. Yaptığı açıklamaya bak. Teşhisi taksi şoförü koymuş. Koskoca devleti nasıl çöp kutusuna atarsın? Takti şoförü teşhisi koydu, en azından bu bilgiyi doğrulatman lazım. Bu kadar ülkeyi yönetmekten aciz bir yapıyla karşı karşıyayız. '13 saat motorlu paraşütle uçarak gelmiş teröristler' diyor. Henüz böyle bir teknoloji yok bildiğim kadarıyla, nereden uyduruyor? Her zaman olduğu gibi suçlu CHP diyecekler. O kişinin olmadığı çıktı ortaya. Biz biliyorduk onun olmadığını ama dillendirmedik. Ben şimdi kaynağını söylersem doğru değil. Bir süre sonra o bilgi geldi, devletin içinden. Devletimizin kurumlarında hala saygın, itibarlı insanlar var. Bu kişi oturduğu koltuğun hakkını vermiyor, sabahtan akşama bizi suçluyor. Ne oldu şimdi? Özür dileyecek misin milletten. CHP'den özür dileyecek misin?

DEMİRTAŞ’IN POLİSEVİ SALDIRISI AÇIKLAMASINA KARŞI: Demirtaş'ın açıklaması, HDP'nin açıklaması değerlidir. Teröre karşı hepimizin ortak durması lazım. Terör nereden gelirse gelsin hep beraber mücadele etmeliyiz. Bunlar Suriye tezkeresi getirdiler. Terörle mücadele için yabancı askerleri Türkiye'ye getireceklerine dair hükümde koydular. Özellikle Bahçeli'ye sordum. Türkiye Cumhuriyeti topraklarına yabancı askerlerin postallarının gelmesine neden evet dedin? Hadi Erdoğan'ın ne olduğu belli değil sen milliyetçi geçiniyorsun nasıl evet dersin? Biz hayır dedik diye teröre destek veriyorsunuz diye bizi suçladılar. Onlar milliyetçi mi? 30-35 yıldır terörle mücadele ediyor bu devlet. Şehitler verdik ya. O açıdan tekrar söylüyorum beyefendi Türkiye için bir milli güvenlik sorunu.

MECLİS GÜNDEMİNDEKİ “SANSÜR YASASI”: Havuz medyası, paralı silahşörleriniz size yetmedi mi kardeşim? Televizyonlara AK Partili vekilleri çıkaramıyorlar, gazeteci kimliği ile AK Partilileri çıkarıyorlar. Kılıçdaroğlu Televizyona çıkmasın, bağımsız gazeteler objektif yayın yapmasın istiyorlar. Biz buna karşı elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Basın İlan Kurumu aracılığıyla gazetelere ilan verilmiyor, havuz medyasına yasa dışı sahte tirajlarla milyonlar aktarılıyor. RTÜK aracılığıyla bağımsız televizyonlara dünyanın cezası veriliyor, bu onları hala tatmin etmiyor. Nasıl seslerini keseriz diye düşünüyorlar. Bunlarda emin olun akıl da yok. Gerçekler değişmez. Gidişlerini hızlandırırlar. Anadolu'da güzel bir laf vardır. Zulmün artsın ki kısa sürede git diye. Zulüm yapıyorlar bu millete.

İKAMET YERİ OLARAK ADRES, ÇANKAYA: Bizim saraylarda oturmak gibi bir hedefimiz yok. Çankaya Köşkü yok mu? İsraf haramdır diyoruz. İsraf haramsa israftan kaçınacaksınız. Devlette de böyle öğrendik, benim üstatlarım da böyle öğrettiler. Şimdi öyle bir savurganlık var ki akıl alacak gibi değil. 16 uçak bir kişi için... Seçilirsem satarım, devletin hazinesine ekleriz. Bir tane yeter yani... Londra'ya dört ayrı bakan, dört ayrı uçakla gidiyor.

Politika